“ABD’ye göre bariyer Eroğlu” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

“ABD’ye göre bariyer Eroğlu”

Güney Kıbrıs, bizden daha heyecanlı…
Rum gazeteciler de haliyle bizden…
Dün sabah, yazarımız Erdoğan Özbalıkçı ile Politis’ten bir gazeteci ile görüştük…
Uzun uzun sürecin üzerine değerlendirmeler yaptık.
“Haziran’a kadar çözüm” çözüm noktasında, oldukça umutlu.
Bunu da “ABD” kaynaklarına dayandırıyor meslektaşımız.
“Eroğlu faktörünü” de göz önünde bulundurarak…
“3 senaryo” çiziyor bize…
“ABD’ye göre bariyer Eroğlu” diyerek…
Gazeteci, “ABD’li kaynaklarına” dayandırdığı senaryoları şöyle sıralıyor:
1’inci senaryo:
Haziran’a kadar çözüm. ABD Eroğlu kanadını Anastasiadis’e göre daha umutsuz görüyor. Burada TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ce KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin emniyet sübabı olarak algılıyorlar, gelişmelerden sürekli ikisini de bilgilendiriyorlar ve süreci hızlandırabileceğini düşünüyorlar…
2’nci senaryo:
Eğer Haziran’a kadar referandum olmaz, çözüm gecikirse, süreç 2015’e sarkacak. Neden 2015? Yani Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’ndaki görev sürecinin sonrasına. Bunun için sürecin sürekli sıcak tutulması gerekiyor. Ancak bu çok zayıf bir ihtimal…
3’üncü senaryo:
Üçüncü senaryo, birinci senaryonun gerçekleşmemesine bağlı. Ola ki çözüm daha da gecikirse, bu kez devreye NATO da girecek. Anastasiadis, çözüm konusunda pozitif davranmaya devam ederse, NATO Parlamenter Asamblesi’ne elçi gönderilmesi gündeme alınacak. Eğer çözüm olursa, ada bütünü ile NATO üyesi olacak…

ABD Elçiliği nasıl yaklaşıyor?
Peki, ABD olası bir çözüm öncesinde nasıl bir tavır içerisinde.
ABD Büyükelçisi kısa süre önce, bir Rum bir de Türk belediye başkanı ile bir araya geldi.
Görüşmede, “Maraş” gündeme geldi.
ABD’li yetkililer, iki belediye başkanına da, “Maraş için uğraşmayın, bütünlüklü çözüme odaklanın” mesajı verdi.
Neden?
Zira, çözüm için tüm argümanların kullanılması gerekiyor.
Bu nedenle, sürecin ta başından bu yana…
Yani 1974’den bu yana… Maraş hep “kapsamlı çözümün parçası” oldu.
Türk tarafına verilen mesaj da bu yönde:
“Maraş’ı parça parça çözümün bir unsuru ya da güven artırıcı önlem olarak düşünmeyin.”


AK Parti’nin varlığı
ABD’ler çözüme “bu dönemde” inanıyor ve bunun için AK Parti hükümetinin varlığına ve Erdoğan’ın konuya yaklaşımına güveniyor.
Neden mi?
Buna neden olan da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yapıcı yaklaşımları…
Sık sık çözüme vurgu yapması…
Erdoğan’ın, 10 yıllık sürede sürekli çözümden bahsetmesi.
Buna bir de, en kritik aşamada, “Eroğlu ortak metinden uzaklaşırken” Davutoğlu’nun adayı ziyareti eklendi…
Tüm bunlar, “AK Parti iktidarında çözümün olabileceğine olan inancı” artırıyor.
Bu nedenle, “Ya bu dönemde çözüm olur, ya da bir daha bu konjonktür zor yakalanır” görüşü de ABD tarafından dillendiriliyor.

