Gece âleminin en popüler iki ismi Erdal Acar ve Ozan Kaçmaz’ın kucaklarında çocuklarıyla paylaştıkları resimleri görünce şaşkınlığımı gizleyemiyorum.
Ne mutlu ki ikisi de kurdukları yuvada mutluluğu buldular. Eskiye sünger çektiler, aradıkları huzuru ve kadını buldular. Şimdilerde yuvalarında mutlu mesut adamlar olarak hayatlarını sürdürüyorlar. Hem Erdal’ın hem de Ozan’ın son halleri ise bir döneme çapkınlıklarıyla damga vurmuş adamlar için önemli resimler.
Şahsi fikrim her ikisine de çocuk çok yakışıyor. Gerçi Erdal çocuk konusunda tecrübeli bir adam ama yeniden baba olmanın heyecanı her yaşta erkeği tav edecek bir durum. Erdal ve Ozan çok eski arkadaşlar, aynı sitede oturuyorlar. Onca yılın verdiği ortak hukuk şimdilerde baba olarak da devam ediyor. Erdal ve Ozan’ın kucağında çocuklarıyla paylaştıkları resimlere bakarak iç geçiren onca isim vardır ama hepsi tarih oldu.
Bir zamanlar bana erkenden evime giderken “Bu saatte eve gidilir mi” diyen hafta sonu çocuklarımla paylaştığım resimlere bakıp “Yahu bunlar adamın kısmetini kapatır diyen Erdal ve Ozan’a o zamanlar “Baba olunca anlarsınız” diyordum. Sanırım ne demek istediğimi şimdi anlıyorlardır.
Şah market 3 yaşında
Adaya yerleştiğimden bu yana haftada en az iki defa kapı komşu yaptığım mekânlardan biri Girne Şah Market. Geçtiğimiz günlerde personeli mekân içinde elinde pastayla dolaşırken gördüğümde şaşırdım ama bu şaşkınlığım kısa sürdü meğerse Şah Market’in o gün 3’üncü kuruluş yıl dönümüymüş.
Şah Market personeli doğum günlerini o gün müşteriyle kutlarken hepsinin gözü ışıldıyordu. Çalışanın iş yerine duyduğu bağlılığın ve orada yaşadığı huzurun göstergesidir bu.
Bu arada market sahiplerini de kutlamak lazım. 3. yaş günü pastasını çalışanlarına kestirmeleri, sosyal medya paylaşımlarında onları ön plana çıkartmaları gerçekten büyük incelik. Güzel adanın bu modern, şık ve bir o kadar Avrupai mekânına mutlu yıllar diliyorum.
Boşanan boşanana
Geçtiğimiz hafta boşanma haftası oldu adeta. Ozan Doğulu, Mustafa Sandal ve Tuğba Ünsal birer gün arayla evliliklerini noktaladılar.
Bu üç ismin evliliği hakkında çıkan dedikodular buradan fizana yol olurdu. Her defasında medya yoluyla bu dedikoduları yalanlaya yalanlaya pinokyo gibi olmuşlardı. Sonra birbiri ardına boşanma haberleri manşetlere çıktı.
Benim anlamadığım bir şey var. Bu sanatçıların özel hayatlarıyla ilgili kamuoyuna yansıyan dedikodular zaten en yakın çevreleri tarafından yayılıyor. Bir yerde ateş yanıyorsa etrafı duman kaplamaması mümkün mü? Etrafı sadece duman değil bu ayrılık hikâyelerinin perde arkasında yaşananların dedikodusu da kapladı ama onlar hep yalanladılar. İş mahkeme safhasına gelince de sosyal medya hesaplarından bundan böyle arkadaş kalacaklarını yazıp kurtulacaklarını sandılar. Hepimiz biliyoruz bu arkadaş ayağı iyi ayak değil. İlerleyen zamanda hepsinin gerçek yüzünü göreceğiz.
Yeşilçam sahnede
Behzat ve Süheyl Uygur kardeşlerin tiyatro ekibiyle sahneledikleri “Yeşilçam Sahnede” bayramda KKTC’de hayat bulacak. İstanbul’da seyretme fırsatı bulmuştum. “Yeşilçam Sahnede” kurgusu ve sahnesi muhteşem bir gösteri.
Eski Türk filmlerinden aklımızda kalan şarkıların Uygur kardeşlerin ve usta oyuncuların sesinden yeniden sahnelendiği bu gösteri Limak Otelde bayram gösterisi olarak seyirci ile buluşacak.
Bu tür müzikaller hem içeriği hem de sahneye konuluşu açısından gerçekten izlenmeye değer. Müzik ve eğlencenin harmanlandığı “Yeşilçam Sahnede” gösterisi müzikal seyircisi için kaçırılmayacak bir fırsat. Gönül ister ki Behzat ve Süheyl Uygur kardeşlerin Uygur Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Marko Paşa “müzikali de KKTC’de sahnelensin. Menajerleri artık Kıbrıslı’nın şarkılarını marş gibi ezberlediği aynı isimleri getireceklerine bu tür müzikalleri getirmeleri hayırlı olur.
