Bahar geldiğinde… Bahar geçtiğinde… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Bahar geldiğinde… Bahar geçtiğinde…

Ahmet OkanAhmet Okan

Bahar geldiğinde dağlara çıkarlar, bahar geçtiğinde de dağlardan inip çeşitli sancaklara dağılarak buralarda ahalinin malına, ırzına tecavüz ederlermiş…


Osmanlı döneminde Kıbrıs’a çeşitli dönemlerde sürgün fermanlarıyla nüfus aktarıldığı bilinir.

Yapılan araştırmalara göre bu fermanlar eşliğinde çeşitli Yürük cemaatlerinden belirli bir nüfus da Kıbrıs’a sürgün edilmiştir.

Kimi araştırmacılara göre Şamlu, Kara Hacılu, Tosaklı, Cirid, Saçıkara gibi Yürük cemaatlerinden belirli bir kesimin Kıbrıs’a aktarıldığı belirtilir.

Bu kesimlere yapılan işlemlerin nedeni ne bir iskan politikası, ne de nüfus çoğaltmak gibi politikaların olduğu anlaşılmaktadır.

Yapılan şey cezalandırmaydı.

Nitekim kimi sürgün hükümlerinde durumun böyle olduğu anlaşılıyor.

1713 yılındaki bir sürgün hükmünde, daha önceleri de Yürüklerin Kıbrıs’a sürgün edilmek istendiğine işaret edilir.

Yürükler için (adaya aktarılan başka kesimler için de olabilir) Kıbrıs’a gönderilmek bir cezalandırmaydı ve çoğu zaman bu cezayı çekmek istemedikleri için bindikleri gemilerin kaptanlarını esir alarak, ya da katlederek tekrardan geldikleri yerlere geri dönüyorlardı…

Anlaşıldığına göre yukarıda adlarını verdiğimiz Yürük cemaatlerinden Kıbrıs’a aktarılan nüfuslar olmuştur.

1713 tarihli sürgün hükmünden aynı cemaatlere mensup Yürüklerin ahalinin canına, malına ve ırzına tecavüz eden kesimler olduğu ileri sürülmektedir.

Sürgün hükmünde şöyle denir:

“Birkaç yıldan beri İç İl ve Alaiyye ve Teke yörelerinde çevrelerine zarar vermekte olan Yürük takımından Şamlu, Kara Hacılu, Eski Yürük, Kiseoğlu, Şeyhlu, Senedlu, Batralı, Çıblaklı, Kediklu, Toslaklı, Cirid, Saçı Kara cemaatleri yerlerinde yurtlarında rahat durmayıp bahar geldiğinde yüksek dağlara çıkmakta, bahar geçince de aşağılara inip bölük bölük İç İl, Alaiyye ve Teke sancaklarına dağılıp vilayet halkının evlerini mallarını yıkmakta, çocuklarına saldırmakta, mallarını, hayvan ve ekili arazilerini yağma ve tahrip etmektedirler. Ayrıca yol kesip adam öldürmektedirler. Bu hususta makamıma yapılan şikayetler üzerine bunların 1711 yılında belalarından kurtulmak için Kıbrıs adasına sürülmelerini emretmiştim.”

Sürgün hükmüne devam edelim, çünkü adada yaşayan kimi kesimlerin  kökleri/kökenleri ta oralara dayanıyor.

“Emrim üzerine Abdülkadir Paşa, yöresinde bulunan Yürüklerden bazılarını anılan adaya sevk ettikten sonra bunlardan Buselioğlu cemaati, Mire İskelesinden gemiye binip karşı yakaya giderlerken gemicileri bağlayıp kendilerini götürenleri ve gemi kaptanlarını öldürüp Alaiyye ve İç İl semtlerine firar etmiş, adaya varanlarsa o zaman Kıbrıs’ta vali bulunan Abdi’nin alçaklığından yararlanarak verdiği izinle adadan geri gelmişler ve çeşitli bölgelere dağılmışlardı. Bunlar gittikleri yerde ‘sizin şikayetiniz üzerine sürüldük’ diyerek halka, çoluk çocuğa tecavüze, yol kesmeğe, adam öldürmeğe devam etmişlerdi. Bundan dolayı bu cemaatlerin anılan adaya sürülmelerini yeniden emrederim. Bu cemaatler fermanım üzre kendi rızalarıyla anılan adaya giderlerse ne güzel, inat edip gitmezler ve eşkıyalığı sürdürürlerse başlarına gelecekleri düşünsünler. Bundan dolayı bu toplumları bulundukları yerlerden ne yapıp yapıp Kıbrıs’a sürmelisin.”

Yürükleri, ki Göçebe Türkmenler olarak bilinirler, salt Osmanlı gözü ile görmemek lazım…

Günümüzde bahar geldiğinde dağlara çıkan yok,

Bahar geçtiğinde aşağıya inen yok!

Başka şeyler var.

Vicdani ret

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar