Hazırlıksız, açılmış, saçılmış bir vaziyette, “virüsle yaşama” günlerine başlıyoruz.
Bu açılışı madem talep ettik, vebalini de ödeyeceğiz.
Şu anki rahatlığımız ve açılmış saçılmışlığımızla limanlara ve güneye uygulanan karantina kalktıktan sonraki günlerde de devam edersek, üç aydır kapanmak için gösterdiğimiz tüm emekler heba olacaktır.
“Virüsle yaşamak” normale dönmek demek değildir. Virüsü içimize almak ve onu kontrolde tutmak, mümkün olduğu kadar az vakayla idare etmek demektir.
Bunu genellikle Sağlık altyapısı kuvvetli ülkeler yapmaya çalıştı. Örneğin İsveç. Tüm hazırlık ve mükemmel bir sağlık sistemine rağmen, durumları şu an iyi değil. Komşu ülkelerde ölüm sayısı 300-400’de kalmasına rağmen, onlar 4800 kişiyi kaybettiler bugüne kadar.
Örneğin Güney Kıbrıs. Orada günde 1000 test yaparak virüsü 3-4 tane günlük vakayla yayılmasını kontrolde tutuyorlar. Bir de bizi düşünün, günde 50 testle neyin yayılmasını engelleyeceğiz? DSÖ benzeri “low risk” ülkeler birbirine açılabilir diyor. Biz “low risk” değiliz ki. Biz de hazırlık yok, son üç ayı anlatacak raporu bile yazmaktan aciz bir bakanlık var. Öyleyse biz “High risk” grubundayız. Yani içimize virüs alırsak onu misliyle geri ihraç edecek kapasiteye sahibiz şu an.
Fakir ve hazırlıksız ülkeler arasında başarılı olanların tek kullandıkları enstrüman “lock down”dır. Ancak öyle başarılı oldular. Hindistan’ın Karela eyaleti gibi. Merak eden baksın. Yeterli test kapasitesi ventilatörü olmayan ülkeler sorunu kapanmakla, izole olmakla çözdü veya erteledi.
Virüsle yaşamak demek devamlı tedbirli olmak demektir.
Mesela restoranlar bir boş bir dolu, hatta bazı ülkelerde kabin uygulaması başladı, maskeler devamlı yüzde, kuyruklar için 1.5 metre mesafe, el temizliği, risk grublarına gerekirse ev karantinası.
65 üstü, obes, şeker hastaları, tansiyon hastaları için mümkün olduğu kadar ev karantinası..
Hazırlığımız yok denecek kadar az…
“Korkutma insanları” diyen çıkacaktır eminim. Hayır ikaz etmemiz gerekir ki belki bir nebze hazırlık yapar ve sevdiklerimizin ve kendimizin sağlıklı bir şekilde bu meret dönemi geçirmemizi sağlayabiliriz… Çünkü siyasetçilerden bize hayır yok onu da söylemek lazım. Al birini vur diğerine!!
Herkese şimdiden geçmiş olsun..