Kıbrıs meselesinde gelinen aşamada Rum liderliği, liderlerin sosyal bir yemekte bir araya gelmesi konusunu algı yaratma aracı olarak kullanmak istiyor.
Ortaya koyduğu bu algı oyunu ile Kıbrıs Türk halkını yönlendirmenin ve kendi içinde zora sokmanın peşinde koşuyor.
Bu oyuna gelinmemeli.
Kıbrıs müzakerelerinde Crans Montana’da başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs zirvesinde ilgili tüm tarafların gözü önünde Kıbrıs Rum tarafının federal bir çözüme hazır olmadığı ortaya çıktı.
Rum Liderliği orada çok zor bir durumda kaldı.
Zirvenin ardından BM Genel Sekreteri’nin raporunda da Türk tarafının başarısızlıktan sorumlu tutulmaması, bu konuda bir imada dahi bulunulmaması, Rum tarafını iyice bir çileden çıkardı.
Gelinen noktada Rum Lider uluslararası kamuoyu önünde çizdirdiği imajını toparlama arayışında.
Sosyal yemek meselesini de bunun için kullanmak istiyor.
Ama bu arada 20 Şubat 2018 tarihinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektubunda yazdıkları ile Crans Montana’da sergilediği uzlaşmaz tutumundan daha da ileri bir pozisyon ortaya koydu.
Mektup BM Genel Sekreterliğinde duruyor.
Rum Liderin mektubunda yer alan görüşlerinde bir değişiklik olduğuna ya da bu görüşlerini inkar ettiğine dair bir işaret yok.
Yani uzun lafın kısası, Rum Lider Nikos Anastasiades Crans Montana’da ortaya koyduğu ‘sıfır asker, sıfır garanti’ ön koşulundan ve Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul edemeyeceği noktasından farklı bir yerde olmadığını Guterres’e yazdığı mektubunda tekrarladı.
Hatta daha da ileri talepler ortaya koydu.
Durum böyle iken diğer yandan ‘sosyal yemek’ diye tutturdu.
Görünen o ki, Anastasiades’in niyeti başka…
O mektup orada dururken Kıbrıs meselesinde bir değişiklik ya da ilerleme olmasını beklemek hayalcilik olur.
Bunu bir tarafa not etmekte fayda vardır.
Bu koşullarda gerçekleşecek sosyal içerikli bir yemekte, sosyal bir şey olmaz.
Hatta belki de liderler daha çorbalarını içmeden masa dağılır.
Yemek masanın dağılması, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da dediği gibi müzakerelerin başarısızlığının mühürlenmesi anlamına gelecek.
Durum bu kadar açık.
Gelinen bu aşamada meseleleri doğru değerlendirmek ve akılcı hareket etmek lazım.
Bu yüzden de daha çok istişare ve dayanışma gerekecek.
Bunun için Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı daha çok çaba harcamalı.
Hükümet ve Ankara ile birlikte hareket edilerek oyun bozulmalı.
Rum tarafının algı oyununa gelinmemeli.
Kıbrıs Türkünün kandırılmasına izin verilmemeli…
