Bir çocuğa hiperaktif demek ve sonuçları - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Bir çocuğa hiperaktif demek ve sonuçları

Kıbrıslı olarak en önemli sorunlarımızdan bir tanesi de her açıdan “yüzeysel”liğimizdir. Sosyal yaşam, siyaset, eğitim, sağlık veya birçok konuda, yüzeysel bilintiler davranışlarımızı yönlendirmekte. Arkasını düşünmeden davranışlarımızı yüzeysel bilintilere göre yapıyoruz. Arkasından neler geleceğini ise yine yüzeysellik nedeniyle bilmediğimizden, bizi yönlendiren yüzeysel bilintilere göre davranışlarımızı yapmaktayız.
İnsanları bu nedenle ‘etiketlemek’ de olağan bir davranış. Çocuklar da bundan nasibini alıyor; ne yazık ki. Yüzeysel bilintiler bunda rol oynamakta. Herkes ama herkes örneğin hareketli bir çocuğa hemen “hiperaktif” etiketini yapıştırmakta. Hareketli bir çocuksa hemen etiket yapıştırılıyor. Emin olun ki etiketi yapıştıran kişi “hiperaktiflik” ne demek, bilmemektedir. Ama hiç önemi yok o biliyor (yüzeysellikle birlikte bildiğini sanıyor).
Hiperaktiflik okul çağında çocuk nüfusunun %3 ile %5’inde gözlenir. Oranın çok fazla olmaması ama buna karşın KKTC’de hemen hemen her hareketli çocuğu “hüperaktif” olarak etiketlemek, çelişki yaratmaktadır zaten.
Sadece sosyal yaşamda bir çocuğun hareketli olmasına bakarak hiperaktif olduğu anlaşılamaz. Kaldı ki tanı koymak sıradan bireylerin işi değil; teknik bir alan olan psikolojik danışmanlar veya psikiyatrların işi. Ancak dedik ya yüzeysel bilintilerle her tür etiketlemeyi yapma cüretine sahip bir toplumuz; tanı da koyarız hatta ilaç bile öneririz.
Genelde hiperaktivite dikkat eksikliğiyle birlikte bulunmakta. Bazen hareketlilik baskın dikkat eksikliği geri planda bazen de tersi durum söz konusu. Hiperaktiflikte ev ortamında sık sık mobilyaların üzerinde gezme, ev içinde sürekli gezinme, bir iş yaparken sık sık ayağa kalkma vb davranış sergilerler ama dikkat eksikliğiyle birlikte sık sık okul eşyalarını unutma veya okuldan eve eşyalarını getirmede unutkanlık, dikkat gerektiren günlük işlerden kaçınma, eşyalarını sık sık kaybetme bazı örnek davranışlarıdır**.
Çocuk hem sosyal yaşamda hem de ev yaşamı gibi farklı iki alanda gözlenmeli. Yaptığı bir işi yarım bırakıp bırakmadığı, yönergelere doğru tepkiler verip vermediği, dikkat gerektiren işlerden kaçınıp kaçınmadığı en güvenilir olarak ev ortamında gözlemlenebilir. Sadece sosyal yaşamda hareketli olması, hiperaktif etiketi yapıştırmak için yeterli değildir.
Kaldı ki sosyolojik olarak bireyleri “etiketleme” de sonuçları açısından çok dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Sosyolojide sapma, basitçe sosyal normlarla uyuşmayan davranışlar olarak tanımlanır. Etiketleme Kuramı’nda, kişi eğer toplumda bir normu her hangi bir şekilde ihlal etmişse bu kişiye sapkın (normlar dışı davranan) etiketi vurulur. Ona toplumun bakışı değişir. Kişi de zamanla bu etiketi içselleştirir ve kişiliğinin bir parçası haline getirir***. “Bir kişiye kırk kere deli dersen deli olur” atasözünde olduğu gibi.
Toplum da hiperaktifliği norm dışı olarak kabul eder. O yüzden hiperaktifliği sapma olarak algılar. O nedenle istenilmeyen kişilik özeliği olarak niteler.
Bu açıdan dikkat edilmesi gerekmektedir. Hiperaktif etiketi yapıştırılan çocuk bir süre sonra hiperaktif bir kişiliğe sahip olduğunu, hiperaktifliğin kişiliğinin bir parçası olduğunu içselleştirecektir.
Sonuçta da dikkat eksikliğiyle birlikte sürekli bir işle meşgul olamamayı, eşyalarını unutmayı, katıldığı gruplarda kurallara uymakta zorlanmayı, okulda sık sık öğretmeninden uyarı almayı normal gibi algılayacaklardır. Hatta derslerinde konsantre olamadıkları ve dikkat eksikliği yaşadıkları için çoğu zaman normal hatta normalin üstünde zekada (öğrenme yeteneği) olmalarına rağmen derslerde göreceli başarısızlık göstereceklerdir**. Ve daha birçok olumsuz durumları kişiliklerinin sonucu olarak göreceklerdir.
Şimdi düşünmekte fayda var; bir çocuğa hiperaktif etiketini yapıştırmak o kadar kolay mıdır? Yüzeyselliğin hüküm sürdüğü buralarda bu sorunun yanıtı ne yazık ki evet.
*https://tr.wikipedia.org/wiki/Dikkat_eksikli%C4%9Fi_ve_hiperaktivite_bozuklu%C4%9Fu
**https://www.sagliklikadin.com/cocuk&aile/hiperaktivite.htm
***Göksu, T.  Ve Karakaya, M. (2009). Polis Davranışlarının Etiketleme Kuramı Açısından Değerlendirilmesi. Polis Bilimleri DergisiCilt 11 (4).

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar