İki kişi bir araya gelince bu romantik ilişkinin gidişatı ile ilgili çok değil sadece birkaç tane olasılık vardır:
- Birlikte yaşamaya devam ederler (mutlu olduklarını ümit edelim!)
- Kalıcı olarak ayrılırlar, herkes kendi yoluna gider.
- Kalıcı olarak ayrılırlar, ama bir şekilde iletişim içinde kalırlar.
- Ayrılırlar, barışırlar, sonra yine ayrılırlar, sonra yine barışırlar…
Bu son seçenek söz konusu olduğunda -çiftin ayrılıp yeniden bir araya gelmesi –bu durum zamanla çiftin hayatında bir ilişki döngüsü halini alır ve döngü bir süre sonra hem ilişkiyi hem de çifti olumsuz yönde etkilemeye başlar.
Sevgi arayışı her insanın hayatında ömür boyu süren bir arayıştır,ancak tahmin ettiğinizden daha karmaşık ve akıl karıştırıcı bir serüvendir. Romantik ilişkilerimize başlarken amacımız ayrılık olmasada bazı ilişkiler sona erer ve hemen hemen hepimiz hayatımızın bir döneminde ayrılığı yaşarız.Peki sevmek ve tabii ki sevilmek bu kadar önemliyken, neden bazı çiftler bir türlü ilişkilerini istikrarlı bir şekilde sürdüremezler? Peki ya bir dargın-bir barışık halde yaşanan bir ilişkiyi sürdürmek ne kadar sağlıklı olabilir?
Araştırmalara göre insanların %60’ından fazlası en az bir kere ayrılığı ve karışık bir döngü olan bir dargın-bir barışık ilişki durumunu yaşıyor. Hiç bir ilişki mükemmel değildir ve büyük bir olasılıkla uzun süreli bir ilişkiniz varsa birkaç kere ayrılık fikri aklınızdan geçmiş ya da ayrılık sürecini yaşayıp yeniden bir araya gelmiş olabilirsiniz. Bu düşünceler ya da kısa süreli ayrılıklar romantik ilişkileri olumsuz yönde etkileyebileceği gibi olumlu yönde de etkileyebilir. Temiz bir ayrılık ile sonlanan ilişkilerin aksine, bir dargın-bir barışık ilişki döngüsü karmaşık bir süreçtir ve çözümsüzlükle yeniden bir araya gelme rotasyonunuiçerir. Bu döngünün yaşandığı ilişkilerde çift bir nedenden dolayı ani bir şekilde ayrılır, sonra yeninden barışıp bir araya gelmeye karar verir, sonra yine bir nedenden dolayı ayrılıp sonra bir araya gelir ve hikaye çift iyice tükenip ilişkiyi nihayete erdirene kadar devam eder. Bu rotasyon yakınlık, acı, tutku, özlem ve kaybı içeren bir duygu karmaşası da barındırır aynı zamanda. Bu döngü nasıl yaşanıyor kısaca bakalım:
Ayrılık. Süreç çiftin ani bir kararla ayrılması ile başlar. Bu karar bir tartışmadan, partnerlerin birbirleri ya da kendileri ile olan ama net bir şekilde adlandıramadıkları kafa karışıklıklarından, genel ilişki tatminsizliği ya da monotonluğundan veya partnerlerden birinin başka biri ya da birileriyle görüşmek istemesinden kaynaklanabilir. Bu tür ayrılıklar genelde açık ve net bir iletişimden yoksundur; bu iletişim şekli ise ilişkinin sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı koymayacağı gibi kalıcı olarak sonlanmasında da taraflara yardımcı olmaz.
Yeniden bir araya gelme. Ayrılık sonrası çift herhangi bir nedenden dolayı yeniden bir araya gelmek ister. Nedenlerden biri veya birkaçı geçmek bilmeyen duygular, eski sevgilinin belki de “doğru” kişi olduğuna olan inanç, paylaşılan anların ve arkadaşlığın ya da eski ilişkinin tanıdık ve güven verici rahatlığının özlenmesi olabilir. Bazen ayrılık sürecinin ardından bireyler romantik ve duygusal olarak bir şeyler paylaşabilmek için yeni kişi arayışlarına girseler de, bulma konusunda sıkıntı yaşayınca eski partnerle yeniden bir araya gelme fikri daha çekici hale de gelebiliyor. Genel olarak bir dargın-bir barışık çiftler ilişkileri hakkında endişelidirler ve birliktelikleriyle ilgili pek çok hayal kırıklıkları vardır, ilişkinin gidişatının belirsizliğinin farkındadırlar; ancak tam olarak ne olduğunu keşfedemedikleri ayrılık nedenleri çiftlerin yeniden bir araya gelmelerine engel olmaz.
Bu durum ne kadar sağlıklı?
Bir dargın-bir barışık olma döngüsü hem ilişki hem de ilişkiyi yaşayan bireyler için toksik bir etkiye sahiptir. Döngü kötüleştikçe olumsuz etkileşim artar, ilişkiden sağlanan tatmin, bağlılık ve güven duyguları azalır, bu nedenlerle ilişkiyle birlikte çift de zamanla yıpranır.Ayrılıp yeniden bir araya gelme döngüsü sıklaştıkça bireylerdeki stresin de artacağını tahmin etmek zor değil tabii. Yeniden bir araya gelmenin verdiği tatmin duygusunun ardından bir sonraki ayrılığın ne zaman geleceğine yönelik bilinmezlik kaygıyı arttırır. Artan stresle beraber daha da zorlaşan süreç bireylerin hayattan aldığı tatminin azalmasınaneden olur.
Ancak her ayrılıp-barışma sürecinin sağlıksız bir ilişki döngüsü olduğunu söylemek hatalı olacaktır. Buna karar vermeden önce küçük bir değerlendirme yapmakta fayda var. Her yaşanan ayrılık sonrasında bir araya gelme durumunun aynı olmadığını belirtmeliyim. Daha önce de bahsettiğim gibi, en az bir kere de olsa hayatlarımızda bir ayrılık süreci yaşayabiliyoruz. Eğer ilişkinizde benzer bir süreç yaşıyorsanız kaygılanılacak bir durum olup olmadığına karar vermek için bu döngüyü ikiye ayırmak bize yardımcı olacaktır.
Birinci seçenekte yaşanan ayrılık ve yeniden bir araya gelme durumu ilişkinin daha sağlıklı gelişip ilerleyebilmesi için kullanılır. Böyle bir yaşantıda kaygılanacak bir şey yok diyebilirim. Örneğin ayrılığın ardından bireyler bu duruma neden olan olguları belirler ve ilişkilerinin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için değişmek niyetiyle bir araya gelirler. İkinci seçenekte ise ayrılıp sonrasında yeninden bir araya gelme kronikleşmitir. Bireyler neden ayrıldıkları ve neden bir araya geldikleri konusunda net değildirler. Bu durum ilişkinin yıpranmasına ve tamamen sonlanmasına neden olabileceği için sağlıklı bir durum değildir. Evet, kaygılanabilirsiniz!
“Eğer bireyler ayrılık sonrası yeniden bir araya gelmeyi düşünüyorsa ve öncelikle bu ayrılığın nedenlerini araştırıp bu olumsuzlukları ilişkilerini daha sağlıklı bir hale dönüştürmek için kullanmaya niyet etmişlerse, bu süreç çifti hem bireysel hem de ilişkisel olarak daha sağlıklı bir neticeye ulaştıracaktır.”
Diğer durumda ise çift ne yapmak istediği konusunda emin değildir. Evet, belki karşı tarafı önemsiyorlardır ancak bireyler bu çelişkilerine anlam veremedikleri ve ilişkilerinde olumsuz yönde ilerleyen şeyin tam olarak ne olduğunu anlayamadıklarıiçin ilişkiden/partnerden uzaklaşarak ve hatta kendilerine türlü bahaneler sunarak farklı arayışlara yönelebilirler.
Çiftler ayrılık sürecinin ardından yeniden bir araya gelmeli mi?
Eğer ayrılık sonrası çift yeniden bir araya gelmeyi düşünüyorsa kesinlikle ayrılığın ardındaki ilişkisel ve bireysel nedenleri belirlemeleri önemli. Bu nedenleri ise sağlıklı bir şekilde tartışabilmeli, kendi bireysel ihtiyaçlarını ve arzularını açık bir şekilde konuşabilmeli. Ayrı oldukları süreçte nasıl hissettiklerine odaklanmaları, ayrı bir hayatın onlara sunduğu artı ve eksileri belirlemeye çalışmaları yaşanan ayrılığın nedenlerini belirlemede onlara yardımcı olacaktır.
Eğer bir dargın bir barışık geçen sağlıksız bir ilişki döngüsünün içinde olduğunuzu düşünüyorsanız, yeniden bir araya gelmek için acele etmemenizi öneririm.İlişkinizi sağlıklı bir şekilde geliştirmek istiyorsanız bu olumsuz süreciilişkinizi tedavi etmek için olumlu bir sürece çevirmeniz mümkün. Bunun içinsebu döngüyü neden yaşıyor olduğunuzu anlamanız önemli.
