Elim varmıyor, canım çekmiyor, klavyenin tuşları akmıyor ama bu durum bir şey değiştirmiyor.
“Varmayan elim” mahkumdur aslında.
Benim gibi ahali de çok umursamaz görünse de bitmek bilmez kısır tartışmaların içinde yer alacağız yine.
Günde 5 öğün yapılan açıklamaları takip edeceğiz.
Satır aralarını okumaya çalışacağız.
Perde gerisi gelişmeleri öğrenmek için “kaynakları” zorlayacağız.
40 yıldır yapıp da artık ezberlediklerimizi yine tekrarlayacağız.
Dedik ya el mahkumdur ve kaçarımız yoktur.
Çünkü konu Kıbrıs sorunudur.
Biz her ne kadar konudan kaçmaya çalışsak da konu peşimizi bırakmıyor çünkü.
Nesiller boyu bırakmadığı gibi, bizim ömrümüzü de tüketmeye adaydır.
***
Efendim, Kıbrıs sorununda perdeler kapalıdır ama perde gerisinde ufaktan ufaktan hazırlıklar yapılmaktadır.
“Perdeler yeniden açılsın ve görüşmeler başlasın” hazırlığı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu maksatla (sert mizaçlı) bir temsilci atadı.
Bayan Lute.
Bayan Lute Atina’dan Brüksel’e, Lefkoşa’dan Londra’ya Ankara’dan New York’a gezip durdu ve nabız yokladı.
Şimdilerde rapor hazırlamakla meşguldür herhalde.
Herkes büyük bir merakla raporunda ne yazacağını merak ediyor.
Sert mizacını rapora yansıtıp perdeyi viran eyleyecek mi yoksa hafiften peşrev çekip yumuşak yumuşak gidecek.
Akıncı ve Anastasiadis önümüzdeki günlerde New York’ta mesai yapacaklar.
Genel Sekreter ile ayrı ayrı görüşecekler.
Rum milli politikası gereği BM Genel Kurulu toplantılarında Kıbrıslı Türk liderle görüşme yapılamaz.
Olmaya ki devlet algısı yaratılır.
Sanırım Genel Sekreter Gutterres de bu “milli” politikaya boyun eğecek ve liderleri biraraya getirmeye çalışmayacak.
Çalışmayacak da doğrusu Genel Sekreter’in görüşmeler perdesini nasıl açacağını ve adına “görüşmeler” denilen tiyatroyu nasıl başlatacağını doğrusu merak ediyorum.
Aynı tiyatroyu yıllardır seyrediyoruz.
Bir daha seyretmeye tahammülümüz var mıdır?
Sabrımız var mıdır?
Takatımız var mıdır?
***
Bu soruların bende cevabı yoktur.
Cevabı olan varsa lütfen bana ulaşsın ve anlatsın.
Çünkü iyi şeyler duymaya o kadar çok ihtiyacım vardır ki…
