Ada yeri ve iklimi itibarıyla turizm, eğitim ve benzeri servisler vermeye çok uygun. İktisatçıların deyimiyle, doğası ve coğrafyasından dolayı Kıbrıs söz konusu alanlarda servis vermede karşılaştırmalı üstünlüğe sahip. Bir tek ada değil, adadan 40 deniz mili uzaktaki, Türkiye’nin güney sahilleri de aynı şekilde turizm konusunda karşılaştırmalı üstünlüğü olan yerler. Örneğin Antalya ve civarı Türkiye’nin turizm merkezi.
* * *
Gelin görün ki, Türkiye’deki yetkililikler ekonomik akla tamamen ters düşen bir karar alabiliyor: Türkiye’nin turizm merkezine yakın bir yerde, Mersin Akkuyu’ya nükleer santral kurmaya karar verebiliyor.
* * *
Mayıs 2010’da Rusya ve Türkiye arasında yapılan ve Türkiye Büyük Millet Meclis’i tarafından onaylanan anlaşmaya göre, 2016 yılında ilk ünitesi yapılmaya başlanacak olan nükleer santral 2020-2022 yılları arasında üretime başlayacak.
* * *
Rusların nükleer santral işletme konusunda ne kadar iyi olduklarını bilmiyorum. Tek hatırladığım Çernobil. Üç sene kadar önce, her şeyi son derece dikkatli, hatasız ve titiz bir şekilde yapmakla bilinen Japonların Fukushima nükleer santralında başına gelenleri de gördük. Nükleer santrallerde herhangi bir problemin çıkması küçük bir ihtimal olsa da, problem çıktığında sonucun tam bir facia olacağı herkes tarafından biliniyor.
* * *
Kaldı ki, sorun çıkmasa bile, nükleer santrale çok yakın olan bir yerde tatil yapmak, yakınlarında yetiştirilen meyve ve sebzeleri yemek konusunda insanların iki kere düşüneceğini ve büyük ihtimalle risk almak istemeyen insanların bundan kaçınacağını kestirmek zor değil.
* * *
Akkuyu’da yapılacak nükleer santral konusunda Kıbrıs’ın ne Güney’inde ne de Kuzey’inde ses çıkarılmıyor olması son derece düşündürücü; gerçi çıkarılsa da Türkiye’deki yöneticilerin bu seslere ne kadar kulak verecekleri ayrı bir mesele.
* * *
Ünlü İngiliz romancı Lawrence Durrell’in Acı Limonlar isimli romanına da konu olan Bellapais kuşkusuz Kıbrıslıların sahip olduğu çok büyük ve değerli bir servet. Bellapais Manastırı ise bütün Kıbrıs’ın tartışmasız en önemli kültürel miraslarından bir tanesi. Manastır’ın hemen yanına atık su arıtma tesisi yapma fikri de en az Akkuyu nükleer santrali kadar ekonomik akla ters düşen bir fikir. Bu karar, kararı verenlerin turizm açısından uzun dönemde gerçekleşebilecek kayıpları göremiyor olması kadar, tarihi doku ve çevre konularında da ne kadar duyarsız olduklarını göstermesi açısından son derece kaygı verici.
* * *
Not: Kıbrıs’ta geçireceğim yılbaşı tatilim dolayısıyla ocak ortasına kadar yazılarıma ara vereceğim. Tüm okuyucularıma mutlu ve sağlıklı yeni bir yıl diliyorum.
