Akıncı: Akıl ve mantık yolu 2016'da çözüme ulaşmaktır - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
KıbrısManşetTürkiye

Akıncı: Akıl ve mantık yolu 2016’da çözüme ulaşmaktır

Akıncı, Erdoğan

Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının Ada’da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yana olduğunu belirterek, “Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz. Bu çabaların hedefi, Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri çerçevesinde, Ada’daki iki eşit taraf arasında yeni ve yaşayabilir iki kesimli, iki toplumlu bir ortaklığın bu yıl içerisinde tesis edilmesidir” dedi.


15 Temmuz’daki hain darbe teşebbüsü karşısında Türkiye ile dayanışma sergileyen, Türkiye’ye desteğini anında ortaya koyan tüm Kıbrıs Türk halkına teşekkürlerini ileten Erdoğan, KKTC’deki vatandaşların 5 Ağustos’ta Lefkoşa’da düzenledikleri geniş katılımlı demokrasi mitingiyle Türkiye’nin ve Türk milletinin gerçek dostu olduklarını bir kez daha ifade ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yanında duran dostlarını hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayarak, “Şimdi ülkemiz bu kanlı girişimin faili olan FETÖ ile tüm dünyada büyük bir mücadele yürütüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetiminin, FETÖ ile mücadelemizde bizlerin yanında olduğunu biliyoruz. 21 Temmuz tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, Fetullahçı Terör Örgütü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki terör örgütleri listesine eklenmiştir. Bundan sonra FETÖ ve uzantıları kendilerine KKTC’de de hayat alanı bulamayacaktır. Biz bu tavrın diğer dost ve kardeş ülkeler tarafından örnek alınmasını temenni ediyoruz.” diye konuştu.

“Ada’da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm”

Cumhurbaşkanı Akıncı ile gerek dar kapsamlı gerekse heyetler arası yaptıkları görüşmede, Kıbrıs meselesinin çözümü için sürdürülen müzakere sürecinde gelinen aşamayı ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ayrıntılı değerlendirmeler yaptık. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, Ada’da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanadır. Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz. Bu çabaların hedefi, BM parametreleri çerçevesinde, Ada’daki iki eşit taraf arasında yeni ve yaşayabilir iki kesimli, iki toplumlu bir ortaklığın bu yıl içerisinde tesis edilmesidir.

Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde çözüme kavuşturulması şarttır. Bu meselenin halli bölgemizde de güvenlik, istikrar, iş birliği ve refaha katkıda bulanacaktır. Olası çözümün ardından Kıbrıs adasının gerçek potansiyeli ortaya çıkacak, bölgesel ölçekte şimdiye kadar değerlendirilememiş pek çok işbirliği projesi hayata geçirilecektir. Çözüme giden yolda gerekli siyasi anlayış ve esnekliğin gösterilmesi şüphesiz çok önemlidir. Bunun yanında tarafların birbirlerine gelecekteki ortakları olarak görmeleri, yan yana yaşamaya ve birbirlerinin haklarına riayet etmeye hazır olduklarını da göstermeleri gerekiyor.”

Samimi olarak sonuca ulaşmak isteniyorsa doğal ve makul olan bu tutumun şimdiden çok açık, net, somut bir şekilde ortaya konması gerektiğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını “Adada ve bölgede huzur, istikrar ve refahın yerleşmesi amacıyla üzerimize düşeni kararlılıkla yapmayı sürdüreceğiz. Bugün yaptığımız görüşmelerin bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğuna inanıyorum.” diyerek tamamladı.

“Namık Kemal dönemine dönmeyelim”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın FETÖ ile mücadelede “kurunun yanında yaşların yanmasına da cevaz vermeyecek bir anlayış” sergilemek gerektiğini belirterek, “Kıbrıs küçük bir yer, dedikodusu bol olan bir yer. Namık Kemal hep dedikodusundan şikayet edermiş, bir de sivri sineğinden” sözleri üzerine, şunları söyledi:

“Ben de çok teşekkür ediyorum ama yine de dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim. O artık bizim için tarih olsun. Artık dedikodudan uzak bir Kuzey Kıbrıs’ı biz konuşuyoruz. İnşallah sivri sinekleri de iyice azalmıştır.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenlediler. ( Kayhan Özer - Anadolu Ajansı )
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ortak basın toplantısı düzenlediler. ( Kayhan Özer – Anadolu Ajansı )

Akıncı: Ziyaretin iki amacı var

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden ve sivil yönetimden yana olan Kıbrıs Türk halkı elbette kendi topraklarında ister adı ‘FETÖ’ olsun ister bir başka terör örgüt olsun hiçbir zaman kendi topraklarında bunların yeşermesine fırsat vermeyecektir. Bu konuda geçerli bilgiye, belgeye ve doğru kaynaklardan beslenecek olan istihbaratla eğer varsa bunların kökünün kuruması için de Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da gereken yapılacaktır” dedi.

Akıncı, Ankara’ya yaptığı ziyaretin iki amacının olduğunu belirterek, bunlardan birinin Kıbrıs sorununun geldiği aşamada durum değerlendirmesi yapmak ve 2016’yı gerçek anlamda barış ve çözüm yılı yapmak için var güçle çalışmaya devam etmek olduğunu dile getirdi.

Bunun yanında ziyaretin bir amacının daha olduğunu belirten Akıncı, “O da 15 Temmuz gecesi Türk milletine ve devletine, Türkiye’nin seçilmiş sivil yönetimine, sizlere yönelen malum darbe girişimi sonrasında 240 kardeşimizin yaşamını yitirdiği, 2 bine yakın insanımızın yaralandığı o olay karşısında bir kez daha Kıbrıs Türk halkının dayanışmasını sizlere iletmekti.” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sizler o akşam gerçek bir liderlik sergilediniz. Hepimiz gözlemledik. O gerçek liderlik beraberinde Türk halkının gerçek bir vatanseverliğini tetikledi. Binlerce, on binlerce insan sokaklara döküldü, tankların önünde vücutlarını siper ettiler, canlarını verdiler veya vücutlarının bir parçasını tankların paletleri altında bıraktılar. TBMM bombaların altında toplanabildi, milletvekilleri bir araya gelebildi. Bu milletvekilleri o Meclisi o akşam açık tuttular. Tüm bunlar, öyle sanıyorum ki bu ulusun tarihine altın harflerle yazılacak bir menkıbedir ve destandır. Temenni ediyorum ki demokrasiye layık olduğunu bu kadar kanıtlamış olan bu halk, demokratik hukuk devleti içerisinde yaşamını bir daha sarsılmayacak şekilde, bir daha bu tehditlerle yüzleşmeyecek bir biçimde yaşamını devam ettirecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Kıbrıs Türk halkı olarak ilk andan itibaren, televizyonlara bu haberlerin düştüğü andan itibaren Türkiye’de demokrasinin yanında saf tuttuklarını kaydeden Akıncı, “Türkiye’de sivil yönetimin, seçilmiş insanların ve sizlerin yanında saf tuttuk. Bunu tereddütsüz yaptık. ‘Sabah olsun bakalım hangi taraf terazide ağır basacak’ diye beklemedik, bekleyemezdik. Çünkü bizler de demokrasiye inanan, demokratik hukuk devletine inanan insanlarız. Kıbrıs Türk halkı bir bütün olarak bu davranışını sergiledi” ifadelerini kullandı.

“Eşitlik, özgürlük ve güvenlik”

Kıbrıs müzakereleri hakkında ise Akıncı, Kıbrıs’ta artık gerçekten bir dönüm noktasına ulaştıklarını düşündüğünü söyledi. Akıncı, şunları kaydetti:

Sayın Anastasiadis ile aynı kuşağın insanlarıyız. Bizim neslin son denemesini yapıyoruz. Ya 2016 yılı çıkmadan Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşacağız ya da 2017 ile birlikte 2018 Şubat’ındaki Güney’deki seçimlerin propaganda sürecinin başlamasıyla birlikte bu fırsat penceresi de kaybolup gidecek. Her zaman yaptığımız uyarılara rağmen, 2017 yılı girdiğinde yeniden ‘münhasır ekonomik bölge’ dedikleri alanda Kıbrıs Türklerinin de hakkı olan alanda, doğal zenginliklerin araştırılması filan derken, yeni gerginlikleri tetikleyecekler. Yeni bir BM Genel Sekreteri gündeme gelecek. Dosyasını öğreninceye kadar, bu fırsat penceresi kapanıp gidecek. Onun için biz diyoruz ki; akıl ve mantık yolu 2016 yılı çıkmadan artık bu işi bir uzlaşmayla noktalamaktır. Doğu Akdeniz’deki doğal zenginliler bir gerginlik vesilesi yapmak değil bir iş birliği alanı haline dönüştürmektir.”

Türkiye ile Yunanistan arasında yeni gerginlikler değil yeni iş birliği köprüleri kurmanın akıl işi olduğuna dikkat çeken Akıncı, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin ve bizlerin geleceği de barıştadır, huzurdadır ve iş birliğindedir. Sizlerin desteğini her zaman yanımızda hissetmek bize güç veriyor. Dolayısıyla önümüzdeki 23 Ağustos-14 Eylül sürecinde yedi toplantımız daha var. Onun ardından BM Genel Kurulu gündeme gelecek. Belki onun sonrasında bu 7 toplantıda iyi ilerlemeler sağlanabilirse eylül ayının sonuna doğru daha umutlu olabileceğimiz yeni süreçlere kapı açılabilir. Sizlerin de desteğiyle bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Temenni ederim ki diğer tarafta bize bu fırsatı verir. Onlar da aynı paralelde yürürler. Çok önemli üç temel unsuru içerecek bir anlaşmayı elbirliğiyle sağlarız. Nedir bunlar? Eşitlik, özgürlük ve güvenlik. Eşitliğin, güvenlik ve özgürlüklerin olmadığı yerde bir anlaşma mümkün değildir. Bu üç temel unsuru sağlayacak bir anlaşmaya biz varız.”

” Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da gereken yapılacaktır”

Akıncı, bir daha yaşanan bu travmanın tekrarlanmamasını dileyerek, “Demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden ve sivil yönetimden yana olan Kıbrıs Türk halkı elbette kendi topraklarında ister adı ‘FETÖ’ olsun ister bir başka terör örgüt olsun hiç bir zaman kendi topraklarında bunların yeşermesine fırsat vermeyecektir. Bu konuda geçerli bilgiye, belgeye ve doğru kaynaklardan beslenecek olan istihbaratla eğer varsa bunların kökünün kuruması için de Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da gereken yapılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“Kurunun yanında yaş yanmasın”

Demokratik hukuk devleti içerisinde elbette kurunun yanında yaşların yanmasına da cevaz vermeyecek bir anlayışın da sergilenmesi gerektiğinin altını çizen Akıncı, ” Kıbrıs küçük bir yer, dedikodusu bol olan bir yer. Namık Kemal, Kıbrıs’ın hep dedikodusundan şikayet edermiş, bir de sivrisineğinden. Dedikodu, çekememezlik veya bazı gammazlıklarla günahsız bir takım insanların da boş yere suçlanmasını da istemeyiz tabii ki demokratik bir hukuk devleti olan KKTC’de. Burada siz de istemezsiniz eminim. Bu çerçevede elbette tüm bilgi, belge ve istihbarat, bize KKTC’de ‘Böyle bir odak var ve bu Fetullahçı Terör Örgütü odağıdır veya bir başka odaktır, bunların demokrasiyle alakası yoktur, bunlar tüm yaptıkları fesattır başka bir şey değildir’ diye bu bilgi geldiğinde hiç tereddütsüz bunların üzerine gidecek devlet makamları vardır KKTC’de. Bundan hiç endişeniz olmasın” diye konuştu.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar