“BAKTIKÇA İSTİKBALİME!” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe YazarlarıSürmanşet

“BAKTIKÇA İSTİKBALİME!”

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Her ne kadar boyumuzla posumuza bol gelse hatta sağdan soldan sarkıp tatsız görüntülere neden olsa da  tutun ki “parlamenter demokratik sisteme dayalı”  siyasi rejim,  kendi halk irademizin  tercihidir.

Üstelik bu rejime İngiliz sömürgesinin Kavanin Meclislerinden, Kıbrıs Cumhuriyeti gibi Rum tarafıyla oluşturulan kendine özgü bir federasyondan,  TMT gibi sivil yer altı örgütlerinden, “liderlikler dönemlerinden” geçerek ve süzülürken akidelenip demlenerek  ulaştık.


Üstelik cemaat esamesinde 250 bin kişi ya var ya yoktuk… Ki 1958’lerde 80 bin kişiydik!

Ve daha Osmanlı döneminden yani 1571’den beridir de bu adada nüfusu, toprakları dolayısıyla parasıyla serveti  bizden az biraz daha fazla olan ve kendilerini “Helenizmin dolayısıyla şimdilerde Yunanistan’ın  evlatları” olarak gören  Rumlarla  cebelleşiyoruz! Çünkü adanın kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar!

***

KİMİNLE BİRLEŞMEK İSTİYORUZ? Yukarıda   yazdıklarım tarihi süreç içinde kimselerin “yalandır” diyemeyeceği kadar dünyasal bir gerçektir..                                   Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi BM’ler ve AB’nin siyasi yönden tanıdığı için, ayni zamanda bu dünya teşkilatlarının da üyesidir.

Ve işte biz Kıbrıs Türkleri kaç zamandır hatta Annan planı referandumunda da   “evet” diyerek, Güney’deki bu Rum devleti  ile bir federasyon çatısı altında birleşmek istiyoruz:                                                       Şöyle ki yeniden birleşik Kıbrıs’ı yaratmak efkârında bir, sayesinde belki biz de siyaseten tanınırız da tanınmış bir dünya devleti oluruz iki!                                                          Ki böylesi bir siyasi irade gerçekleşirse  Türkiye’nin bu adadan askerini de çekerek ayrılması gerekecektir!  Artı Kıbrıs üzerinde yada Kuzey’deki Türk halkı üzerinde hiçbir vesayeti de kalmayacaktır!

***

İŞTE VEHBİNİN KERRAKESİ BUDUR! Desek ki Rum-Yunan ikilisinin bütün istediği de Türkiye’nin Kuzey’den her bir “şeyiyle” ayrılmasıdır…                                                    Çünkü çok iyi bilmektedir ki Türk askeri Kuzey’den çekilmeden tüm adanın siyasi egemeni olmayacaktır.

NE var ki bu bile madalyonun sadece bir yüzüdür! Öteki yüzündeki resmin bir yansıması  geçen gün Ege denizinde aynalandı!                                                               Nitekim Yunanistan bir süredir Ege denizinde araştırma yapan Çeşme gemisinin üzerinde  jetlerini uçurarak ve uyarı fişekleri atarak tacizde bulundu..                                 Sadece bu kısa süreli taciz bile yürekleri ağızlara getirdi çünkü Türkiye’nin en küçük bir askeri müdahalesi söz konusu olsaydı kıyametler kopacaktı! Ki işte son zamanlarda Yunanistan da bunu istiyor!

 

***                                         HANGİ YUNANİSTANDAN BHSEDİYORUZ? 1830 da Avrupa ülkelerinin sayesinde ancak bağımsızlığına kavuşan..                              Sonrasında Makedonya’yı, Epir’i, Girit’i savaşsız ele geçiren..                                       Doymak bilmez iştahası nedeniyle 1922 de Anadolu’yu işgale kalkan..                       1940 da Almanya’nın Yunanistan’ı işgal etmesine karşın dört ayağının üstüne düşerek müttefikler tarafından Nato üyesi yapılarak  ödüllendirilen..                              1974’de faşist albaylar rejiminin Kıbrıs’ta emrivaki yaratarak adayı Yunanistan’a bağlama hareketinin ülkesi olan..                   Yine Batı tarafından kollanarak 1931 de AB’e üye olarak alınan… Yunanistan’dan söz ediyoruz!

Dünyada savaşmadan topraklarını genişleten tek ülke Yunanistan’dan!                   Tam 5 defa savaşmadan toprak gaspı gerçekleştirdi!                                                Bütün Ege denizinin, adalarının sahibi oldu!                                                                           TC’e 12 mil mesafedeki Meis adasına bile!

***

VE HANGİ YUNANİSTAN’DAN BAHSEDİYORUZ? Kıbrıs adasını tümden yutmak isteyen egemenliğine geçirmek isteyen  Yunanistan’dan!                                      Bunu gerçekleştirmek için yapması gereken tek iş adadaki Türk askerini uzaklaştırmaktır! Bu konuda en büyük destekçisi de AB ülkeleridir. Şimdilerde Türkiğye’yi sürekli sıkıştırarak bölgede pasifize etmeye çalışan Amerikadır!

Büyük oyun ise  Türkiye’yi tüm dost bildiği ülkelerden kopartarak yalnızlığa itmektir…  Hatta haberi yeni işittim. Türkiye’nin ezeli dostu olan Pakıstan’a bile kanca atarak askeri ittifakının içine çekmeye çalışmaktadır. Yeter ki TC’nin çevresini boşaltırken tek destekçisi dostu kalmasın! Bu urumda:

***

ÇÖZÜM BEKLEYEMEYİZ! Ki uzunca süre önce olmayan duaya amin demiş de olsak, “federasyon önce Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşecek ki  anavatanları sayesinde Kıbrıs’ta uzantıları olan Türk ve Rum halkları da kendi aralarında rahatlıkla federasyona oluşturabilsinler”  diyorduk..     Ne var ki bırakın bu olasılığın geçekleşmesini artık “TC ile Yunanistan arasında inşallah bir çatışma olmaz” diye dua diyoruz!

Yani siyasi sorun yönünden kısa sürede bu adada çözüm bekleyemeyiz. Dolayısıyla kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavuracağız.

Ve evet biz de onu yapıyoruz! Kendi yağımızla kendimizi, (kavurmak) ne kelime   yakıp kadavra haline getiriyoruz!                        Hükümet oyunlarıyla… Sen ben dalgalarıyla.. Hamahumalar, alavereler  dalaverelerle..                                                           Ve bir kesim de ne diyor? Türkiye düşsün yakamızdan bakın  bu adada Güney ile nasıl dirlik düzenlik içinde yaşarız!

“Baktıkça istikbalime titrerim mücrim gibi!”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar