Balık baştan kokar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Nisan 28, 2024
Köşe Yazarları

Balık baştan kokar

Çok yakında çıkacak olan Peculiar Dynamics of Corruption (Yolsuzluğun Garip Dinamikleri) isimli kitabımın kapağında çürüyüp eriyen bir balık var. Kitabın ilk cümlesi ise “Balık baştan kokar.” Kitabın bu ilk cümlesini yazarken Türk dilindeki bu deyimin kökenini araştırmıştım. Deyimin değişik biçimlerini değişik dillerde görmek mümkün. Fakat dilbilimciler, 1768 yılında basılmış olan, Sir James Porter’in Türklerin dini, kanunu, hükümeti ve davranışları üzerine gözlemler isimli kitabında bu deyime ilk kez rastlandığını belirlemişler. Porter’e göre, Türkler bu tatsız deyimi, eğer uşaklar işlerini iyi ve düzenli bir şekilde yapamıyorlarsa, bunun efendilerinin de öyle olmasından kaynaklandığını belirtmek için kullanıyorlarmış.  
* * *

Günümüzde bu deyimi özellikle yolsuzluk konuları üzerine konuşurken kullanıyoruz. Eğer bir hükümette ve hükümetin kurumlarında yolsuzluk yaygınsa, bunun sebebi ve sorumlusu hükümetin ve kurumlarının başındakiler yani liderleridir; yolsuzluk ve rüşvetin kabul edilebilir norm olduğu bir ortamı yaratan ve yolsuzluğu devamlı kılan baştakilerdir demek istiyoruz.  
* * *
Cumartesi sabahı Didem Menteş’in “Son Yılların En Büyük Yolsuzluk Olayı” başlıklı haberini Yenidüzen Gazetesi’nin internet sayfasında okuduğumda aklıma nedense “balık baştan kokar” deyimi geldi.
* * *
Habere göre sanık, aleyhine getirilen 922 davayı kabul etmiş. İtham edilen memurun usulsüzlük yaparak zimmetine geçirdiği para miktarı 1 milyon TL civarında. Daha da önemlisi, bu zimmete geçirmeler 2001 ve 2009 yılları arasında, yani sekiz yıl boyunca devam etmiş! Ta ki Gelir ve Vergi Dairesi memurları 2009 yılında bunu tespit edene kadar.
* * *
Bu nasıl bir ortamdır ki, sekiz yıl boyunca bir memur zimmetine para geçirmeye devam edebilir? Çalıştığı kurum içinde nasıl bir iç denetim mekanizması var; daha doğrusu bir iç denetim mekanizması var mı? Bu memurun amiri kimdir; yaptığı işleri çalıştığı dairede kim denetler?   Gelir ve Vergi Dairesi memurlarının bu zimmete geçirmeleri “fark etmeleri” niye bu kadar uzun süre almış? Bu davanın sonuçlanması niye bu kadar uzun zaman tutuyor?
* * *
Bütün bu sorular yolsuzluk yapan bir memurun “fark edilmediği” adanın kuzeyinde, müdürlerin, müsteşarların, bakanların ve diğer liderlerin de aynı olması ihtimalinin çok yüksek olduğunu; yani, Sir James Porter’in 1768 yılında bahsettiğine benzer balığın baştan koktuğu bir durumla karşı karşıya olabileceğimizi düşündürüyor.
* * *


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar