Bilip bilmeden konuşanlara - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Bilip bilmeden konuşanlara

Deniz Gürgöze

Herkes her konuda fikir sahibi olmaya başladı. Yani bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların sayısı arttı. Bilgi sahibi olmadan gördüklerine yorum yaparak eleştirenler de cabası.

Siyasi duruşu ile inançlarını bağdaştırıp eleştirilen Sunat Atun, verdiği iftar yemekleri ile gündeme geldi. Bakanlığın bütçesinden ödediği iddia edilen iftar yemeklerini eleştirenler var.


Peki bu konu ne kadar doğru.

Sunat Atun’u bu kadar iyi tanıyıp böylesine bir iddiada bulunanlara gülerim!!! Eğer Sunat Atun’u tanımış olsalardı inançları uğruna böylesine bir hata yapmayacağının da bilincinde olurlardı. Kısaca bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar böylesine bir iddiayı gündeme taşıdı.

Yazık!!!

Birçok insanın bilmeden fikir beyan ettiği bu hassas konuda duyarsız kalmak olmazdı.

Çok az bir araştırma yapılmış olsaydı iftar yemeklerinin bakanlık bütçesinden ödenmediğinin de bilincinde olunurdu.

Dini inancından dolayı sürekli eleştiri alan Atun’a yapılan suçlamalar üzücü.

Bugün kendi cebinden ya da var olan aile şirketinden ödenen İftar yemeklerini bakanlığı ile bağdaştıran zihniyet, Atun’un şahsi yardımlarından ne kadar haberdardır? Bugün yaptığı yardımları reklam etmediği için eleştiriliyorsa eleştirilmeye devam edilsin bence. Reklam yapmadığı ve yaptığı yardımları dile getirmediği için kaybetmez…

Hayır işleri ne zamandan beri reklam yapılır oldu ki? Ya da böylesine hassas bir ayda yani Ramazan ayında kim yaptığı iyiliği dile getiriyor ki Sunat Atun da getirsin?

Bunca yıl yaptıklarını söylemediği için şimdi acımasızca ve yanlış bilgilerle eleştirilen Atun, yaptığı yardımları söylediği zaman kahraman mı ilan edilecek? Ya da cebinden ödediği yemeklerin faturasını mı haber yaptıracak?

 Birçok iş insanı iftar yemeği verirken isimlerini  gizlerken, Atun verdiği yemeklerin faturasını mı gösterecek?

İsimlerinin bu denli deşifre olmaması için engellenmesinin tek nedeni, yapılan iyiliğin dile gelmesinin doğru olmamasıdır. Yapılan iyiliklerin sevabı da günahı da kişinin kendisini bağlar. Kimsenin başkasını yargılama  hakkı yoktur.

İnanç insanın içinde olmalıdır.

Yapılan iyilikle yapılan kötülük de inanın kendisini bağlayan bir durumdur tıpkı ödenen iftar yemeği bedeli gibi.

İnancı olan insanlar, Ramazan ayında verilen iftar yemeğinin sevabının ne kadar büyük olduğunun bilincindedir. Allah’a inançlı, dini vecibelerini yerine getiren bir insanın böylesine bir hata yapmayacağı ortadadır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar