AYRIŞMA DEĞİL BÜTÜNLEŞME - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

AYRIŞMA DEĞİL BÜTÜNLEŞME

Abdusselam TanışmanAbdusselam Tanışman

Ahir ömrümde bir çok seçim gördüm. Yaşadığımız coğrafyada seçimlerle ilgili gördüğüm ve tecrübe edindiğim en üzücü nokta hep şu olmuştur. Her seçim döneminde toplum, bölük pörçük parçalara ayrılır ve seçmen kitlesinin duyguları ve inançlarına göre seçim propagandaları yapılır. Bu bölünme süreci ise seçimlerden sonra büyük bir toplumsal enkaza yol açar ve bu enkazı temizlemek, toplumu yeniden birleştirmek her geçen seçimden sonra daha da zor hale gelir. Siyasi istikrarsızlık gerçekliği olan bu coğrafyada sürekli seçime gidilmesi de bu bölünme süreçlerini daha da arttırmaktadır.

11 Ekim’de toplum liderini belirlemek için sandık başına gideceğiz. Seçim propaganda süreçleri ise yine bildiğiniz gibi. Bölük pörçük. Toplum yine farklı farklı parçalara bölüştürülmüş ve bazı adaylar bu bölünmeden rant sağlayarak bir birinden oy devşirmeye çalışmakta. Bu bölünme süreci “Türkiye’yi sevenler sevmeyenler, Türkiye’yi isteyenler istemeyenler, fedaralistler konfedaralistler, Üniter devletçiler AB çatısı altında iki devletçiler” ve benzeri şeklinde uzar gider. Bu kendi kendini besleyen korkunç süreç neticesinde sırf kendi adayını kazandırma isteğinden hareketle toplum bireyleri bir birine düşman ettirilmekte, kendi düşüncesini taşımayan insanlar ise vebalı gibi gösterilmektedir.


Tüm bu karmaşanın ortasında bir düşünce yükseliyor. “Ayrışma Değil Bütünleşme” diyor. “Ülkede ayrışmaya izin vermeyen insanlarımızı kucaklayan, ortak hedeflerimiz doğrultusunda bütünleştiren ve varlığımızı, kimliğimizi, kültürümüzü hep birlikte geliştirerek geleceğe taşımamıza liderlik eden bir Cumhurbaşkanlığı yaratacağız” diye açıklıyor bu düşünceyi. Tam da olması gerekenden bahsediyor. Ayrışmadan bize fayda olmaz ancak top yekün toplumsal olarak bütünleşebilirsek bu coğrafyanın içeride ve dışarıda ki sorunlarını çözebileceğimizi ve Cumhurbaşkanının buna liderlik etmesi gerektiğini işaret ediyor.

Mevcut durum içerisinde kaosdan beslenen ve çözümsüzlükten nemalanan pragmatist yaklaşımlar sergilemek yerine toplumun ayrışmasını kendine dert ediniyor Tufan Erhürman. Gailesinin bu toplumun bütünleşmesi ve buna liderlik edilmesi olduğunu ifade ediyor. Aslında olması gerekende bu değil mi? Tam bir Hoca ve Devlet adamı edasıyla toplumunun sürüklendiği birbirini ötekileştirme ortamının yanlış olduğunu, Doğrusunun içeride de dışarıda da ortak akılla hareket edip kavgadan uzak uzlaşı diliyle hareket edip bütünleşme olduğunu bildiriyor.

Tufan Erhürman, “birileri beni istiyor, birileri beni istemiyor” üzerinden politika yapmayı reddediyor. Bunun  yerine tüm toplumun isteyeceği ve toplumun her kesimi tarafından kucaklanacak bir liderlik formülünü kendi seçim manifestosunda altı başlık altında sıralıyor. “Ayrışma değil bütünleşme, Diyalog-Uzlaşı-Çözüm; Kavga değil Akıl, Siyasi eşitlik ve Çözüm, Sınırları aşmak için adım adım çözüm, Etkin Dış Politika ve Kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi.” Her bir başlık, kendi içinde bizi ihtiyaç duyduğumuz yönetim anlayışına kavuşturacak ve ülkenin içirede ki ve dışarıda ki tüm sorunlarını çözecek önerileri barındırıyor.

Kulak verin!

Kıbrıs Türk halkını ileride çok büyük bir sınav bekliyor. Tam da bu kargaşanın ortasında bize çıkış yolunu işaret eden bu düşünceye ve bu düşünceyi oluşturan iradeye bir şans vermemiz gerek. Toplumlara her yüzyılda bir kendilerini kurtaracak liderler bahşedilir. Şimdi Kıbrıs Türkü, bize bahşedilen bu lideri ve onun fikirlerini kucaklamalı ve toplumu her alanda kurtuluşa erdirmesi için kendisine bu şans vermelidir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar