Bazı çevreler, uzun bir süredir memleketi cumhurbaşkanlığı seçimi “havasına” sokmaya çalıştılar.
Galiba başarılı da oldular.
Hertürlü sorundan mustarip memleketin aslında icraat ve hızlıca çözümüne ihtiyacı varken ve bunu vaat eden yeni kurulmuş bir hükümet mevcutken “seçim havası” akla ziyan bir durumdur.
Güç ve çıkar odakları bizi maalesef bu akla ziyan duruma sürüklediler.
Ta bir sene öncesinden memlekette cumhurbaşkanlığı seçimi varmış ve her yapılan cumhurbaşkanlığı seçimine yönelikmiş gibi hava yarattılar.
Sonuçta politikacılar da bu tuzağa düştüler.
Son olanlardan sonra, cumhurbaşkanı Akıncı’ya yapılan “nezaketsizlik” ve dışlamadan sonra artık herşey seçime yönelikmiş gibi algılanacak.
Rakibi itibarsızlaştırmaya, alt etmeye, ortadan kaldırmaya gibiymiş görülecek.
Bu da Kıbrıs Türküne en büyük kötülük olacak.
Ama hey hat ki çıkar ve güç odakları emellerine ulaştılar.
Memleketi “seçim havasına” soktular.
***
Bu yazının konusu ve öznesi Ankara’dır.
Ankara’daki hükümet ya da yeni deyim ile başkanlık sistemidir.
Doğrudan Başkan Recep Tayip Erdoğan’dır.
Veya Erdoğan adına buralarda olmadık işler çevirenlerdir.
Doğu Akdeniz’de “yedi düvele” karşı mücadele edip de peşpeşe sondaj gemileri gönderip Kıbrıs Türkünün haklarını koruduklarını iddia edenler, ne yazıktır ki KKTC denilen bir havuzda çırpınmaktadılar.
Kendi kafalarınca “işbirlikçiler” belirleyip onları desteklemekte ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde açıkça taraf olamaya niyet etmektedirler.
Akıllarınca hükümet kurup hükümet bozmakta, bazı aday namzetlerini parlatıp ön plana çıkarıp, beğenmediklerini de itibarsızlaştırıp gömmeye çalışmaktadırlar.
***
Mustafa Kemal’in deyimi ile “ahval ve şerait” budur.
Yani durum bundan ibarettir.
Geçmişte Ankara’daki iktidar muhterislerinin her türlü müdahalesi ve Kıbrıs Türküne ayar çekme faaliyeti nafile bir uğraş olarak ters tepmiştir.
Zarar gören Türkiye ile Kıbrıs Türkü arasındaki kardeşlik ilişkisi olmuştur.
Naçizane tavsiyem her türlü müdahale ve karışmacılıktan uzak durmaları yönündedir.
Asla karışmayınız.
Uzak ve ölçülü ve mesafeli ve demokrat bir tavır sergileyiniz.
Bu sefer bedeli çok ağır olacak.
Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı zarar görecek.
Şimdiden uyarması bizden.
