“Adadaki varlığımız” için Türkiye güçlü olmalıdır - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

“Adadaki varlığımız” için Türkiye güçlü olmalıdır

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Afrin, diğer adıyla “Zeytindalı Harekâtının” ne kadar  uzayacağı bilinmiyormuş ama  uzun süreceği muhakkak” diyenler çoğunlukta..

Bu süreçte ne olur, barışçı uzlaşma mı sağlanır,  umut edilmedik sürprizlerle mi karşılaşılır…                                                           Bunları, hele bizim gibi erken seçimden erken seçime koştururken hükümet kurup hükümet bozan dolayısıyla yapacak bir başka işi kalmayan toplumumuzun düşünecek ne takatı ne de zamanı  var!


Yine de  değil mi ki “devletiz!” En azından ilgilenecek, izleyeceğiz!  Mesela benim öteden beridir “derdi imanımımdır.” Çevremizde hatta dünyada olagelen tüm olayları izlerken, “acaba Kıbrıs siyasi sorununa nasıl yansıyacak” diye hep tedirginlikle bakarım.

(ÇÜNKÜ henüz biz ne meydanlarda haykırdığımızca, “kendi kendimizi yönetmek, bağımsız, icazetsiz olmak isteriz” çağrılarımız kadarız!. Ne de  öylesi bağımsız bağlantısız bir devlet erkine sahibiz! Çok kısaca biz  henüz Türkiye’siz  varlık olabilecek bir toplum değiliz!

BU geçeği kabul etmeden KKTC’de ne istenen düzenler kurulabilir ne gelecekler “bağımsız ve egemen Kıbrıs Türk Devletini” tarihe kazıyabilir!

ÇOK Kısaca Türkiye’nin güçlü olması; mesela şimdilerde  Zeytindalı Harekâtını başarıyla tamamlaması gerekir ki yine komşumuzu hatırlatarak yazıyorum,  bu küçük adada iki halkı felâkete sürükleyecek sıcak gelişmelere maruz kalmayalım… Çünkü Türkiye’nin ayağının sürçmesi Kıbrıs sorununa olumsuz yansır işte son yansıması:

 

GEÇEN hafta Davos’ta  toplanan “Dünya Ekonomik Forumunda”  bir konuşma yapan Yunanistan Dışişleri Bakanı Çipras 2015 yılında iktidara geldiğini hatırlatarak, Yunanistan’ın sadece en kötü ekonomik kriz ve mülteci kriziyle değil, ayni zamanda Ege’de tahmin edilemeyen askeri hamleler yapan agresif bir komşuyla uğraşmak zorunda kaldığını” da söyledi..

Çipras Davos’ta resmen Türkiye’yi işaretleyerek, saldırgan bir ülke olduğunu (hatta Türkiye’nin  bu agresif tutumundan korktuğunu bile ima ederek)  şikâyetini tüm dünyaya duyuverdi..”

TEDİRGİNLİĞİM şu: Adadaki Rum halkının kendini Yunanistan’daki Helenizmin bir unsuru olarak görüp kabullendiği meçhulümüz değildir.. 1974’de Makarios’a darbe yapanın da Eokacılarla Yunanistan olduğunu biliyoruz…

Ve düşünün, Türkiye ile Yunanistan arasında bir arbede kopsa! (Ötesini tahmin edemiyorum sadece Allah muhafaza diyorum..)


TOPLUMSAL HESAPLAŞMALAR DEĞİL, BİRLİK VE BÜTÜNLÜK ZAMANIDIR..

Geçen hafta hükümet kurma çalışmaları arasına sıkışan, toplumsal devinimiyle ateşi yüksek olaylar da yaşadık!

Kendi kendilerini öne atarak içinde bulundukları siyasi kesimlerle taraftarlarına “liderlik” rüştlerini ispat etmek yollarında spazm geçiren düşünce yoksunu insanların yarattıkları olaylar, tutun ki “bir deli kuyuya bir taş attı yüz akıllı çıkaramadı” kabilinden büyüdü, “toplumsal hesaplaşma” haline geldi…

“Olay  zaten var olan sürtüşmenin sonucuydu” diyerek geriye dönmek istemiyorum..  Ancak 1974’den beridir bu adada (dobra dobra yazayım) “TC kökenli yurttaşlarımızla-Kıbrıslılar arasında yaşanan sürgit çekişmeler hiç bitmedi!” Hem bizim bazı siyasi partilerimizle sendikalarımızın hem onların siyasal yapılaşmaları sonucu oluşan    kesimleri; sosyoekonomik alanda yaratılan “TC’li-Kıbrıslı işbirliği ile güç birliğine karşın bir kez daha Bir meydan mitinginde karşı karşıya geldiler!

YALNIZ bu olayın ortaya çıkışını  hatırlatmakta yarar olacak: Biliyorsunuz Şener Levent’li Afrika gazetesi “TC’nin Afrin Harekâtını Kıbrıs’tan sonra ikinci bir işgal harekâtı” olarak  çekti manşetine!

Eğer bu “işgal” suçlamasına  “düşünce ve basın özgürlüğü” diyorsanız, sizin olsun hatta afiyetler olsun ki bu konuda yorum yapmayı bile abese iştigal olarak görüyorum!

Nitekim TC’yi bu çok ağır “suçlama” ve “töhmet” altına düşürme  üzerine, bir grup yurttaşlarımız olayı telin için gerçekleştirdikleri mitingde, amacı da saptırarak ve  “meclis damına çıkarak yok Kayı bayrağı açarak, yok bağırıp çağırarak,  yapılmaması gereken ne varsa hepsini yapıverdiler!..

Bu  “gösteriye” karşı bu kez de bizim siyasi partilerimiz, birliklerimiz, sendikalarımız fakat “biz Kıbrıslılar” ayırım ve gayırımında  karşı atağa geçerek, söz konusu istenmeyen Meclis  eylemine eylemleriyle  verdiler! Bu vesileyle de  “Türkiye yakamızdan düşsün, bizi bu adada kimse yönetemez, bağımsızlık özgürlük” falan dediler…

PEKİ ertesi gün ne oldu ama:   TC’li yurttaşlar gene inşaatlarıdaki işine, tarlasına bahçesine, temizlik işlerine, dairesine, okuluna, kısaca neyse işine  görevine   gitmedi mi?

Aynen eylemlere katılan Kıbrıs’lı Türk yurttaşlar da dönmediler mi  görevlerine.. Pek çok alanda yan yana çalıştığı TC’li yurttaşlarla yine iş ve güç birliğinde hem de…

Fakat bu kadar yalın bir sosyoekonomik gerçeğe karşın olaylar  bir kez daha onulmaz  yaralar  bıraktı gerisinde!

Bir: İstenmeyen “işgal” vurgulu yayınıyla  bir kesim tarafından eylemlerle kınanan Şener Levent’li Afrika gazetesi; bir başka kesimin eylem ve protestolarıyla, “basın ve fikir özgürlüğü” adına aklanıp paklanıverdi mi?  Evet!

İki: Bundan sonra toplumsal eylemlerle tescil edilmiş hatta Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından da onay almış bu “düşünce ve  basın özgürlüğü” ile her türlü yayın ve yayım  yapılabilir mi? Evet!

Üç: Aramızda yaşayan TC kökenli yurttaşların alnı şakkına  bu olaylar sonrasında bir kez daha “bizden değiller”  yaftası çakıldı mı? Evet!                                                                                                    ****

UZATMADAN kısa kesiyorum. Bir zamanlar  ve yıllarca “sendika ve birliklerin eylemleri sırasında   çevreye, insanlara zararları olmasın diye polisin müdahale hakkına, “orantısız güç kullandı” diye karşı çıkanlar, şimdi ayni polisimizi “bir kesimin eylemine müdahale etmemekle suçluyorlar!” Soralım: Nedir sizin aradığınız ve istediğiniz  polis?

VE ekliyorum.. Gerçekten fakat gerçekten, hukukun üstünlüğüne ihtiyacımız vardır! Fakat “her kafaya her kesime göre değil, tüm Kıbrıs Türk yurttaşlarına bire bir aynisiyle…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar