SABRETMEYE, SEVMEYE, ÖĞRENMEYE MECBURUZ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

SABRETMEYE, SEVMEYE, ÖĞRENMEYE MECBURUZ

Bedia Balses

Şu sıralar akşam üzeri beş buçuk gibi yürüyorum. Hiç yürümediğim kadar yürüdüm bu yasaklı günlerde. Kızıl akşamüstleri, hışırdayan dallar, sokak köpekleri, evlerden yayılan yemek kokuları eşlik ediyor bana. Bazense cep telefonumdan dinlediğim bir şarkı. Uyuyan bir kent var karşımda. Kendini beklemeye almış inanlar. Çamaşır ilacı ile dezenfekte edilen balkonlar, bitmeyen temizlik ve alışverişle bezeli bir dönem. Kendimi batan güneşin kızıllığına bırakıyorum. Yüzüm soğuktan buz kesiyor. Ardından allerjik bünyem baharda, otlar ve çiçeklere gösterdiği reaksiyonu ile eşlik ediyor bana arka arkaya. Masum hapşuruklarımı biri duydu mu diye etrafıma bakınıyorum. Sanki büyük bir suç işlemiş gibi bir ruh haline bürünüyorum.   


Evet tüm dünya Corona Virüs salgınıyla boğuşuyor. Tüm haberler, sosyal medya bununla sarsılmakta. İlk kez böyle küresel çapta bir şey yaşanıyor. Tarihte benzeri olaylar (örneğin veba hastalığında)  yaşansa da yakın zaman için bu salgın hastalık bizi dehşete düşürüyor. Okullar tatil oldu.  Turizm durdu. Ekonomi büyük darbe aldı.  Psikolojimiz ise yerlerde sürünüyor. Bu küçücük adada hele sıcak kanlı  yapımızla buna alışmakta zorlandık. Bu süreci ne zaman atlatırız. Ne zaman o sıradan güzel günlerimize döneriz bilemem. Bildiğim şey insanlığın bu dönemden büyük bir ders çıkaracağı yönündedir.

 

İki haftadır çocuklarla evdeyiz. Eşim Maliye Bakanlığında çalıştığı için görevine devam ediyor. Çocuklarım bu süreçte evden dışarıya çıkmadılar. Ben eczane ve market hariç çıkmadım. Bir de akşam olup da hava soğumaya başladığında tenha mahallede bahsettiğim yürüyüşlerim var tabii ki.  İlk kez kendimle bu kadar baş başa kalıp, bir yere yetişme telaşı olmadan yürüyebildim. Otlara, evlere, bahçelere, çiçeklere, kuşlara baktım, izledim, kokladım, düşündüm. Ders, ödev, okul, antreman, iş, yetişmesi gereken çamaşır, üniforma, takım forması ya da sayamadığım bin tane sorumluluk yoktu. Sadece evim vardı ve çocuklarımla hiçbir şeyin bölemediği zamanlarım. Ne çok zaman olmuştu bunları yaşamayalı.  Çabucak yapılan kahvaltılar,   uykular, sohbetler, telaşlı, hep biryerlere çalışan insanlar yoktu artık. Bu zor süreçte bunları gördüm. İnsanın yaşam anlamını yeniden sorguladım.

 

Doğa sanki sakinleşmişti. İnsansızdı, Tenhaydı sokaklar ve sanki kocaman bir gürültünün içinde şiir, şarkı duyuluyordu. Kötü bir dönemdi bu. Yine de bu dönemi umutla ve içinde iyi şeyler bularak atlatmalıydık. Günün saatlerini gözlemleme şansı buldum. Gökyüzünün o eflatun bulutlarını, süt mavisi ufuğunu, kızıllığını izledim . Sanki hepsi o ünlü ressamların fırçasından çıkan birer şaheserdiler. En büyük sanatçıydı doğa. O en güzel manzarayı yapardı. En güzel şiiri, şarkıyı yazardı.

 

Tenha sokaklarda, çocuklara hasret kalan parkın önünde yürürken bir MFÖ şarkısı eşlik etti hafızama:

 

Nasıl da paylaşıyor insan isterse
Nasıl da birmiş meğer hasretler
Nasıl da mecburmuşuz
Sabretmeye, sevmeye, öğrenmeye

Öğrenmeye
Öğrenmeye
Öğrenmeye

Öğrendiğimiz zamanlardan geçiyoruz evet. Sabretmeye, sevmeye ve öğrenmeye mecburuz. Bu dönemi de atlatacağız. Paranoyak hallerimiz sona erecek. Birbirimizden potansiyel mikrop gibi korkmalarımız , kaçmalarımız bitecek. Her yanı baz istasyonları ile donatan, ağaçları kesen

Ormanları yok eden, beton yığınına çeviren, nehirleri kurutan, sebzeyi, meyveyi kimyasala boğan, hayvan türlerinin sonunu getiren, zehirleyen, doğaya tecevüz eden insanlık bu korkudan ve bu kaygıdan dilerim ki bazı dersler çıkarır.

