Millet Zeki Çeler’in derdine düştü, spekülasyon habercilerinin gazına geldi habire tartışıp duruyor.
“KKTC’nin bir bakanı Rum tarafından uçmalı mı uçmamalı mı?”
Kınayanlar da var normal sayanlar da.
Esas haber Rum tarafında patladı.
Tescilli ırkçı Fileleftheros gazetesi konuyu manşetine taşıdı ve adeta hakaret edercesine “sahte bakan nasıl olur da bizim havaalanımızı kullanır” diye kampanya yaptı.
Diğer tescilli ırkçı EDEK partisi bombayı patlattı;
“Kıbrıslı Türklere verdiğimiz pasaportları geri toplayalım ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bağlılık yemini ettirelim. Yemin etmeyene pasaport vermeyelim…”
Şimdi bir de bunu tartışıp duracağız.
Ama esas meseleyi es geçeceğiz.
***
Havadis’e konuşan ekonomist Göksel Saydam “mali deprem yaşıyoruz” diye nitelendirdi olanları.
Ne mi oldu?
Dolar 5 TL’nin üstüne çıktı ve tırmanarak yükseliyor.
Maliye Bakanı Serdar Denktaş “mali açıdan büyük sorunlar yaşayacağız” dedi.
Vatandaş zaten uzun süredir bu sorunları yaşıyor.
İğneden ipliğe peş peşe gelen zamlarla hayat pahalılığı vatandaşın belini çoktan büktü.
Emekli maaşlarına yapılan sembolik artış emeklileri rahatlatmadı.
On binlerce özel sektör çalışanının gözü asgari ücrette ama o da çare olmayacak.
Ve hatta yeni işsizlik dalgası yaratma tehlikesi de var.
Çünkü mali açıdan çok zor durumda olan birçok firma yükselen maaşları ödeyemeyecek ve personel çıkartmak zorunda kalacak.
Ve bu kısır döngü sürüp gidecek.
***
Hükümetin önünde iki seçenek vardır;
Ya Başbakanın “randevu talep ettik” dediği Ankara’ya gidip de para istemek, ya da bugüne kadar vergi almadığı kesimlere yönelip artık vergi toplamak.
Peki bu hükümet Ankara’dan para isteyebilir mi?
Ben soruyu tersten sorayım;
“Ankara’nın bu hükümete para verme niyeti var mı?”
Ve sorunun devamını getireyim;
“Bu hükümet Ankara’nın parasını alırken Ankara’nın isteklerini de yerine getirebilecek mi?”
***
Bu memlekette zevk-ü sefa içinde yaşayan ve dolar arttıkça daha da fazla kazanan kesimler vardır.
Sıradan vatandaş veya ortalama büyüklükteki şirketler vergilerini bir tamam öderler ve devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirirlerken bu devlet onlardan tek bir kuruş vergi almamaktadır.
Vergi almamayı bir yana bırakınız getirdikleri her mal da verginden muaftır.
Ankara’dan para almayan veya alamayan hükümet bu tuhaf düzeni değiştirmeli ve ihtiyaç duyulan mali kaynağa erişmelidir.
Aksi mali depremin yaratacağı yıkıntılar altında vatandaş kalacaktır.
Bir de hükümet partileri.
Bizden söylemesi…
