Atıkları Tarlaya Yaymanın Cezası Yok... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Atıkları Tarlaya Yaymanın Cezası Yok…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Lefkoşa bir kez daha kokuya boğuldu…

Lağım ve çöp kokusuna alışkın olan Lefkoşalı, farkı farketti…


Herkes nefes alamaz hale geldi, sonunda Çevre Bakanlığı’ndan gelmesi gereken açıklama, Lefkoşa Belediyesi’nden geldi.

Başkan Mehmet Harmancı, ekiplerine bir araştırma yaptırdı ve sonuca ulaştı. Yine birileri tarlalara “gübre” dökmüştü.

Ancak iddialar, bu atıkların gübre haline gelmemiş, ham tavuk pislikleri olduğu yönündeydi.

Yani “atık” tılar. Yasaya göre ortalığa saçılması suç olan atıklar…

Havayı kirleten atıklar…

Çevreyi kirleten atıklar…

Başkan Harmancı konuyu yetkililere ilettiklerini de söyledi.

Herhalde onun da kastettiği Çevre Dairesi’ydi.

İşte orada duracağım…

Geçen yıl Ekim’in başında, Lefkoşa aynen bugünkü gibi leş bir kokuyla uyanmıştı. O zaman da Lefkoşa-Girne yolu üstündeki tarlalara gübre döküldüğü açıklanmıştı.

Arkasından Güzelyurt’tan aynı şikayetler geldi.

Bölgelerdeki sivrisinek ve haşare popülasyonunun birden bire arttığı, Gönyeli’de evlere saldırdığı haberleri geliyordu.

Sonuç mühim… Şu anda da Çevre Dairesi Müdürü olan Abdullah Aktolgalı, “Tarla sahibi en kısa sürede gübreyi toprakla karıştıracağına dair söz verdi ve bunun için süre istedi. 15 gün içerisinde gübre tarlaya sürülecek” demişti.

Atılan hayvan pisliğiydi, atıktı, hiç önemi yok. Bu yıl da aynısını yaptı sayın Müdür. “Gübredir” dedi, geçti…

En iyi ihtimalle, o da eğer gidip uyarı yaparlarsa, 15 gün süresi var.

Ey Lefkoşalı, sosyal medyada ‘ceza kesilsin’ falan diyen mesajlar görüyorum, boşuna bekleme, 21. yüzyılda, en az 15 gün daha b.k’un içinde boğulmaya mahkumsun…

_______________________________________________________________________________

Ne Oldu, Tük Kurtulmadı Mı Hala…

Hanginiz hatırlıyor?

Geçen yıl Ağustos ayında, batmak üzere olduğu açıklanan Toprak Ürünleri Kurumu’nu kurtarma gerekçesiyle tüm ithal ürünlere %3 vergi gelmişti.

Hep birlikte bu kazığı yedik. Gıkımız çıkmadı…

Aradan bir yılı aşkın zaman geçti, ne oldu?

Çalışanları ortalama 7 bin lira almaya devam eden TÜK kurtuldu mu?

Bu verginin bir süresi sınırı yok muydu?

Zaten o zaman da açıklanmıştı. Vergi doğrudan Maliye’ye düşecek, oradan TÜK’e aktarılacaktı.

Hükümet bu vergiyi pek sevdi.

Nasıl sevmesin, durduk yerde müthiş bir ek gelir.

Bu arada zaten darda olan vatandaşın satın aldığı en temel tüketim maddeleri zam görmüş, fakirlik bir o kadar daha artmış, ne önemi var.

O zaman muhalefet,   “kötü yönetimin faturasını halka ödetiyorsunuz, sorumlulardan hesap sorsanıza” falan diyordu.

Hatta biz de şöyle yazmıştık; “Sayıştay’ın 2014 raporuna göre, iç piyasadan satın alınan arpa ile yurt dışından ithal edilen tohumluk arpa ve buğday materyallerinde 800 bin TL üzerinde bir kayıp varmış. Bakan, bundan o dönemin yönetim kurulunun sorumlu olduğunu söylüyor ve cezalandırılmalarını istiyor. Rapor o günden buyana zaten Başsavcılığın elinde. Ancak Başsavcılık ceza davasını açmamış. Bu başka bir tuhaflık. Daha bunun gibi bir çok rapor da var ama dava açılanların sayısı bir iki…”.

Ne yargılanan oldu, ne de TÜK kurtuldu… O günler geçti…

Şimdi herhalde bu ek gelirle, şu affettikleri vergi yüzsüzlerinin zararını çıkaracaklar…

_______________________________________________________________________________

YERİN KULAĞI VAR

ŞAKA GİBİ:

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün, “UBP’siz bir KKTC asla düşünülemez. UBP’nin iktidarda olmadığı bir KKTC mutlu olmaz.UBP’nin iktidar olduğu dönemlerde üreticimizin, insanımızın yüzü gülüyor” dedi. Özgürgün’ün bu sözlerine ben yorum yapmak istemiyorum. Durum ortada ama, eğer diyorsanız ki, “memur maaşları, üretici, hayvancı ödeniyorsa sorun yok” bilemem. Varsın memleket parsel parsel dağıtılsın, talan rüşvet devam etsin, ortalığı b.k götürsün, kimliğimiz ortadan kaldırılsın önemli değil diyorsanız o zaman, Özgürgün’ün az bile söylemiş…

YAYGARA YAPMAYA BAYILIYORUZ:

Sosyal medya üzerinden yayılan bir haber ortalığı karıştırdı. Bizim hükümetin yürürlüğe koyduğu yeni plakalı araçlara Güney’de 85 euro ceza kesiliyor diye. Sosyal medya bir anda yorumlarla doldu taştı. İşin gerçeği ise TDP milletvekili Zeki Çeler’in açıklamasıyla ortaya çıktı. Çeler, “85 euro ceza kesilen birkaç araçta plakalar KKTC kayıtlı, fakat üzerinde AB amblemi ve CY yazan plakalar”olduğunu söyledi. Ha, keşke bunu Çeler değil de konunun muhatabı Bakan Dürüst açıklasaydı daha doğru olurdu sanırım…

NEYİN KAFASI:

Bir tarafta dünyaya ayak uyduracağız bahanesiyle araba plakalarını değiştirirler, diğer taraftan iş, saat konusuna geldi mi, dünyayla uyum yakalamak yerine, Suudi saatini tercih ederler. Bu kafa neyin kafası ben anlamadım vallahi…

 TAM BİR MASKARALIK:

Hükümetin saat konusundaki ısrarcı tutumu tam bir maskaralığa döndü. Israrla aynı saat dilimindeki tavrını sürdüren hükümet, okul ve çalışma saatlerini dörde böldü. Eylül-Ekim, Ekim-Şubat,  Şubat-Mayıs ve Mayıs Eylül diye bölünen saatler için herkes çetele tutmak zorunda kalacak. Örneğin çocuk bir gün önce 08:00’de gittiği okula, birgün sonra 08:30’da gidecek. Sırf bir inat uğruna insanların ruh halini bile bozmayı göze alıyorlar. İradesizliğin son hali bu olsa gerek…

KENDİ SÖYLEDİKLERİNE İNANIYORLAR MI?:

“Biz AB ile uyumlaşmaya hazırız” diyen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu AB’ye mesaj göndererek, Bizim beklentimiz AB’nin de marketlerini ve kapılarını bize açacak şekilde hazır olmasıdır” dedi. Yani bunları inanarak mı söylüyorlar acaba diye, zaman zaman düşünmeden edemiyorum. Kardeşim sen daha gelen suyu adanın tümüne ulaştırmayı bile başaramadın, ne üreteceksin de kime satacaksın…

 BUNU HEP YAPIYOR:

Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan T&T direktörü Emrullah Turanlı şimdi de Elektrik Kurumu’ndan şikayetçi. İhtiyacı olan 20 megavat enerji için daire daire dolaştırıldığını iddia eden Turanlı, Kıbrıs’a ciddi bir yatırım yaptıklarını ifade ederek şirket olarak risk aldıklarını kaydetti. Böyle riske can kurban. Adam biriyle sorun yaşadı mı ya mahkemeye gidiyor, ya da bir türlü isimlerini açıklamadığı “siyasiler cebimde” diyerek günü kurtarmaya çalışıyor…

_______________________________________________________________________________

ZİRVEDEKİLER

Mete Tümerkan: “Ortada bir politika, vizyon yok. Umutları tüketen bir siyasi yapı var. Ve sürekli bedel ödeyen bir halk. Peki bu nereye kadar böyle devam edecek? Açıkçası görünen o ki toplum ayağa kalkıp bunlara ‘dur’ diyemezse yok oluşa kadar bu böyle gider. Ne dersiniz”…

_______________________________________________________________________________

DİPTEKLER

Sosyal Medya Kahramanları: Bu tiplerin ortalığı karıştırmakta üstlerine yok. Sosyal medyada olumsuz bir resim veya haber mi paylaşıldı, ilk yorum yapanlar, verip veriştirenler bunlar. Klavyenin başına oturdular mı dünyalarından geçiyorlar. Doğru veya yanlış onlar için önemli değil. Ama iş fiiliyata geldi mi, hiçbirisini göremezsiniz. Çünkü onların kahramanlığı sadece kalavye ile sınırlı…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar