AZ GELİŞMİŞLİK, KÖTÜ YÖNETİMLERİN SONUCUDUR… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe YazarlarıSürmanşet

AZ GELİŞMİŞLİK, KÖTÜ YÖNETİMLERİN SONUCUDUR…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Aşı konusu ilk gündeme geldiğinde, ne kadar çaresiz olduğumuzu düşünmüştüm. Dünya Sağlık Örgütü’nün yoksullar listesinde bile adımız yok diye hayıflanmıştım. Haydi KKTC’yi tanımazlar da burada yaşayan insanları da yok sayarlar. Ne dünya nüfusuna girer Kıbrıs Türkleri ne korunması gerekenler listesine…

ABD’nin üye olmadığı küresel bir yapılanma olan COVAX aşı girişiminin, 2021 yılının sonuna kadar çoğu Afrika, Asya ve Latin Amerika’da bulunan orta ve düşük gelirli 91 ülkeye, en az 2 milyar doz aşı ulaştırarak, hastalık karşısında en korumasız insanların yüzde 20’sinin aşılanmasını sağlamayı hedeflediği haber veriliyordu. Tabii biz bunun içinde de yoktuk.


Anlaşılan, bu girişim de başarılı olmamış. Sonuçta aşı ticari bir konu, parayı bastıran kapattı. Dünya Sağlık Örgütü hala adil paylaşım olmamasından şikayet ediyor ve bunu “ahlaki iflas” olarak niteliyor.

39 milyon doz aşı zengin ülkelerce paylaşılmış, gelir düzeyi en düşük ülkeye sadece 25 doz aşı gitmiş. Çağrı yapıyorlar, “Covax girişimine uygun olarak, aşıları 92 ülkeyle eşit paylaşın” diye.

Esamemizin okunmadığı bu dünyada, Türkiye 20 bin doz aşı gönderiyor. Komik bir miktar da güneyden geliyor. Ama biz bunu bile planlayamıyoruz.

İlk birkaç gün önlerine gelene aşı yaptıkları ortaya çıkınca insanlar korkuyor; ya bu gelen aşıların tümünü bir seferde bitirirlerse, aşı olanlara ikinci doz kalmayacak. Bir doz aşı da işe yaramayacak. Çünkü arkasının gelip gelmeyeceği belli değil.

Halk panik içinde, endişe içinde. Bir eczacı arkadaş, ‘bıraksalar ben tek başıma organizasyon yapabilirdim’ diyor. İşin içine siyaset sokulmasaydı olurdu. Kamu kadrolarında bu planlamayı kolayca, hem de en iyi şekilde yapabilecek insanlar var. Ama ne yapalım ki siyaset her şeyin içinde. Hem de öylesine beceriksiz, öylesine akıldan uzak…

Düşünün, koca İngiltere’de kraliyet ailesinin nasıl bir önceliği vardır. Ama bu konuda, sistem çalıştı. Aşılanma 8 Aralık’ta başladı. Dendi ki, “öncelik bakımevlerinde kalan yaşlılar ve onların bakıcılarıdır”. Kraliçe ve kocası 90 yaşın üstünde oldukları halde, tam bir ay sonra 9 Ocak’ta aşılandılar.

Ayranı yok içmeye diye başlayan bir deyimimiz vardır ya, tam da öyle. Hem yoksulsun hem aşıya direkt ulaşma olanağından yoksunsun, çaresizliğin dibine vurmuşsun, geleni de har vurup harman savuruyorsun.

Yine rahat olun diyor Başbakan, talimat vermiş de kriterlere uyulacakmış. Ya bugüne kadar uyulmayanlar? Başbakan da Sağlık Bakanı da “torpil olamaz” demekteler. Belki torpil değil ama, suistimal oldu, hem de bal gibi. Bir soruşturma olacak mı? Nasıl gözden kaçar, nasıl müsaade edilir? Birisi hesaplamış, yaklaşık 2 bin kadar hekim ve hemşire varmış. Şu ana kadar aşılandığı söylenen 4 bin 968 kişi kimdir?

Bir doktorun evindeki yabancı uyruklu işçiye aşı yapılmasının izahı ne olabilir? Siyasiler, sekreterler, şoförler aşılanmazsa, kamu yapısı mı çöker? Ya da YDÜ Hastanesinde 1000 tane sağlık çalışanı mı vardır? Çok iyi biliyoruz ki, YDÜ’nün sağlık birimleri dışında çalışan temizlik işçileri bile aşılandılar.

Sonra, 24 kişiye Pfizer aşısı yapılmış. Kime, hangi kriterle? Üstelik, aşıları -70 derecelik buzlukta tutmadıkları için 96 saatte acilen tüketmeleri gerekiyor. Kime yapacaklar şimdi?

Bunların izahını da yapsınlar da öğrenelim. Her uygulamalarının arkasından bir skandal çıktığından, ne derlerse desinler, güvenmiyoruz, mesele budur.

Hepsi ama hepsi ülkede yasaları, kuralları tam anlamıyla uygulayacak bir otoritenin olmamasındandır. Siyasi otorite kendi kendini bitirdi biliyoruz da kamunun otoritesi de yok. Bırak sokaktaki denetimi, sistem kendi denetimini yapamaz durumda.

Dünya Sağlık Örgütü geri kalmış ülkelerden bahsediyor. Onların çaresizliğinin sebebi de aslında bizimkinden farklı değil. Geri kalmışlığın sebebi, kötü yönetimlerdir. Bakın bize, zar zor ulaştığımız aşıyı bile, kötü yönetimden dolayı heba etmek üzereyiz…

 

YERİN KULAĞI VAR

RANDEVUYU KİM VERECEK?:

65 yaş üstü olanlardan müracaat kabul etmek için 3 günde 3 ayrı adres verdiler. Yaşlı insanlar zaten teknolojik sorun yaşarken, bir de bu adres değişiklikleriyle şaşkına döndü. Zar zor başvuru yapan da şaşırdı. Bakan Pilli “Bu aşılar daha önce müracaat edilmesi ardından randevu saatleri verilerek uygulanmaya başlanmıştır” diyor da nasıl? Müracaat yapanlar randevuyu nasıl alacak? Mesajlara geri dönüş mü yapacaklar, yoksa “ben başvurdum randevu isterim” diye bir yerleri mi arayacağız? Hiçbiri belli değil. Sonuçta vatandaşıyla arasında iletişim sorunu olan bir yönetim…

 

İKİ SATIR YAZIYLA HABER VEREMEDİNİZ Mİ?:

Koskoca TRT’yi bu duruma düşürmek ne demek? TRT ekibi gelmiş, Gönendere’de çekim yapmaya başlamış. Halk tedirgin olmuş, belediye gitmiş bakmış, onların da haberi yok. Anladık, en üst düzeyde desteklenen, finanse edilen bir çekimmiş de bir zahmet bölgeye de haber verilseymiş. Dünyanın neresinde olursanız olun, bu tür çekimler için yerel yönetimlerin bilgisi olması gerekir. İzin değildi alacağınız, bari ilgili birimler yerel yönetime de iki satır yazı yazıp, haber verseydi de bunlar olmasaydı. KKTC’de devlet, hafızasını tamamen yitirmiş. Yazık…

 

ÜYELERİNE DANIŞMAYAN TİCARET ODASI BAŞKANI:

Kendi işyerinin çalışma saatine uygun bir açılma kapanma saati önermiş Ticaret Odası Başkanı. 18.00’de kapansınlarmış. Perakente sektörünün bu açıklamayı reddettiği haber veriliyor. Üstelik saat 18.00’de işten çıkan çalışan alışverişi ne zaman yapacak? Bir yandan da fahiş kar uygulandığı iddialarına anında cevap yetiştirmişler. Araştırma yapmışlar da KKTC Türkiye’den ucuzmuş. Çocuklar bile güler…

 

DP VE YDP’YE NE OLUYOR:

Havadis web tv’ye konuk olan Faiz Sucuoğlu, “UBP’yi dizayn etmek ve denetlemek size mi kaldı? Siz kimsiniz? Bu UBP’ye bir hakarettir!” diyerek koalisyon ortakları DP ve YDP’yi eleştirdi. Vallahi Sucuoğlu ne dese haklı, DP ve YDP’ye mi kaldı UBP’nin içini dizayn etmek? Son kurultayda gördük. Onları dizayn eden var zaten, bir başkasına ihtiyaçları yok. DP ve YDP’ye ne oluyor…

 

ESKİYE RAĞBET OLSAYDI:

HP kurultayını yaptı ve Kudret Özersay’ı yeniden emanet ettiği koltuğa oturttu. Zaten seçim öncesi bıraktığını söylediği koltuğun emaneten olduğu biliniyordu. Şimdi yeni bir dönem denilerek, eskiyi cilalamaya çalışıyorlar. Bu ülkenin bugün yaşadığı kaosun en büyük sorumlusu Kudret hoca değil mi? hükümet döneminde yaptığı hatalarla hem kendisine, hem partisine olan güveni yok etti. Temennim bu hatalardan ders almış olması. Yoksa ilk seçimde ummadığı bir sonuçla karşılaşacak…

 

DEVAM KARNESİ KÖTÜ:

Yeni Meclis Başkanı Sennaroğlu en büyük isteğinin, Meclis’in tam saatinde açılması olduğunu söyledi. Keşke devamsızlığı alışkanlık haline getiren vekiller için de bir şeyler söyleyebilseydi diyeceğim ama, Sennaroğlu’nun devam konusunda karnesi oldukça kötü. Temennimiz bu yeni dönemde hayatını yurt dışında geçiren, Meclise gelmeyen ama, hala daha vekil maaşını almaya devam eden Özgürgün konusunda bir şeyler yapar…

FOTO GÜNDEM: AŞI KORUMASIZ BIRAKILDI: Hani buzluk aldıydık aşılar için? Niye gelişigüzel bir van araca dolduruldu aşılar? Neden korumasız bırakıldılar? Doğrudan soğuk hava deposuna konmadığı için 96 saatte bitirilmesi gerekiyor. Yine hamaset mi? Hani Rum’un resmi buzluklu aracı depoya kadar getirmesin, sınırda almış olalım falan diye mi? Şu anda dünyanın en kıymetli nesnesini korumasız bırakmalarının sebebi nedir? Biz alıştık da başkalarına da rezil oluyoruz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar