Kurşun Kalem - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Mayıs 1, 2024
Köşe Yazarları

Kurşun Kalem

Ahmet OkanAhmet Okan

Müebbet ne demektir?

Bazı kaynaklarda “sonu olmayan, sonsuz” anlamında.


Bir “hukuk terimi” olarak ise, “yaşadığı sürece olan”, “ömür boyu” anlamında…

Dolu yağıyor; damlalar camlara vurdukça bir kuş seslenir gibi oluyor ama bu dolu ile karışık yağmurların ardı tekmil bahardır…

Aşk, müebbet olursa aşktır…

Yazı yazdınız, bir fikre eğilip savundunuz, muhalefet yaptınız.

Ne taşla, ne sopayla, ne tank tüfekle işiniz var.

Tek silahınız kalemdir ki şarjörü kelimelerden ibaret.

Eğri yazarsınız, doğru yazarsınız, görüşlerinize katılan olur, katılmayan olur.

Sırasında övgü alır, sırasında eleştirilirsiniz…

Yazarlara, düşünürlere verilen müebbet hapis cezası bir ödüldür!

Ünlü Kıbrıslı Mida’nın bir koyun hırsızı olduğu söylenir ki hakkında hikayeler ve romanlar yazılmıştır.

İngiliz’e diklenmesi onu halkın gözünde kahraman yapmış, hırsızlığı bir yana konmuştu.

Nihayetinde İngiliz şapkasını alıp adayı terk etmiş ama İngiliz ipinde boynu kırılan Mida’nın diklenmesi tarihe mal olmuştur.

Hasanbulliler gibi…

Nerde kaldı ki,

Tek suçu yazmaktır, ki bunu böyle ifade etmek bile suçtur!

Elinde kalem.

İstediğin kadar müebbet ver imam!

Senden gelen “sonsuz” luk ödüldür…

O kalem hep yazacak,

Sen korkudan tir tir titreyeceksin o kalemden, her hecesi kurşun gibi…

Nazım eğer memleket dışına kaçmamış olsaydı Sabahattin Ali gibi bir katliama kurban olması hiçtendi.

Aziz Nesin yıllarca içeride yatmıştı soğuk ranzalarda, özgürlük demir parmaklı bir pencereden ibaret.

Amed Arif de içeriye atılmıştı şiir yazar diye,

Atilla İlhan’ı da deliğe tıkmışlardı güneş yok, aydınlık yok.

Sadece düşündüklerinden,

Düşündüklerini ifade etmekten…

Tir tir titriyorsunuz o mısralardan…

Lefkoşa’ya doluyla karışık yağmur yağıyor, gök gürlüyor, sanki o kalemler gürlemekte.

Kerpiç evlerin duvarları ıslak muhtemel odaları rutubet yapacak; hücrelerde yatarken rutubete tutulmak kolay; rutubetten hastalanırdı o koca şair.

Böyle zamanlarda ve bir zamanlar Lefkoşa’da yağmurlar ne güzeldi,

Gölek göllenir lakin sular erkenden çekilirdi.

Kahvehanelerin camları buğulu,

Bisikletliler hoş bir telaş içinde…

Müebbete tutulan aşk ölümsüzdür,

Düşünceden müebbet hapis cezası alan kalem de ölümsüzdür…

Tir tir titremeye devam edeceksiniz ne yazık ki haliniz harap.

Kim bilir bu gök gürlemeleri de korkutuyor sizi,

Kim bilir bu yağan yağmur da,

Kim bilir yükselen her yeni filizden tir tir titriyor her yeriniz…

Düşünce üretmek müebbettir; yani sonsuz.

Ta Miletoslu Thales’ten beri.

Hangisine “dur” denebildi?

Antik İonia uygarlığında yetişen bilimin babasıydı o,

Ki ne anlamlıdır, Anadolu topraklarında yetişen ilk filozoftu…

Diyeceğim,

Aynı topraklarda,

Thales’ten beri korku içindesiniz.

Tarihin çöplüğü o kurşun kaleme yenilenlerle doludur.

Korkmakta haklısınız!

Adı üstünde: Kalem ama kurşun!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar