“Sadece sevgi” doktor hanım - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

“Sadece sevgi” doktor hanım

Barış Yılmaz’ın hikayesini hepiniz biliyorsunuz…

Yazdık…
Mesarya bölge muhabirimiz Fatoş Aslan’ın haberiydi.
4 yaşında…
Halk arasında “Kelebek” hastalığı olarak bilinen hastalığın pençesinde direniyor küçücük vücudu.
Sürekli yaralar çıkıyor vücudunda…
Çok iyi bakılması gerekiyor…
Yüzde 100 pamuk kıyafet giymesi gerekiyor…
Sürekli olarak vücudunun kremlenmesi, ilaçlarının sürülmesi gerekiyor…
Annesinin “saçı süpürge” Barış için…
Sokağa çıkamıyor Barış…
Okula gitmesi mümkün değil…
Arkadaşları ile parkta oynaması hayal…
Hijyen bir ortamda…
Akıp giden hayatı pencereden seyrediyor.


Ne kadar iyi bakılırsa…
Elim gitmiyor, dilim varmıyor ama…
Gerçek de belli.
Barış’a ne kadar iyi bakılırsa, ömrü o kadar uzayacak…
Hijyen bir ortamda…
Bir tamam ilaçları alınarak…
Ve sevgi ile bakılarak…

Aile vatandaş değil…
Yine aynı dram…
Aile vatandaş değil…
Bu nedenle Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nden istediği gibi yararlanamıyor.
Siz istediğiniz kadar bürokrasi yok deyin…
Orada üç çocuğunu bir asgari ücretle büyütmeye çalışan bir aile var…
İstediğiniz kadar, “Geri gitsinler o zaman Türkiye’ye” deyin…
Körelen vicdanlar var ya…
Barış’ın bozulan sağlığını geri getirebilir misiniz?
Baba, “Daha iyi bir yaşam” için, 12 yıl önce KKTC’ye geldi.
Burada evlendi…
Burada üç çocuk sahibi oldu…
Vatandaş olmadıkları gibi…
Vatansız muamelesi de görüyor aile.
Ne Türkiye’ye gitseler oluyor, ne burada kalsalar… Malum, geçim derdi…

“Ne geldiniz, ne istiyorsunuz…”
Haberi yayınladık…
Sabah sabah ilk arayan Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Rifat Siber oldu.
Randevu verdi…
Dün sabah sabah, sevgili Duygu Alan ve Fatoş Aslan aileyi alarak, Dr. Rifat Siber’e götürdü.
Başhekim, ilgili doktorlar da yanında, minik Barış ve annesini bekledi.
Anneye, hastalıkla ilgili uzun uzun bilgi verildi, ne yapılacağı anlatıldı…
“Vatandaş olup olmadığına bakılmaksızın” ilaç tedarik edileceği sözü verildi.
Yüzler güldü…
Ta ki…
“Sevgi” nedir bilmeyen bir doktor içeriye girene kadar…
“Ne istiyorsunuz, niye geldiniz?” diye sorana kadar…
Oysa…
Ne bir şey istedi aile…
Ne de bir şey istemeye gitti…
Başhekim davet etti, Havadis de aile ile başhekimi buluşturdu.
Önce çok mutlu olan ve “insan yerine konduğu” için gözleri yaşaran anne, “Sevgi” nedir bilmeyen doktorun “Dilenci” muamelesi yapması ile gözyaşlarına boğuldu…
“Sevgi” nedir bilmeyen doktor sordu ya…
“Ne istiyorsunuz? Bizden ne istiyorsunuz da geldiniz?”
Tek istenen “sevgi” doktor hanım…
Ne demek olduğunu biliyorsanız…

Ne oldurdu daha çok sevgi gösterseydiniz?
Ne beklerdik sizden biliyor musunuz?
Barış’ı kucağınıza almanızı…
Servise götürmenizi…
Bir eyi bakımını yapmanızı…
Anneye kapsamlı bir şekilde neler yapacağını, nasıl davranması gerektiğini anlatmanızı…
Yani tek beklediğimiz “fırçanız” ya da “aşağılamanız” değil…
“Sevgi”nizdi…
Bir doktordan başka ne beklenir?
Şifa ve sevgisinden başka…

Sonra yine güldük
Dr. Rifat Siber’in devreye girmesi ile gerilen ortam yerini “umut”a bıraktı.
Barış için gerekli ilaçlar devlet hastanesi tarafından karşılanacak.
Bu iyi bir şey…
Yüzde 100 pamuk giymesi gerekiyor ya…
Haberi okur okumaz Esmen Group bünyesinde bulunan Terranova Kıbrıs Mağazası’ndan aradılar…
Yüzde 100 pamuk kıyafetleri hazırdı Barış’ın…
Kış ayı boyunca Terranova giydirecek Barış’ı…
Rifat Bey güldürdü yüzümüzü…
Sonra Esmen Group…

Gülmeye devam ettik
Bir banka hesabı açmamız gerekiyordu…
Güzel haber İktisatbank’tan geldi.
İktisatbank Genel Müdürü Ahmet Karavelioğlu, “Yardım Hesabını açtık. Banka olarak da bin TL yatırdık hesaba” diye devam ettiği telefon konuşmasında ağlasam yeriydi…
İşadamı Esin Esmen, “500 sterlin hesaba yatırıyorum” dedi…
Sonra bir başka işadamı Turgay Ersalıcı aradı, “500 STG da ben yatırıyorum şimdilik. Haberim olsun, ileride de yapabileceğim bir şey varsa, bana ulaşın” dedi.
Halil Kahraman aradı daha sonra… Galeri sahibi… “İlk etapta 250 STG hesaba yatırıyorum. Süreci takip edeceğim” dedi.

Teşekkürler herkese…
Barış ne kadar iyi bakılırsa, o kadar uzun yaşayacak.
Maalesef, hastalığının bize dayattığı bu.
Dün, günün sonuna doğru Müge Tancer aradı… Sağlık Bakanlığı Müdürü…
“Başhekim bize bilgi verdi. Sayın bakan da süreci takip ediyor. İlaç Eczacılık Dairesi de devrede. İlaçlar bakanlık tarafından karşılanacak. Ayrıca diğer süreçlerde de tedavisi devlet hastanesinde yapılacak” dedi.
Diken diken olurken tüylerim, ağlamak isterken gözlerim…
Yine aklıma geldi, bir hışımla başhekimin odasına giren ve “Ne istiyorsunuz, niye geldiniz?” diyen doktor hanım…
Sevgi istiyoruz işte…
Barış’a can veremezsiniz…
Kan da veremezsiniz…
Şifa verebilirsiniz ancak…
Bir de sevginizi…
İlk 48 saatte, “sevgisini” vermek için yarışan ve ismini buradan yazamadığım onlarca Havadis okuruna teşekkür ederim.
Barış, ne kadar çok “sevilirse” o kadar uzun yaşayacak…
Kocaman yüreğimizde, Barış için de “küçücük” bir sevgi yeri ayırsak…
Yeter…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar