Kıbrıs bayrağını benimseyen de yoktu…
…
Ve KTFF, KOP’a başvurdu…
…
Mete Hatay’ın İngiliz arşivlerinden derlediği bilgilere göre, 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını ne bir taraf, ne diğer taraf destekliyordu.
İngiliz Valisi canını yemişti…
…
Seçimler var.
İyi gidiyor.
Herkes çözüm istiyor.
Şimdiki görüşmeci çözüm bulamasa da o da istiyor.
Hatta iki ayda bu işi sonuçlandıracağını söylüyor…
…
Ve KTFF, KOP’a başvurunca,
Aynı görüşmeci “Bana sorarsanız KOP’un altına girmek Kıbrıs Türk futboluna bir şey kazandırmaz” diyor…
…
Görüldüğü gibi,
İki ayda çözüm bulacak…
…
Kıbrıs bayrağına “K” harfini sembol olarak düşünmüşlerdi.
Bu harf hem Yunancada hem de Türkçede Kıbrıs’ın baş harfi idi nasıl olsa.
Ama bunun aynı zamanda Dr. Küçük’ün adının baş harfi olması, Rum cemaati düşündürebilir şeklinde bir endişe hasıl olmuştu.
Bunun için vazgeçildi…
…
Vali Foot yırtınıyordu.
Cumhuriyet neredeyse ilan olunacak ama iki cemaat da bayrak konusunda ayak diretiyorlardı.
…
Şimdi de ayak diretenler var…
…
Neticede bayrak tespit edilmiş, Kıbrıs haritasının altına da zeytin dalları yerleştirilmişti.
Ardından cumhuriyet ilan olundu…
…
O dönemler bisikletliler hakimdi yollara.
Şimdi arabalar.
O dönem kerpiç ve taş evlerde oturuluyordu,
Şimdi beton binalarda.
O dönem daktilo vardı,
Şimdi klavye; bilgisayar
O dönem güvercin beslenirdi,
Şimdi kedi, köpek, papağan, muhabbet kuşu falan.
Diyeceğim,
Koşullar değişir elbet…
…
Hani dersin,
Kafalar da değişir belki.
Bakıyorsun ki,
Zor zanaat.
Nato kafa nato…
…
Bayrak tespit edilmişti ama kullanan yoktu.
İki taraf da içselleştirememişti bu bayrağı.
Sevgül Uludağ’a Makarios’un yeğeni anlatmış.
Makarios öldüğünde tabutuna Yunan bayrağı koymuşlar.
Orada bulunan yeğeni itiraz etmiş ve bizzat kendisi bir Kıbrıs bayrağı alarak tabuta yerleştirmiş…
…
Rumlar böylece yavaş yavaş benimsemeye başlamışlar Kıbrıs bayrağını…
…
Sertoğlu diyor ki,
“Bizim kimseye bağlandığımız yok… Haklarımızı alacağız. Siz istediğiniz kadar bönürün…
…
Hiçbir şey değişmemişse,
En azından bönüren kesim mi değişti?
