Uzun bir aradan sonra keyifli bir ortamda bir araya geldik Havadis ailesi olarak.
Bir yandan Havadis’i gasp etme girişimleri diğer yandan susturma maksatlı haciz operasyonları hep kötü zamanlarda buluşmuştuk.
Bu kez geleneksel eski yılı uğurlama partimizi yaptık.
Küçük bir farkla.
Daha öncekilerde Havadis’in eski binasının terasında tüterdi dumanlar.
Yeni binamızın da çok iyi bir terası vardır.
Fakat hazırlayamadık.
Bizi epeyce yoran taşınma işlerinden dolayı terasa gerekli ilgiyi gösteremedik.
Bu nedenle konuklarımızı da davet edemedik.
Kendi aramızda mütevazı bir “hoşça kal 2018” partisi oldu.
Sigara içme yasağından dolayı adeta bir “serbest kürsü ve dertleşme” yerine dönüşen balkonumuza kurduk mangalı.
Hep birlikte geçmişi değerlendirdik, gelecekle ilgili planlarımızı konuştuk.
Ve haliyle memleketi.
Zaten ortak derdimiz memleket değil midir?
Bunca cefaya ve eziyete bu vatan için katlanmıyor muyuz…
***
Çok uzun yıllar önceydi.
Amerika’da, New York’ta Kolombiya Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde, gazetecilikle ilgili bir yuvarlak masa toplantısına katılmıştım.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gazeteciler vardı ve “gazetecilik nedir” konusunu tartışmıştık.
Herkesin farklı tarifleri olmasına rağmen evrensel bir tanımda uzlaşmak üzereydik.
Ben, “gazetecilik aslında giden arabanın arkasından havlayan köpek gibidir” demiştim.
Toplantı bir anda bu tanımlamayı tartışmaya dönüşmüştü.
Çünkü, benden önce konuşanlar, Amerikalılar ve Avrupalılar da dahil, çeşitli yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkarmalarına rağmen hükümetlerin bundan etkilenmediğini ve benzer yolsuzlukların devam ettiğinden şikayet etmişlerdi.
Aynı günlerde, daha önce Yazı İşleri Müdürlüğü yaptığım gazetede benzer bir durumdaydık.
Yolsuzluklarla ilgili çeşitli belgeler yayınlıyorduk ama kimse tınmıyordu.
Bir okuyucu “siz bağırıyorsunuz ama onlar malı götürüyor” demişti.
Gelip geçen arabaların arkasından havlayan köpek örneği okuyucunun o sözü üzerine aklıma gelmişti.
***
Son yaşananlara bakıyorum da bu kez de mi aynısı olacak?
Biz bağırıp çağıracağız ama malı götürenler mi kazanacak yine?
Dünkü Havadis buluşmasında Havadis ekibinin buna izin vermeyeceğini gördüm ve çok mutlu oldum.
2018’de yaşadığım kötülüklerin yorgunluğu ve moral bozukluğu o anda gitti.
Bir kez daha yeniden “iyi ki Havadis vardır, iyi ki gazeteciler vardır” dedim kendi kendime.
Arabanın arkasından havlayan köpekler gibi olmayacağız.
Bu işin peşini bırakmayacağız.
Sonuç alınıncaya kadar…
