CRISPR teknolojisini HIV’e karşı kullanmayı deneyen başka bilimsel çalışmalar da var.

Bunlardan biri olan Excision BioTherapeutics, üç gönüllü üzerinde 48 haftadır süren çalışmada henüz bir yan etkiye rastlanmadığını açıkladı.

Ancak Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden Dr. Jonathan Stoye, ‘dolaylı ve uzun vadeli yan etkileri nedeniyle bu teknoloji hakkında endişelerin sürdüğünü’ belirtti.

HIV bağışıklık sistemindeki hücrelere saldıran bir virüs. Bu hücreleri kullanarak kendisini kopyalıyor.

HIV pozitif birçok kişi hayatları boyunca antiretroviral tedavi görmek zorunda kalıyor. Zira bu ilaçları kullanmayı bıraktıklarında virüs yeniden harekete geçebiliyor.

CRISPR teknolojisi nedir?

CRISPR (Gen değiştirme teknolojisi) 2012 yılında keşfedildi.

CRISPR teknolojisinde, Cas9 proteini DNA’yı kesebilmek için bir moleküler makas olarak kullanılıyor.

Bilim insanları bu teknolojiyi laboratuvarlarda insan hücrelerindeki hastalıklara yol açan DNA’ları kesmek için kullanıyor.

Ancak uzmanlara göre, bu yöntem mükemmel olmaktan çok uzakta. Zira çok fazla DNA’nın kesilmesiyle sonuçlanabiliyor.

Bu da diğer önemli genlerin değişmesine yol açarak, kanseri tetikleyebiliyor.

Genom değiştirmenin en tartışmalı konusu ise, gelecek jenerasyonlara aktarılacak genler üzerinde değişiklik yapılması potansiyeli.