***

“Halkımın hayır diyeceği çözüme evet demem”
Aynen bu ifadeleri kullandı Sayın Eroğlu.
“Havadis’e röportaj vermeyeceğim” tavrını devam ettiren Sayın Derviş Eroğlu ve ekibinin görüşlerini başka gazetecilerin sorgulamalarından öğreniyoruz.
Bu ifadeleri de AKŞAM Gazetesi’nde okuduk dün…
Çözüme inanmadığını, masada olduğunu ama tereddütlerinin çok fazla olduğunu anladık bu röportajdan.
Şaşırmadım.
Şaşırmadım zira, Derviş Eroğlu benzer görüşlerini 40 yıldır söylüyor.
Rum’a güvenmediğini biliyoruz…
Rum ile yapılacak bir anlaşmanın uzun ömürlü olmayacağına inandığını biliyoruz.
Hele ABD, AB, İngiltere gibi “Hristiyan ve Hristiyan Kulüplerine hiç güvenmediğini” biliyoruz.
Nitekim…
“ABD kara kaşına, kara gözüne gitmedi bu işin içine” diyor röportajın bir yerinde…
Mutlaka ABD’nin çıkarı var ve ABD kendini bir avuç Kıbrıs Türkü’nden daha değerli görüyor.
Bunda hemfikirim.
Ama eklemem gerekir ki, dış politika ve müzakere becerisi de bunun için önemli.
Kıbrıslı Türklerin çıkarını, uluslararası aktörlerin çıkarı ile uyumlaştıracak bir liderliğe ihtiyacımız var.
Bunun için müzakere ediyoruz.
Başka ne dedi Derviş Eroğlu?
“Rum tarafının gönlünü etmek için bu masada değilim. Halkımın hayır diyeceği bir anlaşmaya evet demem…”
Benim de aklıma Annan Planı geldi…
EDroğlu bu plana “hayır” demişti. Halkın da “hayır” diyeceğini düşünmüştü…
Ne oldu?
Eroğlu “hayır” derken, halk “evet” demişti.
Demek ki, halk bazen liderlerden farklı düşünebiliyor.
Sayın Eroğlu, gelinen aşamayı referanduma götürürse, bana göre başarılıdır. “Sürecin önünde bariyer” olacak mı? Bunu zaman gösterecek.
Biz, “Ortak Metin” imzalandı biliyoruz ama…
Derviş Eroğlu’na göre, “ortak metin daha ortak metin değil…
Hangi cümlesinden anlıyoruz bakın:
“Mesela o metinde, “Hiçbir taraf diğeri üzerinde egemenlik ve otorite iddiasında bulunamaz” ifadesini görmek isterdim. Bu sağlansaydı, o zaman metin ortak açıklama metni olurdu.”
Eroğlu ortak açıklamayı halen daha soyut buluyor.
“Görüşmelerin başlamasından mutlu musunuz?” sorusuna da samimi cevap veriyor ve “evet” demiyor.
“Bana biraz zaman verin” demekle yetiniyor.
Hepimiz sürecin takipçisiyiz.
Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’ndan beklediğimiz 40 yıllık politik birikimini ve deneyimini Kıbrıs Türk toplumunun çıkarı için kullanması yönündedir.
Kendisi halkın “fazlasından” farklı düşünüyor olabilir…
Bunun da yolu referandumdur.
En güçlü olduğu dönemde, Cumhurbaşkanlığı’ndan geri adım atmıştı merhum Rauf R. Denktaş…
Halka rağmen, ileri gidememişti.
Kararı sadece “Eroğlu ve ekibi” vermeyecek…
Halk da bu sürecin takipçisidir.

***
Çebi Dipkarpaz’a talip

Demokrat Parti, üç dönem, Arif Özbayrak ile Dipkarpaz’ı yönetti.
Dipkarpaz’ı bir başka DP kökenli isme, yani Mehmet Demirci’ye kaybeden DP, yeniden Dipkarpaz’ı alma hesabında.
Bazı isimler adaylık için masada.
Bunlardan bir tanesi de DP Örgüt Başkanı Ali Haydar Çebi.
Çebi, 25 yıldır köy kooperatifinin başkanı.
Aynı zamanda, bölgede istihdam sağlayan bir turizm yatırımı da var.
Çebi, hem kazanacağına, hem iyi yöneteceğine inanıyor.
Ancak DP henüz son kararını vermedi.
Başka isimler de masada…
Çebi ise, “Ben kazanırım da yönetirim de” dedi bile.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar