Başkanlık tartışması zamanı mıdır? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Başkanlık tartışması zamanı mıdır?

Köş, MoreketMehmet Moreket

Bu boşlukta ne bulursak okuyoruz. Okuduklarımızın çoğu şikayet. Haklı şikayetler… Ancak bakıyorsun çoğunluk, asıl ızdırap çekenler değil, rahat köşelerinden fikir üretenler.

Tuhaf bir durum…


Kayıpların çok büyük olduğu, geleceğinden eskisinden bin kat daha belirsizleştiği böyle bir ortamda yanlışa, haksızlığa, adaletsizliğe karşı toplumsal bir örgütlenme ne yazık ki yok. Gerçek anlamda bir örgütlenme olmadığı gibi, toplumsal tepkinin başını çekmesi gerekenlerden beklenen ses de yok.

Demem o ki, fikirler var olsa da, toplumsal bir bilinç, toplumsal bir baskı unsuru olmaya yetecek düzeyde değil.

Öyle olunca da, geçmişteki çarpık sistemin yaratıcıları, destekçileri, yeni düzeni yaratmaya soyunuyor.

Gündemin ön sıralarına çıkarılmak istenen başkanlık sistemi konusu mesela…

Bana göre çoktan düşünülmesi gereken, ancak sadece isimler üzerinden gidildiği için üstüne hiç varılmayan, herkesin geri durduğu bir değişim.

Ne oldu da ansızın gündeme geldi? Hatta şu anda başı çekenlerin, geçmişte “tek adam rejimi olur” diye kötüleyenler olduğunu görünce, bu soru daha bir anlam kazanıyor.

Fazla kafa yormaya gerek yok. Cumhurbaşkanı ile hükümet ve Ankara arasındaki olmaması gereken kopukluk, iletişimsizlik söyletiyor birilerine bunu.

Peki bu iletişimsizlik, aykırılık kişisel midir? Bence değil. Asıl neden, Kıbrıs’ın kuzeyinin geleceği ile ilgili düşünce ayrılıkları.

Düşünsenize, toplumun hemen tüm bireylerinin sahip olduklarından az veya çok kaybettiği bir dönem. Çaresizliğin ortasında, sadece bir ay sonrasını göremediğimiz, tam bir dibe vurma durumu.

Bu ortam rejim değişikliğini tartışmak için uygun bir ortam mıdır? Bu şartlarda yapılacak tartışmalar sağlıklı olabilir mi?

İkincisi, akıl almaz bir şekilde fakirleştiği halde ses çıkaramayan, gerektiği gibi örgütlenemeyen insanlar, demokratik davranış geliştirebilecekler mi? Yoksa boğazlarından bağlı oldukları yerlere biat edip, seçimlerini o yönde mi yapacaklar. Toplumun karar verme konusunda özgür olduğunu söylemek mümkün mü?

Çalışan nüfusun yüzde 70’i sendikasızdır. Demokratik açıdan özgür müdür bu insanlar? Ya da kaçta kaçı özgürdür…

Sonra ortada ülkenin geleceği konusunda ciddi bir görüş ayrılığı var. Ne olacağız? Çözüm yönünde çaba sarf etmeye devam mı edeceğiz, yoksa ‘vaz geçtik, yeşil hat kalıcı sınırdır’ mı diyeceğiz.,, Tamamen tükendiğimiz ortaya çıktığına göre, kurtuluş için hangisine karar vereceğiz? Hedef konusunda olgunlaşmış görüşler var mıdır?

Bence asıl üstünde kafa yorulması gereken budur. KKTC’nin iç yönetimi için belki ideal olan başkanlık sistemi, bu yol ayrımında riskler oluşturmaz mı?

Hiç zamanı değil diye düşünüyorum. Bu konuyu özellikle ileri götürenlere de kuşkuyla bakıyorum…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar