BÖLGE FENA KARIŞIYOR. (ATEŞLER KKTC’Yİ DE SARAR MI?) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

BÖLGE FENA KARIŞIYOR. (ATEŞLER KKTC’Yİ DE SARAR MI?)

Geçen gün sohbet ederken bir arkadaş hatırlattı.  Çocukluğumuzda güneş tutulması oldu muydu genci yaşlısı  sokaklara dökülür teneke çalardık. Anadolu’da hâlâ yapılıyormuş. Her halde Şamanizmden kalma bir inanç olmalı. Şeytanı kovma, güneşi kurtarma falan…
Diyeceğimiz şu ki olaylar karşısında bir teneke çalmadığımız kaldı!  Çünkü ne Türkiye’de durumlar iyidir ne bizde! Ne Doğu Akdeniz’de ne Ortadoğu’da… Üstelik olmadık “ittifaklar” olmasına karşın. Nitekim Rusya ile Amerika ortak askeri harekâtta yan yana geliverdiler! Ateş ile barut gibi bir şey!
Ve asıl kuşku veren olay Türkiye’nin Güney Doğusunda olagelen sokak savaşları! Düne kadar olmaz böyle şey diyorduk! Olması bir yana bundan sonra dineceğini, tekrarlanmayacağını söylemek mümkün değil. Güneydoğuda “özyönetim” sloganına sarılı bir Kürt devletinin kurulması sancılanmaları var. Ok yaydan çıktı bir kere!
BİZİMLE İLGİSİ NE? Farkında değiliz ama Türkiye’nin çevresini saran ve Rusya’nın da azdırmasıyla iyicene yalazlanan  bölgedeki ateş çemberinin dışında kalacağımızı sanmak büyük iyimserlik olacaktır. Çünkü bugüne kadar “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” diyen bir Rum komşumuz vardır! Ki İsrail’le Türkiye ilişkilerinde yumuşama oluverince Yahudiye ateş püskürdüler! Türkiye ile dalaşan Rusya’ya inadına üs vermek istediler! Türkiye’nin AB’de  açılması gereken başlıklarını bloke etmek için ellerinden geleni yapmaktalar! Gazın Türkiye’den daha ucuza sevk edilebileceğini bilebile çok daha pahalıya mal olacak Mısır hattını tercih ettiler!..
SORALIM. Türk ve Türkiye kelimelerini işittiğinde uyuz olan böyle bir toplumla  bu adada nasıl bir çözüme varacaksınız ki  “istikrar ve huzuru” sağlayasınız! Çünkü bölgedeki olaylar o “istikrar ve huzuru” değil, “kavga ve kaosu” davet etmektedir. Savaşların nerede biteceği, çözüm aşamalarında Ortadoğu coğrafyasının nasıl bölüneceği ise hiç belli değil! Buna karşın şöyle diyebilir misiniz?
“Bize ne! Biz şu veya bu şekilde barışçı çözümü sağlar, kendi adamızda kendi siyasi irademizle kendi düzenimizi sürdürürüz… Kaldı ki AB’nin güvencesi de üzerimizde olacak!..”
Düz mantığa baktığınızda öyledir ama “Rum mentalitesi ile ada egemenliği hevesine baktığınızda,   öyle değildir! İşte ispatı: “Eide Davos’ta 5’li konferans gerçekleştirmek için çırpınırken Rum tarafı “olamaz” diyor! Çünkü Anastasiadis ile Akıncı’nın siyaseten sahip oldukları “nitelik ve nicelikleri”  eşit değilmiş! Birisi  “tanınmış devletin Cumhurbaşkanı imiş diğeri sahte devletin!” Fakat bu tanınmış devletin Cumhurbaşkanı ile sahte devletin Cumhurbaşkanı ayni müzakere masasının  iki lideridir, bunun hiç önemi olmuyor!  Rum  liderliği işte budur! Ki günü geldiğinde Türk halkını Ortadoğu’da yanan ateşlere de  atıverir!
     **********
KÖYLER ŞEHİRLEŞTİ! (NE TARIM KALDI NE BELEDİYE!)
Belediyelerin olmadığı dönemlerde kentlerin kasabaların bile yolları topraktı. Ne var ki sabah erken kalkan analarımız ninelerimiz temizliğe evlerinden değil sokak kapısının dışından  başlar o toprak yollar çalı süpürgeleri ile  süpürülür, sonra eve girilirdi.
Geçen gün Değirmenlik Belediye Başkanı “herkes kapısının önünü süpürse temizlik işlerinden tasarruf yapacağız” falan dediydi! Ne yabana atılacak bir öneridir bu ne de boşuna bir çağrı!” Ne var ki anında verilecek cevapları işitir gibiyim: “Ne yavu hem vergi verelim hem biz süpürelim!” Bu da doğru! Pekala yanlış olan ne?
KÖYDE KENT HAYATI! Bundan sonra  “sosyoekonomik dokusu” ile  köylerde “köy hayatı” yaratabilir miyiz bilmiyorum! Çünkü biz köylerimizi çoktan kent kırması melez yerleşim yöreleri yaptık! Oysa açık ve nettir:  “Köyde kent kentte köy hayatı olmaz!” Biz “olmazı” olur yaptık! Yetmedi “köylere belediye” kurduk! Belediyesi olan köyleri de her sabah kentlerdeki devlet dairelerine taşınan kamu görevlilerinin  safiyemsi ikamet yerleri haline getirdik!
Kısaca “köy mefhumunu” yıktık şehirlerin varoşları yaptık! Ne “imece” kaldı ne “tarım!” Birkaç sulu köydeki sebze meyve üretimi de olmasa “armut piş ağzıma düş” beklentilerinin avallığında tembellik mucizesi yaratacağız! Nitekim rakamlar ortada: Her yıl ihracat azalırken, ithalat da artmakta!
Geçmiş yıllarda Yenierenköy’ün eski belediye Başkanı Özay Öykün’le olagelen  bir telefon konuşmamız olduydu.  Adam yakınıyordu. “Yahu diyordu kilometrelerce ötelerdeki köylere hizmet götürmeye çalışıyorum. Ne akaryakıt dayanıyor ne işgücü! Yol kenarlarındakilerden   mezarlıklarla kadar ot temizlemekten, çöp toplamaktan başka iş yapamıyoruz!..”
İŞTE SORUN. Eskiden köylüler kendi mezarlıklarını kendileri temizlerler, eğer köye bir inşaat yapılacaksa yardımlaşarak yaparlar, ekimi de paylaşırlardı hasatı da! Şimdi bidda börek çörek,  festival yapıyorlar! Zaten köylerimizde ne ekecek ne biçecek “köylü” kaldı! Oysa diyorlar Hollanda “bir baştan  bir başa,  hem de taşıma toprakla hep “köylü!” Ve dünyanın bir numaralı tarım memleketi
Bizse 1974 sonrası sosyoekonomik yapılaşmayı beceremedik! Köylüyü köyüne, şehirliyi şehirlere yerleştirmedik! Zaten köylü de Kuzey’e geçiverince yeniden köyde ikamet etmek istemediydi! Kısaca hep birden köyden indik şehire! Hallerimiz ortada ama!          **********
KISACA TAKILDIĞIM: (TUVALET SORUNU) Kaç zamandır kafamın bir köşesinde bekliyor. Ki yıllarca yazıp söylemişimdir. Şu memleketin  tuvalet sorununu çözemedik! Mesela Mağusa’daki Lala Mustafa Paşa  Camiindeki tuvaleti, eskisinin pisliğini gördükten sonra Erdoğan yaptırtmıştı!  Temiz tertipli ama yeterli değil. Bu arada bir iki cenaze nedeniyle Nurettin Ersin Paşa Camisinin tuvaletine de uğradıydım.  Ayni zamanda abdesthanedir de! Utandım! Sonra şaştım!  Hiç mi şikâyet eden yok! Ki bu memlekette yollardan yağmur suları aksa ertesi gün gazete manşetlerine çıkar!
Ya şu Mağusa limanındaki tuvalet! Ya ötekiler! Ki her gün bu “gademhaneleri” yüzlercesiyle turistler de  ziyaret ederler!.. Hadi kendimize saygımız yoktur, bari yabancılara saygımız olsun çünkü “tuvalet” de olsalar mesele iyi ve temiz imaj bırakma meselesidir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar