BÖYLE BİR DÖNEM - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

BÖYLE BİR DÖNEM

Ahmet OkanAhmet Okan

Dönem şimdiki gibi değildi.

Adaya kimler gelir kimler gider bilinir hatta bunlar haber olurdu.


Biri Türkiye’ye ya da İngiltere’ye eğitim amaçlı mı gidecek? Gazeteler o kişinin yolculuğu hakkında haber yapar ve kendisine başarılar dilenirdi.

Aynı şekilde yurtdışında eğitimini bitiren bir kişi adaya geldiğinde, günün gazetelerine haber olur ve ona mesleğinde başarı temennisi iletilirdi.

Nişan, nikah ve evlenme törenlerinden herkesin haberi olur; gazeteler bu sosyal haberlerle yakından ilgilenirdi.

İki kişi bir araya gelip nişanlandığında kişilerin unvan ve isimleri verilerek “Tebrik eder ve yakın bir zamanda bir aile yuvası kurmalarını temenni ederiz” denirdi.

Gazetelerin böyle görevleri de vardı!

Doğumlar da böyleydi.

Özellikle toplum içinde tanınmış olan ailelerde meydana gelen doğum olayları gazete sayfalarına yansır, henüz aile bu haberi duyurmadan gazete bu mutluluğu okurlarıyla paylaşır ve aileye mutluluklar dilerdi…

Gemi yolculukları genellikle Leymosun’dan yapılırdı.

Bu yüzden özellikle Türkiye’den adaya gelip giden gemilerde kaç yolcu olduğuna dair bilgiler verilirdi gazetelerde.

Hürsöz gazetesinin 11 Ağustos 1950 tarihli sayısında şu habere bakalım:

 

ADANA VE İSTANBUL VAPURLARI

Dün sabahleyin Leymosun’a uğrıyan Devlet Deniz Yollarına mensup Adana vapuru ile 65 yolcu gelmiş ve 41 yolcu da Türkiye’ye müteveccihen adadan ayrılmıştır. Ayni gün ö.s. Leymosun’a demirleyen İstanbul vapuru ise 45 yolcu getirmiş ve 87 yolcu alarak hareket etmiştir. İstanbul vapuru ile Türkiye’ye gidenler arasında değerli kunduracılarımızdan Bay Mustafa Yorgozlu da bulunmakta idi. Bay Yorgozlu Türkiye’de bulunduğu müddetçe sanatı ile ilgili modeller üzerinde çalışacak ve beraberinde en yeni modelleri getirecektir. Başarılar dileriz…

Görüldüğü gibi herkes herkesten haberdardı.

Kunduracıdan keresteciye, keresteciden öğretmen ve öğrenciye kadar kim ne yapar, nereye gidip nereye gelir bilinirdi genellikle.

Bir yazımızda belirtmiştik.

Aynı dönemlerde bir eve telefon etmek isteyen bir yabancı, santral memurundan o evin bağlanmasını isteyince, santral memuru o ailenin evde olmadığını söylemiş, yabancı da santral memurunun kimin evde olduğunu, kimin evde olmadığını bildiğine hayret etmiş ve bu durumu yazdığı bir kitapta anıları arasına almıştı…

O yıllar böyleydi…

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar