Anastasiadis, Hristodulidis, Mavroyannis… Oyun içinde oyun… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Anastasiadis, Hristodulidis, Mavroyannis… Oyun içinde oyun…

Hüseyin Ekmekçi

Fileleftheros Gazetesi’nde bir haber…

Anastasiadis kurmayları ile Trodos’un zirvesimnde bir araya geldi.


Muhtemelen.

Sigaralar peşi sıra yakıldı…

Ne içilir soğukta viski dışında…

Şarap belki…

Bir güzel içildi…

Düşünüldü, taşınıldı…

Şu sonuca varıldı:

“Ne yaparız da, Cenevre’den sonuç almayız? Ne yaparız da daha uzun bir süre müzakereler devam eder? Ne yaparız da, Erdoğan’ın Cenevre’ye gelişini engelleriz? Ne yaparız da, Cenevre son oyun olmaz…?”

Neden?

Düşünün, Cenevre’ye Erdoğan gelecek, garantiler konusunda bir uzlaşma sağlanacak.

Türk askeri adada kalmaya devam edecek.

Kıbrıslı Rumların çoğuna “ölüm” gibi gelen, dönüşümlü başkanlık…

Şu anda döne döne Rum Kıbrıs Cumhuriyeti başkanı…

Bunu bir Türk ile mi paylaşacak…?

Gelinen konakta, karar verilmesi gereken iki önemli nokta…

 

Zamana yayma

Fileleftheros’taki haber, “Cenevre son şans olmasın, görüşmeler sonrasında da devam etsin” tavrını ortaya koyuyor.

Bu tamamen, Rum başkanlık sarayının politikası…

Dün, benzer bir noktaya ben de değindim…

Cenevre elbette son değil.

Ancak, “1- 2 hafta içerisinde yeni bir toplantı” vurgusu yaptım.

Ancak…

Rum başkanlık sarayından yansıyanlar öyle değil.

 

Zirve olacak mı?

Tabloya bakınca…

İnsan ister istemez düşünüyor…

Cenevre’deki zirve ne işe yarayacak.

Görünen o ki;

Şu anda devam eden müzakereciler arası görüşmelerde ciddi uçurumlar var.

Kıbrıslı Türklerin garantiler konundaki hassasiyeti anlaşılamamış…

Yönetimde eşit ağırlıkta söz sahibi olması gerektiği talebi yeterli görülmemiş…

Bu konularda anlaşma olasılığı dahi olmadığını anlıyoruz…

Rum müzakere heyeti, Trodos’ta yer alan Rum başkanlık sarayında bir araya geliyor…

Anlaşmazlıklar teyit ediliyor…

BM’nin “iki toplum” hassasiyetine rağmen…

Kıbrıs Cumhuriyeti olarak katılım olmazsa, Cenevre’nin başlamadan çökeceği  vurgulanıyor…

Müzakerecilerin ilerleme kaydedemediği belirtiliyor…

Rum başkanlık sarayı kaynak gösterilerek, “uzlaşılmayan konuların Cenevre’ye havale edilmemesi” gerektiği vurgulanıyor…

Ki bu aslında Akıncı’nın ajandası…

9- 11 bunlar temize havale edilecek. 11’inde haritalar sunulacak…

12 Ocak’ta da konferans toplanacak ve garantörler masanın etrafında bir arada olacak…

Rum başkanlık sarayı ise, “biz sadece garanti ve toprak konuşmak için Cenevre’de olacağız” demekte, bunu yaymakta…

 

İmkansız mı?

Ve söylenen şu:

“Yönetim, Mülkiyet, Ekonomi ve AB gibi bütün konularda anlaşmazlık bulunuyor. Toprak ve Güvenlik konuları ise tamamen Cenevre’ye havale edildi. Yapılan değerlendirme temelinde Cenevre’de anlaşmaya varılması ve bütün başlıkların kapatılması imkansız görülüyor”

İmkansız mı?

Tamam anladık…

Bu sarmalda bir “mucize” yaratmak gerekiyor…

Ama…

İmkansız da ne?

 

Cenevre’de başarısızlık mümkün

Tabloya bakınca…

İster istemez, “başarısız olmak için mi Cenevre’ye gidiliyor?” diye soruyorum.

Satranç devam ediyor…

Bir tarafta orta doğuda kanın durması için atılan adımlar…

Diğer tarafta Kıbrıs gazına, Türkiye’nin kankası Katar ilgisi…

ABD yeni Dışişleri bakanı ve ekonomi bakanının “ekonomik” bağlarının güçlü olduğu Güney Kıbrıs…

Türkiye’nin Yunanistan’a ve Rum kesimine cevap yetiştirmemesi…

Hepsi hızla gelişen durumlar…

Cenevre’de başarısızlık bu tabloda mümkün.

Görünen o ki…

Akıncı, “bozan taraf olmamak için” çaba harcamaya devam ediyor.

Rum tarafı da, “uzadıkça uzatacağını” sanıyorsa…

13 Ocak’ın sabahı eskisi gibi olmayacak. 12 Ocak bile çok eskilerde kalacak…

Ta başından beri söylediğimiz gibi…

Samimiyet varsa…

Gerisi kolay…

Varsa…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar