Ah İskele… Vah İskele… Öyle mi? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Ah İskele… Vah İskele… Öyle mi?

Bütün kavga, İskele’de peydahlandı değil mi?

Neden? Ta baştan, bir kesim Halil Orun’un adaylığına karşı çıktı…
Düğün töreninde, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, kendisine “Seçimde görüşeceğiz” dediğini Halil Orun da anlattı…
Hüseyin Avkıran Alanlı, CTP-DP kabinesinin açıklanmasının ve Bakanlar Kurulu’nda yer almamasının ardından, “Belediye başkanlığına adayım” dedi…
Süreç de böyle başladı…
Alanlı aday mıydı, değil miydi derken?
Neler yaşandı neler…
Önce, Halil Orun’un aday yapılmaması için her yol denendi.
“UBP’li bağımsız aday” formülü bile masaya yatırıldı.
Hasan Sadıkoğlu ismini bu nedenle günlerce tartıştık…
UBP’li belediye başkan adaylarının tamamı bu işe karşı çıktı…
Sonra, Hüseyin Özgürgün, UBP Genel Başkanı, sonuna kadar Halil Orun’un arkasında durdu…
“Tüm başkanlar aday olacak” diye prensip kararı alındı…
Böylece, Orun “UBP’den aday olacak mı olmayacak mı?” tartışması son buldu…


DP, Orun’u neden istemedi?
Derken bu noktada devreye, “ittifak çalışmaları” girdi.
Bir baktık ki, neredeyse 27 belediyede ittifak var, İskele hariç…
DP, “İskele’de aday çıkaracağız” diye tutturdu…
Hatta, Alanlı “adayım” diye diretirken, “Sen bekle…” dendi.
Alanlı, geçen günlerde bu köşede çıkan röportajında demişti: “Serdar Bey bana hiç adayımız sen olacaksın demedi. Ama hep, ‘UBP Orun’u aday yapacaksa, DP de İskele’de aday çıkaracak’ dedi.”
Neydi Serdar Denktaş’ı, Halil Orun’a karşı “diş bileten” şey…
Derviş Eroğlu’nun da Halil Orun’u istememesi olabilir mi?
Soru var, ama rivayet muhtelif…
Bu kısmı geçelim…

O gece ne oldu?
UBP-DP ittifak için anlaştı mı?
Anlaştı…
İki Genel Başkan medya önüne çıkıp, “ittifak” dedi mi?
Dedi…
Belediyeler, “şu sende, bu bende” diye paylaşıldı mı?
Paylaşıldı…
“Milletvekilleri belediye başkan adayı olmayacak” diye bir prensip belirlendi mi?
Belirlendi…
Alanlı milletvekili değil mi?
Daha 8 ay önce seçildi…
Peki o gece ne oldu?
Serdar Denktaş ve Hasan Taçoy, Serdar Denktaş’ın evinde…
Hüseyin Avkıran Alanlı, “aday yapılmayacağına” ikna olmuş, arkadaşları ile meyhanede…
Derken, Serdar Denktaş, kimseden habersiz, “İskele adayımız Hüseyin Avkıran Alanlı” diye bir açıklama yaptı.
Haber, daha yazılmadan, Havadis Haber Paketi, “DP İskele adayı Hüseyin Avkıran Alanlı” diye haber geçti…
Alanlı oturduğu yerde, “Kimdir be ama bu saatte mesaj attı” diye telefonuna baktı…
Bir de ne görsün…
“Adaymış…”
Herkesten fazla Alanlı şaşırdı…
Kendisine, daha kısa süre önce Cumhurbaşkanı, “Seni halk seçti, milletvekilliğine devam et” demedi mi?
Genel Başkanı Serdar Denktaş, “Heveslenme” demedi mi?
Ne oldu?
Ne değişti?
Serdar Denktaş’a sordum: Alanlı’yı neden aday yaptınız?
Siyaseten kafalardaki soru işaretlerini giderecek bir cevap bekledim…
“UBP bunu yaptı, ben de bu nedenle bunu yaptım” demesini bekledim…
Ne dedi:
“Kazansın diye aday yaptım…”
Bir de şu cümleyi ekledi:
“26 milletvekili ile hükümet olmaz…”
Bu sürece baktığımız zaman, DP’nin UBP ile ipleri koparma noktasına, bu aşamada geldiğini görüyoruz…

UBP, Orun’u neden korumadı?
DP’nin Alanlı’yı aday çıkarmasının ve ittifakın “baddos” olmasını sağlayan süreç İskele’de başladı…
Neden?
UBP kabahatli de ondan…
Çünkü…
“Büyükkonuk ve Dipkarpaz’da” dahi ittifak yapan, iş birliği kararı açıklayan UBP- DP, İskele’de böyle bir karar almadı, alamadı…
Lefkoşa’da, Girne’de, Mağusa’da, Güzelyurt’ta ittifak…
Binci büyük ilçe olan İskele’de, “UBP başının çaresine baksın…”
UBP, bu noktada “ittifak” sağlayamadığı için, şimdi bu noktadayız…
Zira, İskele ilçesi, bu ittifakı samimi bulmadı.
Oradan kaşındıkça kaşındı…
UBP’nin etkili isimlerinden Nazım Çavuşoğlu, ittifakı savunan Genel Sekreter Sunat Atun ile bu nedenle kavga etti…
“Bu nasıl ittifak? Her yerde iş birliği olacak, biz İskele ilçesinde parçalanacağız” demişti…
Atun’un, “Üç milletvekilini İskele’de bir milletvekiline düşürdünüz” demesi ile de UBP PM, alışık olmadığı bir kavgaya şahit olmuştu…
UBP, Orun’u ittifaka dahil edemedi.
Edememe nedenleri arasında, “Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Orun şerhi” olabilir miydi?
Cevabı aranadursun… Geçelim…

Hükümete kadar geldik
İttifak fikri, DP içinde de çok heyecan yaratmıştı…
Şu anda dört bakanlığı ve az sayıda kurumu elinde bulunduran DP için, “UBP ile hükümetin farklı avantajları” olacaktı…
– Dönüşümlü Başbakanlık
– Dört olan bakan sayısının beş olması
– Daha çok kurum
– Yeni hükümette yeni istihdam olanakları
Bu örnekler daha da artırılabilir…
Başka?
Kıbrıs sorununda çizgisini beğenmedikleri CTP ile hükümete devam etmek yerine, olası bir çözüm planına karşı ve 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik iş birliği fikri cazip değil mi?
Mutlaka bu da var…
DP, Tüm bunları, DP bir gecede “Alanlı” ismini açıklayarak, elinin tersi ile itti.
Şimdi bunun artçı sarsıntıları olacak…
DP, UBP nezdinde ciddi bir güven kaybı yaşadı.
UBP-DP arasında bekleyen taban, haliyle güçlüden yana taraf olacağı için, UBP bu süreçten “bana göre” oylarını artırarak çıktı…
DP, ayrıca CTP karşısında da artık eskisi kadar güçlü olmayacak, olamayacak…
Aha buraya yazın… Bir süre sonra UBP, “Yani, CTP ile yeni bir zemin oluştu, hükümet olabilir” moduna girmezse bana istediğinizi söyleyin…
Son tahlilde, “hükümetin bozulması” beklenirken…
DP tercihini, “ittifaka elveda” tercihinden yana kullandı…
Bunun bir bedeli var, bir bedel ödenecek ama kim?
UBP mi DP mi?”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar