Abdüsselam Tanışman yazdı: Mücadele sürüyor, sürecek ! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
KıbrısKöşe Yazarları

Abdüsselam Tanışman yazdı: Mücadele sürüyor, sürecek !

Refleksi, en basit tanımıyla ani gelişen olaylara verilen tepki olarak niteleyebiliriz. Öyle ki oluşan durumlar karşısında verdiğimiz tepkiler çeşitlenebilir. Fakat yaşadığımız dünyada öyle bir refleks biçimi var ki bu çok kolay değişmeyecek gibi duruyor. Aniden oluşan durum ne olursa olsun verilen o ilk tepki hep aynıdır ve bu artık kalıcı bir refleks halini almıştır.

Kriz anlarında işletme sahipleri ve sermaye kanadı oluşan krizlerden etkilenmeyi en aza indirgemek için bazı refleksler geliştirir. Bu refleks ya ücretsiz izine çıkarma ya da işten tamamen çıkarma olarak kendini gösterir. Bu hiç şaşmaz!


Buna ek olarak emek sınıfının yanında saf tuttuğunu söyleyenler, yeniden seçilme arzusundan dolayı güç gruplarına yakın olma refleksi geliştirerek patronların ve sermayenin işini kolaylaştırmaktadır. Bu yönetim erkleri, yaşanılan her krizde işten çıkarmaların ve ücretsiz izine çıkarmanın önüne geçmenin, bunu yasalarla sınırlandırmanın refleksini ve cesaretini ise maalesef gösterememektedir.

Bu refleksleri gösterme veya gösterememe durumu, bugün yaşanılan bu kriz döneminde de ezberlerimizi bozmaya yetmedi. Küresel pandemi krizinden dolayı dünya genelinde yaşanan eve kapanmadan ötürü üretim durmuş, dünya piyasaları olumsuz etkilenmiş ve sermaye sahipleri yine küçülmeye gitme adı altında binleri ücretsiz izine ayırmış ve milyonlarca emekçiyi tamamen işsiz bırakmıştır. Dünyanın tüm küresel veya bölgesel güçleri de dahil olmak üzere bir çok devlet, halkı değil iktidarlarını korumaya yönelik adımlar attığı için milyonlarca emekçinin işsiz kalması karşısında aciz tutumunu devam ettirmiştir.

Ülkemizdeki durum hiç de farklı değil. Emekçiler birer birer değil, topyekün kaderlerine terk edildi. Kaynak yaratmak için servet vergisi alma cesaretini gösteremeyen yönetim erki kamu emekçilerinin maaşlarından kesintiye gitmiştir. Halkın ihtiyaçlarını gidermek için sağlığını tehlikeye atan belediye emekçilerinin çalıştığı belediyelerin katkı payından %25’lik kesinti yapmaktan geri durmamıştır. Bunun yanında turizm emekçileri, basın emekçileri, toprağı işleyen çiftçiler, hayvan yetiştirenler, özelde çalışan eğitim emekçileri, inşaat emekçileri ve her biri bu ülkenin değeri olan diğer emek grupları ücretsiz izine ayrılmak zorunda bırakılmış veya başınızın çaresine bakın dercesine işten çıkarılmıştır. Çoğu işveren basiretsiz hükümetin işten durdurmayın açıklamasına rağmen, çalışanlarını işten durdurmuş, bu çalışanlar ne en doğal hakları işsizlik ödeneğinden ne de salgın dönemi maddi katkısından yararlanmışlardır. Olan olduktan sonra işçi çıkarmayı yasaklayan yönetim erki, refleksleri yavaşlamış bir yapı olduğunu topluma bir kez daha ispatlamıştır.

Salgın riskine rağmen milyonlarca emekçinin canı hiçe sayılarak çalışmak zorunda bırakıldığını biliyoruz. Herkese “evde kal” çağrıları yapılırken işçilerin bunun dışında tutulduğunu hatta azaltılan işçi sayısından dolayı daha zor koşullarda çalışmak zorunda bırakıldığını da biliyoruz. Kapitalist sermaye düzeninin yüksek kâr ile işçinin hayatını aynı terazide tarttığını ve kâr kefesinin her zaman daha ağır bastığını defalarca söylemeye gerek var mı? Salgından sonra yeni dünya düzeni yine işçinin ve emekçinin omuzlarında yükselecek. Üretimi yaratan emekçi kendi potansiyelinin farkına varmalı ve emeği sömürenlerin karşısında onurlu mücadelesini yükseltmelidir.

 

“Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!”

 

8 saatlik çalışma koşullarını elde etmek için mücadele eden ve suçları olmadıkları halde haklarında asılma kararı verilen 1 Mayıs’ın simge isimlerinden biri olan İşçi lideri August Spies’in tarihe geçen şu sözleri, tüm işçi sınıfının haklı mücadelesinde yolunu aydınlatsın.

“Eğer bizi asarak tahakküm altındaki milyonların, sefalet içinde çalışan ve kurtuluşu bekleyen milyonların bu hareketini, işçi hareketini ezebileceğinizi umuyorsanız, eğer düşünceniz buysa, o zaman asın bizi! Burada bir kıvılcımı ezeceksiniz, ama şurada burada veya orada, arkanızda ve önünüzde, her yerde alevler yükselecek. Bu gizli bir ateştir. Bunu asla söndüremezsiniz”.

İşçi liderleri Albert Parsons, Adolph Fischer, George Engel ve August Spies’in idam edilmelerinden bu yana 133 yıl geçti ama önderi oldukları işçi sınıfının haklı mücadelesi olanca ateşiyle devam ediyor.

Bu duygu ve düşüncelerle bir eğitim emekçisi olarak, dünyadaki diğer tüm emek sınıfı mensubu işçi kardeşlerimin gününü kutlarım.

Yaşasın 1 Mayıs.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar