Bazı Avusturyalılar ise yasanın ne kadar sık uygulanacağını merak ediyor. Siyasi analist Thomes Hofer, bunun tamamen Covid-19’un gelecekte nasıl yayılacağına bağlı olduğunu belirtiyor.

Aşı zorunluluğuna güçlü bir direniş var

“Birçok kişi bunun hükümetin ilk sunduğu kadar sıkı uygulanmayacağını düşünüyor. Yani bir tür Avusturyalı çözümü söz konusu bence. Bu da asla sonuna kadar götürmeyeceğiniz anlamına geliyor.”

“Hükümet bile belki, Mart’ta, Nisan’da bu yasanın artık gerekmediğini düşünebilir. Ama bu pandeminin nasıl gelişeceğine, sonbaharda ve kış aylarında geri dönüp dönmeyeceğine bağlı.”

Ancak aşı zorunluluğuna güçlü bir direniş hala devam ediyor. Aşırı sağcı, aşı karşıtı Özgürlük Partisi, yasayı mahkemeye taşıyacaklarını belirtti. Partinin lideri Herbet Kickl, yasanın “Avusturya’da totaliterliğin önünü açtığını” savunuyor.

Birçok yasa karşıtı sokaklara çıktı. Toplumun birçok farklı kesiminden eylemciler, aşı zorunluluğuna ve Covid kısıtlamalarına karşı haftalarca protesto eylemleri yaptı.

Cumartesi günü Viyana’da yapılan eylemde bir kadın bana aşı yaptırmaktan memnun olduğunu ama zorunlu aşıya karşı çıktığını söylüyor. Arkasındaki podyumda, bir aşı karşıtı kalabalığa Covid-19 aşısının “tarihteki en büyük soykırım” olduğunu anlatıyor.

Avusturya aşıyı zorunlu kılmakta tüm komşularından daha da öteye giden bir adım attı. Diğer Avrupa ülkeleri yakından izliyor olacak.