 

Evimin mutfağında hiç geçirmediğim kadar vakit geçridim. Zor yemekler yaptım. Yapabildiğimi de gördüm. Oğullarımla salatalar  kekler, börekler yaptık. bİrlikte film seçip izledik. Bol bol resim yaptık. En güzeli de onlarla uzun uzun sohbet ettik. Bu zaman cennetimizde korku ve kaygı ile geçiyor evet. Ancak unuttuğumuz güzellikleri yaparak bu günlerin geçmesini bekliyoruz. Uzun zamandır ilk kez kendimi gözden geçirme şansım oluyor. Araya hiçbir sorumluluk girmeden insanlık hakkında kafa yoruyorum. Bununla ilgili haber sitelerine baktım. İnsanın dünyaya

Tabiata yaptığı kötülüğü kimselerin yapmadığını biliyorum. İşte sizler için seçtiğim bazı haberler. Acaba Nuh filmindeki replik doğru muydu? Kafamda soru dönüp duruyor:

Acaba dünya insansız daha güzel bir yer mi?

 

————————————————————————————————————

Korona virüstü nedeniyla doğa ve hayanlarla ilgili işte bazı haberler:

 

Dünyanın dört bir yanından şaşırtıcı görüntüler: Vahşi hayvanlar sokaklarda

Corona Virüs nedeniyle birçok ülkede insanların evlerine kapanmasıyla beraber sokaklar boşaldı. Şimdi sokaklarda vahşi hayvanlar dolaşıyor. Japonya’dan İtalya’ya dünyanın farklı bölgelerinden görüntüler, sokaklara inen hayvanları gösteriyor.

İnsanların sokaklardan çekilmesiyle beraber, doğa adeta kendi haline bırakıldı, şimdi sokaklarda hayvanlar dolaşıyor. Japonya’dan İtalya’ya dünyanın dört bir yanından, insanlar sokaklara inen vahşi hayvanların fotoğraflarını paylaşıyor.

 

GEYİKLER: Japonya’da Nada Park’a özgü geyikler yiyecek bulmak için sokaklarda dolaşıyor. Bu hayvanlar genelde ziyaretçiler tarafından kraker ile besleniyordu. İtalya’daki bir kişinin çektiği fotoğrafta ise, yaban domuzları normalde insan kalabalığının olması gereken kafelerin önünde sokakta görülüyor.

 

HAVA: Corona Virüsü salgını nedeniyle insanların büyük bir çoğunluğunun eve kapanması sonucunda hava kalitesinin gözle görülür bir iyileşme sürecine girdiği görüldü.

SARHOŞ FİLLER:

Dünya üzerinde Türkiye dahil 144 ülkede görülen ve pandemi ilan edilmesine yol açarak küresel bir ekonomik kriz yaratmanın yanında birçok ülkede karantinaya ve on milyonlarca insanın izolasyona girmesine neden olan yeni coronavirüs Covid-19, doğanın dengesinde ilginç bir sonuç doğurmaya başladı. Bu sonuçlardan biri de sarhoş olan fillerin başrolde olduğu fotoğraflardı. Koca cüsseli dostlarımızın oluşturduğu sevimli görüntüler, bu karanlık ve korkutucu günlerde gülümsemelerimizin tatlı sebepleri haline geldi.

KUĞULAR VE YUNUSLAR YENİDEN VENEDİK’TE

İtalya’da ‘corona’ karantinası hayvanlara yaradı; kuğular ve yunuslar Venedik’te

İtalya’da yeni tip corona virüsü salgını nedeniyle alınan önlemler sonucunda, insansız hale gelen Venedik’in büyük kanal bölgesine kuğu ve yunus geldiği görüldü. Bölgenin insansızlaşmasıyla birlikte yunusların yanısıra, kuğuların da insansız bölgede varlık göstermeye başladığı tespit edildi. Kovid-19 pandemisi üzerine karantina ilan edilen Venedik’te turistlerin gitmesinin ardından kentin ünlü kanalları temizlendi. Balıklar uzun süre sonra ilk defa görünür olurken kuğular da kanalda tekrar yüzmeye başladı.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar