Almanya Dışişleri Bakanlığı, ülkeye sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatı yapan ABD’li tedarikçilerin rekabet edebilecek durumda olmadıklarını açıkladı. Kurum ayrıca ABD Başkanı Trump’ın belirttiğinin aksine, enerji tedarikinde Rusya’ya bağımlılığın söz konusu olmadığının altını çizdi.
Bu arada Rusya’nın Almanya’nın yakıt bilançosundaki payı yüzde 50’lere yaklaşıyor.
ALMANYA GAZPROM İÇİN EN BÜYÜK PAZAR
Geçen yılsonunun verilerine göre Rus enerji şirketi Gazprom, Avrupa’ya yapılan gaz sevkiyatlarını yüzde 8 arttırarak doğalgaz ihracatında mutlak rekor kırdı. Almanya Rus şirketi için en büyük pazar olarak kalmaya devam ediyor. Rusya Enerji Bakanı Novak’a göre Avrupa, düşen üretim ve artan tüketim nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde Rusya’dan ithal ettiği gazı 100 milyar metreküp arttırabilecek.
Diğer yandan önümüzdeki 20 yıl içinde Avrupa’nın Rus gazı olmadan yapamayacağını hesaplayan ABD Enerji Bakanlığı alarm veriyor. Fakat Washington, bu durumu değiştirmeye yönelik çabalarından vazgeçmiyor.
Almanya’nın Rusya’dan Kuzey Akımı-2 boru hattı üzerinden ülke enerjisinin yüzde 60-70’ini alabileceğinden endişe duyan ABD Başkanı Donald Trump, AB’nin kendi güvenliği için ABD’den LNG alması gerektiğini açıkladı.
‘GAZI, FİYATLARIN DAHA UCUZ OLDUĞU YERDEN ALIYORLAR’
Bu arada Almanya ve Avrupa, Rus doğalgazına göre neredeyse yüzde 30 pahalı olan ABD’nin sıvılaştırılmış gazına pek te ihtiyaç duymuyor. Alman Dışişleri’nin açıklaması, Berlin’in Polonya ve Litvanya’nın yaptığı gibi gaz kontratlarını siyasi zemine çekmeye hazır olmadığını gösteriyor.
Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu’nun kıdemli uzmanı İgor Yuşkov, “Amerikan LNG’yi cüzi miktarlarda satın alıyorlar, gelen tanker merasimle karşılanıyor, sonrasındaysa iş yürümüyor. Litvanya ve Polonya için de Gazprom ana tedarikçi olmaya devam ediyor. Rus şirketinin Polonya’nın gaz bilançosundaki payı, neredeyse Almanya’daki payı kadar” değerlendirmesinde bulundu.
Trump’ın baskısına yanıt olarak Almanların topu Amerikalılara atmaya çalıştıklarını belirten Yuşkov, Berlin’in Washington’a ‘Rus gazıyla rekabet edebilir duruma geldiğiniz zaman buyurun gelin’ mesajını ilettiğini söyledi.
Washington’un başlattığı ticaret savaşı dikkate alındığında LNG Avrupa’ya enerji güvenliği bakımından da gerekli değil. Son olarak ta Almanya, okyanus üzerinden gelen gazı kabul etmek için gerekli altyapıya da sahip değil.
‘YENİ TERMİNALLER AMERİKAN LNG’Sİ İÇİN YAPILMAYACAK’
Geçen temmuzda AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa’nın ABD’den gelen LNG için daha çok terminal inşa etme sözü verdi. Gözlemcilerse Juncker’in gerçeği biraz ‘süslediği’ görüşünde, zira Avrupa’nın inşa etmeyi planladığı LNG terminalleri Amerika’dan gelecek gaz için değil, Avrupa’nın 2. en büyük gaz üreticisi olan Hollanda’daki üretimin düşeceği öngörüsüyle diğer herhangi bir ülkeden gelebilecek LNG için yapılacak.
Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkan Yardımcısı Aleksey Grivaç, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Amerikan LNG’si şu anda AB’den başka her yere ithal ediliyor. Bunun da ötesinde, Avrupa’ya yapılan LNG ithalatı genel olarak azalıyor. Aynı zamanda AB, ithalatı arttırmak için gerekli teknik imkanlara sahip, zira altyapı sonuna kadar yüklü durumda değil. Dolayısıyla bu açıdan Almanya’da yeni bir terminalin yapılması herhangi bir şeyi değiştirmeyecek.”
KARŞILIKLI BAĞIMLILIK
Analistler, Trump’ın Almanya’nın Rusya’ya ‘bağımlılığı’ iddialarının, enerji alanındaki işbirliği sürecini siyasi zemine çekme çabası olduğu görüşünde. Rusya ise ABD’den farklı bir biçimde piyasa kurallarına uyarak, elindeki kaliteli ürünü pazardaki fiyat üzerinden tüketicilere sunuyor ve teslimatlar için güvence veriyor. İşbirliği ise karşılıklı bağımlılık üzerinde inşa ediliyor.
Yuşkov, “Alman şirketleri Rusya’daki üretime iştirak ediyor ve dolayısıyla Gazprom da satış yapan şirketlerde pay elde etti. Bu nedenle aslına bakılacak olursa Almanya, gazın bir kısmını Rusya’da çalışan şirketlerinden almış oluyor. Teslimat işlemleriyse elbette ki Gazprom üzerinden belgeleniyor, çünkü ihracat tekeli onun” ifadelerini kullandı.
