Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi Emirnamesi konusunda hükümet ile varılan uzlaşmanın detaylarını Havadis’e anlattı
“YASA 3 AY İÇİNDE DEĞİŞECEK”: Gürcafer: 55-89 sayılı İmar Yasası değiştirilecek. Bu bağlamda yasa çalışmalarına hemen başlayacağız, yasanın öngördüğü organların da şimdiden oluşturacağız. Yasa değişikliği 3 ay içerisinde yasallaşacak
“ÖNCE YATIRIM BÖLGELERİ İMARA AÇILACAK”: Gürcafer: İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nın 1 senede tamamen bitecek. Öncelikli olarak yatırım bölgeleri belirlenecek, imar çalışmaları öncelikle oralarda yapılacak. İmar planı tamamlanan kısımlar ekonomiye açılacak
“PLANLARI ÜST KURUL YAPACAK”: Gürcafer: İmar Üst Kurulu oluşturulacak. Bu üst kurul paydaşlardan oluşacak. İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nı ve bundan sonraki bu ülkenin diğer tüm imar planları bu kurul tarafından yapılacak
“2 MİLYON YETER”: Gürcafer: Bu işleri takip edecek olan yasal bir komite var artık. Kaynak İnşaat Encümenliği’nden sağlanacak. 2 milyon TL rahatlıkla yeter. Bu bir sınavdır ve bu sınavı geçersek, bundan sonra ülkeyi planlama konusunda hükümet sıkıntı yaşamaz
Duygu ALAN
Gürcafer, Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi imar planının teknik çalışmalarının ise 6 ay içerisinde tamamlanacağını, tüm paydaşlardan oluşan bir üst kurul oluşturulacağını ve bu üst kurulun Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi imar planı ve yapılacak diğer imar planı çalışmalarının içerisinde olacağını ifade etti. Gürcafer, imar planı süreciyle ilgili tüm teknik eleman alımları Mimar ve Mühendis Odaları Birliği tarafından koordine edileceğini söyledi.
Cafer Gürcafer, kazanılmış haklarla ilgili emirnamenin 27’nci maddesinde müteahhitlerin ciddi endişeleri olduğunu, yine hükümet ile varılan mutabakat çerçevesinde, bu noktada Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ve Mimarlar Odası’nın da yer aldığı bir komite oluşturulduğunu, bundan sonra ilgili dosyaların bu komite tarafından değerlendirip karara bağlanacağını kaydetti.
Gürcafer, imar planı süreciyle ilgili tüm teknik eleman alımları Mimar ve Mühendis Odaları Birliği tarafından koordine edileceğini kaydetti.
Cafer Gürcafer, ayrıca İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nın 1 senede tamamen biteceği, 3 veya 4 ayda aşamalı olarak imar planı tamamlanan kısımların ekonomiye açılacağı, öncelikli yatırım bölgelerinin belirlenip de imar çalışmalarının öncelikle oralarda tamamlanmasının da güvence altına alındığını söyledi.
Gürcafer, gerekli kaynağın ise İnşaat Encümenliği’nden sağlanacağını ifade etti.
“İmar planını güvence altın aldık”
Cafer Gürcafer, emirnamenin hiçbir katılımcılık olmadan yapıldığını ve bir mantığının da olmadığını söyleyerek, bir tepkilerinin de bu noktada olduğunu söyledi. Gürcafer, varılan uzlaşma ile emirnamenin imar planına dönüşeceğinin güvence altına alındığını kaydetti ve şunları söyledi: “Devlet geçmişte Girne’de emirname yaptı, “İmar planı yapacağım” dedi ama 5 yıl sonra yaptı. Girne’yi emirnamelerle idare etti ve bu emirnameyi de 15 defa değiştirdi. “Karpaz’da imar planı yapacağım” dedi, emirname yaptı, 14 yıl geçti üzerinden. Ülkesel Fizik Planı çıkarıldı ve yasallaştırıldı, “2 yılda 16 imar planı yapılacak” dendi ama yapılmadı. “Mağusa İmar Planı yapılacak” dendi, biz de “katkı koyalım, işin içerisine girelim, doğru düzgün bir imar planı yapılsın” dedik, ansızın burada da emirname çıkarıldı. Şimdi bu emirnamenin imar planına döneceğinin güvencesi nedir? İmar planının doğru insanlar tarafından yapılıp yapılmayacağının güvencesi nedir? Bunlar benim kafamdaki soru işaretleridir, çünkü günün sonunda müteahhidin canı yanıyor. Şimdi varılan mutabakat neticesinde İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nın 1 senede tamamen bitecek.”
“Bu bir sınav”
Cafer Gürcafer, İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nın 3 veya 4 ayda aşamalı olarak tamamlanan kısımlarının ekonomiye açılacağı, öncelikli yatırım bölgelerinin belirlenip imar çalışmalarının öncelikle oralarda tamamlanmasının da güvence altına alındığını söyledi.
Gürcafer, “Bu işleri takip edecek olan yasal bir komite var artık. Kaynağı da ayarladık, gerekli kaynak İnşaat Encümenliği’nden sağlanacak. Bu İmar Planı için de 2 milyon rahatlıkla yeter. Bu bir sınavdır ve bu sınavı geçersek, bu işi doğru düzgün, birlik ve beraberlik içerisinde yaparsak ve yeterince kısa sürede yaparsak bundan sonra ülkeyi planlama konusunda hükümet sıkıntı yaşamaz. Çünkü insanlar şuanda hükümete inanmıyor, ama bu işi başarırsak inanacaklar” dedi.
“Yasa değişikliğinde ivedi, tarih kondu”
Gürcafer, 55/89 Sayılı İmar Yasası’nın değiştirilmesi konusunda da hükümet ile uzlaşıya varıldığını kaydetti.
Gürcafer, “İmar planını 4-5 kişi yapmaz. Bir üst kurul vardır. Tüm paydaşlardan oluşan bir üst kuruldur bu ve işin bütçesiyle de vizyonuyla da 5 yılda bir revizyonuyla da ilgilenir. “Bu üst kurulu oluşturalım ve biz tüm paydaşlar artık bu sürecin içerisinde olsun. Hükümet de içerisinde olsun, hep beraber tartışıp doğrusunu yapalım. 55/89 Sayılı İmar Yasası’nı değiştirelim” dedik. Şimdi o oldu, ivedi olarak tarih koyduk. 3 ayda 55/89 Sayılı İmar Yasası değişiyor ve paydaşlardan oluşan, yetkili o üst kurul, oluşuyor. Sonra da bu üst kurul, imar planını ve bundan sonra ülkedeki diğer imar planlarını da yapacak” dedi.
“Müteahhitler halkın tepkisinin sadece bir parçasıydı”
Gürcafer, emirnamenin halkın birçok kesiminden tepki aldığını belirterek müteahhitlerin bu tepkinin sadece bir parçası olduğunu kaydetti.
Gürcafer şunları söyledi: “Karpaz’daki, Aygün’deki, İskele’deki ve Kuzucuk’taki insanlar ülkedeki ekonomik bozukluktan dolayı bir şekilde kendi yaşamlarını güvence altına alabilmek için model geliştirdiler ve yaşıyorlar. Toprak da her zaman onların yaşamlarında güvence olarak duruyor. Hastaysa, tedavi olmasının güvencesi, çünkü devlet bunu yapamıyor. Çocuklarının eğitimi ile ilgili, geleceği ile ilgili güvencesidir. Bunları bu insanlar için yapmayan, yalnızca yasakçı yaklaşan devlet, şimdi gelip bir yasak daha koyuyor. Halk buna tepkiliydi ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği de o tepkinin yalnızca bir parçasıydı.”
“Derdimiz konut yapmak değil”
Gürcafer, emirname sürecinde müteahhitlerin tepkilerine yönelik eleştirileri de değerlendirdi.
Gürcafer şunları söyledi: “Sap ile samanı karıştırdılar. Ben atılan bu adımın ekonomiye zarar verdiğini söyledim. Ekonomi demek yalnız müteahhidin konut yapabilip, yapamaması değildir. Bilmedikleri budur. Tamam, vizeden 10 bin, 15 bin konut projesi geçti, bu olabilir. Ama sen o bölgedeki bütün ekonomik faaliyeti sınırlayan bir şey getirdin. Örneğin adam bir bar açacak veya falan emekli öğretmen arazisini satacak, bir şey yapacak ya da bir yatırımcı gelecek oradan 100 dönüm arazi alıp içerisine bir yatırım yapmak isteyecek, fabrika kuracak. Bu yalnızca müteahhidin konutu yapması ile ilgili değildir. Bizim bu uzlaşımız piyasaya pozitif bir mesaj verdi. Artık ‘ben yaparım siz kabullenirsiniz’ yok.”
