447 Yıldır Bu Adada Kavga Vardır! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

447 Yıldır Bu Adada Kavga Vardır!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Çok barışçı, çok globalist misiniz? Bu nedenle mi inanıyorsunuz Türk-Rum kardeşliğine? “Evet ben bu inancın insanıyım” mı diyorsunuz? Siz zat’ı muhtereme haddim olmadan bir sorum olacak:

Kaç Rum arkadaşın vardır Türk arkadaşlarının esamesinde? Ki birlikte gezip tozduğun, akşamları ayni masada yiyip içerken, tatlı tatlı konuştuğun… Kaç Rum aileyle dostsun? Hangi sabah kahvaltı yaptınız birlikte? Yada ailecek bir akşam yemeğinde? Sinemaya tiyatrolara mı gittiniz Rum arkadaşlarınızla?


UZATMADAN ben yazıp söyleyeyim sizin ifadenizle bu “faşist kokulu sorularımın” cevabını: Hiç!

Çünkü 1571’den beridir bu adada hiç yaşanmadı Türk-Rum dostlukları! Oysa akıl var yakın var: Rum ve Türk de olsalar “İnsanlar” bu küçücük adada yan yana dört asır yaşarlar da hiç mi kaynaşıp bütünleşmezler? Birbirlerinin kültürlerini paylaşmaz, dinlerini imanlarını tanımaz, kısaca “Kıbrıslılık ruhu” mu yeşertmezlerdi, “elen ve Müslüman Türk” oluştan öte!

NEYİ mi anlatmaya çalışıyorum? Bu adada beş yüz yıldır Türk ve Rum ahali vardır. 4 yüz yıldır Türkçe ve Rumca konuşulmaktadır! 4 yüz yıldır çan ve ezan sesi işitilmektedir!  4 yüz yıldır hiç birleşik olmadılar! Ve 4 yüz yıldır kavga ediyorlar!

NASILSA dün inmedi Kıbrıs sorunu gökten! 4 yüz yıldır vardır! Eğer dört yüz yıl daha devam etmeyecekse, şu halde geçmiş tarihine ihanet edip ırzına girmeden bu büyük “ırksal gerçeği” kabul edin! Zorla, şu bu devletin, hele BM’in isteği ile çözüm olmaz… Çözümü iki halk isterse olur.

OYSA bugüne kadar bu iki halk çözüm için mücadele etmedi! Ya Enosis için mücadele etti ya “enosise” karşı bağımsız ve egemen devlet olmak için! Bundan sonrası mücadele de bu “hakikatın”  ideal haline getirilmiş hedefine ulaşılması için devam edecektir!

KISACA: En iyi çözüm adanın iki etnik halk tarafından Kuzey Türk Devleti ile Güney Rum devleti arasında pay edilmesidir. Ha kavga bitecek mi? Bitmese de iki devlet arasında olacak! O zaman da  “barış ve çözüm” diye, yorgunluktan salyalar dökerek müzakereler başlasın ricalarında Rum’un peşinde koşmak yerine; “hodri meydan” diyecek taraf olacağız. Yeter ki Türkiye’nin garantisi devam etsin…

**********

 MESLEK VE SANAT OKULLARI NEDEN AÇILDILARDI?

Pek çok sorunumuz var! “İyi niyetli olduklarına” inandığımız dört siyasi partimizin oluşturduğu bir de koalisyon hükümetimiz… “Başkanlarına” bakıyorum bu dört partinin her biri geçmişten gelen “siyasi ve sosyoekonomik” iddialarıyla toplumun gözü önüne çıkmış etkili liderler… Hemen hepsi de donanımlı…

Bu partilerimizden CTP ile DP geçmişte pek çok kez “koalisyon hükümetleri” içinde yer alarak geldiler bugünlere… Hasbelkader hatırlatayım ama: Şimdi önlerinde buldukları sorunlar eğer “özel yapım yada yeni icat” değillerse iktidarları dönemlerinde de var değiller miydi? Nitekim Vakti zamanında çözemedikleri için şimdi katmerlenerek büyüyen ayni sorunlar değiller midir? Bu nedenle sakın ola “önümüzde bulduk” denmeye! Müşavirler sorunlarından tutun da sağlık, ulaşım, altyapı ve eğitim sorunlarına kadar…

Bunları niçin hatırlattım? Geçen günlerde “iş insanlarının” medyaya yansıyan şu yakınmaları olduydu: “Kalifiye eleman sıkıntısı çekiyoruz, TC’den getirtmek zorunda kalıyoruz. En çok da oto elektrikçisi, sıhhi tesisatçılık gibi kalifiye elemanı gerektiren işlerde…”

Eee kardeşim vakti zamanında ki bugüne kadar yüzlerce daha mezun verdiler, bu Sanat ve Meslek Okullarını neden kurdunuzdu? Bu kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak için değil mi?

Oysa ne oldu? Bu sanat okulları yıllarca mezun verdiler ama mevcut yönetimler tarafından ilgisizlik ve plansızlık nedeniyle harcandılar! Şöyle ki

Böylesi okullardan mezun olanların bir iş yeri sahibi olabilmeleri için çok açık seçik bir “çalışma yerine,” “tezgâha,” en önemlisi bunlar için “sermayeye” ihtiyaçları olmayacak mıydı?

Oysa o gençler yıllarca mezun oldular ve yıllarca kaderleriyle baş başa bırakıldılar! Bazıları devlet kademelerinde iş buldu bazıları göç etti… Şimdilerde durum nedir bilmiyorum. Fakat hâlâ bu ülkede kalifiye eleman sıkıntısından söz ediliyorsa demek ki ol alem ayni minval üzere devam etmektedir!

Bu vesileyle bir parantez açayım:  Kimselerin TC’den gelen işçiler, kalifiye elemanlar” konusunda şikâyet etmeye hakkı yoktur! Nitekim konuştuğum bazı otel sahipleri vardır, “müşterilerine doğru dürüst servis yapacak garson bulamadıklarından” yakınıyorlar! Kaldı ki KKTC turizm diyarı olacak! Kısaca onca Mesleki ve Sanat okullarımıza” karşın hadi bakalım gelin de cevap verin bu ülkede neden kalifiye eleman bulunmadığına? Yani sahiden inanacağım “ekmek elden su gölden cumhuriyeti olduğumuza!”

**********

KISACA TAKILDIĞIM: (HADE RASTGELE)  

Yıllarca trafik sorununa çözüm arandı. Dr. Avcı çaldı gelip giden yetkililer oynadı! Şarkının adı “ceza da ceza…” Sonuç? Yollarda kan gövdeyi götürdü, duruma Avcı bile isyan etti!

Şimdi de Amerika’dan uzman getirdiler! Ve sanki bilinmedik trafik tedbirleriymiş gibi bu kez KKTC’yi keşfettiler! Sonuç: Eğer “para varsa” 4E’de olur, 7E de! Hadi Allah rast getire!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar