Babamız anahtarımız - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Röportaj

Babamız anahtarımız

1975'TE KKTC'YE AÇILDILAR: 1975’te Pırlant Kuyumculukla KKTC açılımını gerçekleştiren grup, farklı sektörlerdeki büyüme planını 2012’de Bülent Yüksekbaş’ın kurduğu Yüksekbaş Gıda ile taçlandırdı

"BABAMIZ ANAHTARIMIZ": Şirketlerin genel koordinatörlüğünü yürüten Engin Yüksekbaş, başarılarının ardında bir anahtar olarak gördükleri babaları Sabih Yüksekbaş’ın bulunduğunu belirtiyor


Kader BALIKÇI

Adana merkezli bir aile şirketi olan Sabih Yüksekbaş Şirketler Grubu, 1975’teki ilk KKTC açılımlarından bu yana adada farklı sektörlerdeki büyümesini sürdürüyor. “İş’te başarı” röportajlar dizimizin bugünkü konuğu Bülent ve Engin Yüksekbaş kardeşler, grubu ve ona bağlı şirketlerin günümüze uzanan hikayesini anlattı. 1943 yılında tarım ve kuyumculukla başlayan, takip eden yıllarda inşaat, ithalat-ihracat ve döviz sektörlerindeki hamlelerle büyüyen Sabih Yüksekbaş Şirketler Grubu’nun yönetim kurulu başkanlığını baba Sabih Yüksekbaş yürütüyor. Mustafa, Bünyamin, Bülent ve Engin Yüksekbaş kardeşlerin yönetim kurulu üyesi olduğu grup bünyesinde SYB Meynar, Yüksekbaş Gıda, Pırlant Kuyumculuk, Yüksekbaş Döviz, Majeste Restaurant & Cafe, Yüksekbaş İnşaat ve Alfa-Sun Trading Şirketleri bulunuyor. Grup, KKTC’ye Lefkoşa’da 1975’te açtıkları Pırlant Kuyumculuk ile girdi. O tarihten itibaren hızla büyüyen şirketin, 2012’deki en önemli hamlesi Yüksekbaş Gıda’nın kuruluşu oldu. 2013 yılında hayata geçirdikleri Yüksekbaş Gıda Soğuk Hava Muhafaza ve Gıda İşleme Tesisi de bu işte ne denli iddialı olduklarını gösteren bir adım oldu.

İlk Kıbrıs açılımı kuyumculukla başladı

-Sabih Yüksekbaş Şirketler Grubu nerede ve hangi yıl kuruldu?
Babamız 1943 yılında Adana’da kuyumculukla başladı. Dedemiz Mustafa ile tarım işini de yürütüyordu. Sonraki yıllarda bunları inşaat, ithalat-ihracat ve döviz izledi. Sabih Yüksekbaş Şirketler Grubu o yıllarda hızlı ama emin adımlarla büyüyordu. Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı babamız Sabih Yüksekbaş’ın yaptığı grubumuzun KKTC’ye ilk girişi 1975 yılındadır. Lefkoşa’da açılan Pırlant Kuyumculuk ilk yurtdışı tecrübemiz oldu. 2003’te Yüksekbaş Döviz, 2004’te Yüksekbaş İnşaat, 2005’te Mersin’de SYB-Meynar Gıda, yine 2005’te Mersin Serbest Bölge’de Alfa-Sun Trading, 2006’da SYB-Meynar Soğuk Hava Muhafaza ve Gıda İşleme Tesisi, 2010’da Lefkoşa’da Majeste Cafe-Restoran, 2010’da Ekvador’da Alfa-Sun S.A. Şirketi, 2012’de Lefkoşa’da Yüksekbaş Gıda ve 2013 yılında Yüksekbaş Gıda Soğuk Hava Muhafaza ve Gıda İşleme Tesisi’miz açıldı. Yurtdışından getirdiğimiz tropikal meyveler Meynar aracılığıyla Türkiye’de 51 ilde 146 noktaya ulaştırılıyor. Alfa Sun Trading de serbest bölgeden alınan aynı tip ürünleri İran, Irak, Suriye ve Rusya’nın St. Petersburg kentindeki ortaklarımız aracılığıyla bu ülke piyasalarına sunuyor. Grup, 150’ye yakın kişiye istihdam olanağı sağlıyor.

-Yüksekbaş Gıda 2012’de sektöre girdi. Hangi aşamaya geldiniz?
KKTC’nin yerli ürünlerini iç ve dış piyasaya ulaştırmayı ve dünya markalarını KKTC’ye getirip tüketiciye ulaştırmayı hedefliyoruz. 2013 yılında da bu hizmeti en iyi şekilde sunmak için Kıbrıs’ın en modern ve en kapsamlı soğuk hava depolama ve gıda entegre tesisini tamamladık. Tesisin depolama alanı 1380 metrekare.

Risk almayı sevmiyoruz

-Hedeflerinizi ve grubun misyonunu anlatabilir misiniz?
Kurumsal ve profesyonel bir yapı ile gelişmeyi sürdürerek, bulunduğumuz sektörlerde zirveye yerleşmek. Kaliteli ürün ve hizmetler sunmak. Bunu yaparken ülke ekonomisine katkıda bulunmak. Aynı zamanda sektördeki rakiplerimize örnek, saygın ve güvenilir bir kurum olmak da grubumuzun başlıca misyonudur.

-2013 şirket açısından nasıl bir yıldı? 2014 hedefleriniz neler olacak?
Yatırım yılıydı. Yüksekbaş Gıda Soğuk Hava Muhafaza ve Gıda İşleme Tesisimizi kurduk. 2014’te de bu yatırımların meyvesini toplayacağız.

-Yüksekbaş Şirketler Grubu’nu 5 yıl sonra hangi noktada göreceğiz?
Aile kültürünün saflığını içimizde barındırmayı sürdürürken, uluslararası platformda üretim, ithalat ve ihracat yapan bir pozisyonda olmayı hedefliyoruz. Amacımız, teknolojik açıdan rekabet gücü yüksek bir firma olabilmek.

İtibarı korumak her şeyden önemli

-Risk almaktan çekinir misiniz?
Hayat her zaman risk taşır. Ancak biz emin adımlarla yürümeye çalışıyoruz. Çok risk çok kazanç değil, garantili ve sağlam işlere odaklanıyoruz. Risk almayı sevmiyoruz.

-Zorluklar karşısında nasıl tepki gösterirsiniz?
İyi izleyip iyi gözlemleyip nasıl üstesinden geleceğimizi düşünürüz. Bir şekilde üstesinden geliriz. Takıldığımız her konuda bizim için en büyük destek, tüm ticari ve beşeri faaliyetlerinde büyük başarılar elde eden babamızdır. O bizim için çok büyük bir anahtardır. O anahtarı kullanarak açamadığımız herhangi bir kapı olmadı.

-Nasıl bir iz bırakmak isterseniz?
Dedemizden babamıza, oradan bizim kuşağa aktarılan itibarı korumak çok mühim. Şirketler büyür, küçülür. Ama insanların aklında bıraktığın kalite ve itibar çok daha önemlidir. Hayatta bıraktığımız iz itibarımız olacaktır.

Alayköy Organize Sanayii’de sıkıntılar var

-Ekonomik çalkantıların Yüksekbaş Şirketler Grubu’na yansıması ne şekilde gerçekleşiyor. Hükümetten beklentileriniz nelerdir?
Dünya ekonomisindeki belirsizlik nedeniyle pek çok şirket gibi biz de önümüzü net görmüyoruz. Bu nedenle küçük adımlarla ilerliyoruz. Çünkü bu dengesizlik temkinli ilerlemeyi gerektiriyor. KKTC’de ithalat ve ihracat yapan şirketler için düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ürün ithalatında ülkeye kaliteli ürünün girmesi için bu düzenlemelerin acilen yapılması şart.

-Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sorunlar çözüldü mü?
Şirketimizin bulunduğu Alayköy Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sıkıntıları hala yaşıyoruz. Altyapı eksiklikleri sürüyor. Elektrik altyapısının yetersizliği nedeniyle 6 ayı aşkın bir süre çok ciddi sorunlarla karşılaştık. Ayrıca yeterli telefon hattı temin edilmediği için ofislerimizde özel mobil hat kullanmak durumundayız. Sanayi bölgesine giriş ve çıkışlar da bizim açımızdan sıkıntılı. Şirket depolarımıza en yakın çember 4.5 kilometre uzaklıkta. Bahsettiğimiz bu ve benzeri sıkıntıların giderilmesi bizim gibi yatırımcılar açısından büyük önem taşıyor.

AİLE BÜTÜNLÜĞÜ ÖNEMLİ

“Tüm maddi olanaklar gelip geçicidir” diyen Yüksekbaş Gıda Direktörü Bülent Yüksekbaş’a göre, hayatta asıl önemli olan aile birliğini sağlamak ve onu her daim koruyabilmek.

En büyük başarınız: Mutlu ve kenetlenmiş bir aile olmamız.

Hayaliniz: Birçok kişiye ekmek kapısı açacak, istihdam yaratacak olanakları sağlamak.

Mutluluğunuz: Eşim Hatice Yüksekbaş, kızlarım Aysel, Aysu ve Deniz, aile birliğimiz ve ticarette bugüne dek verdiğimiz sözleri yerine getirmek en büyük mutluluğumdur.

Endişeniz: Maddi olanaklar gelip geçicidir. Aile bütünlüğünün bozulması, mutluluk ve sağlığı koruyamamak endişe verir.

Mekan: Kendine has dokusu bozulmadığı sürece Kıbrıs’ın her noktasını çok seviyorum. Bu ülkede yaşamaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Son okuduğunuz kitap: İş hayatında Melekler (Baki İkala Erikli).

Teknolojiye ilgi: Hem kişisel hem grup olarak yakından ilgiliyiz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar