1948 Lefke maden işçileri grevi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Poli

1948 Lefke maden işçileri grevi

Geçtiğimiz Pazar günü (29 Ocak 2017) Lefke’de çok anlamlı bir etkinliğe katıldım. “Ortak Mücadele” ana başlığı ile 69 sene önce Lefke’de gerçekleştirilen Büyük Madenci Grevinin yapıldığı döneme denk gelen etkinlik, çok özel içeriği ile unutulmaz anlara tanıklık etti.

Sol ve Kıbrıs Sorunu, Lefke Belediyesi, PEO ve Dev-İş sendikalarının katkıları ile düzenlenen organizasyona emek veren herkesin emeğine sağlık…


 

BİZ KIBRISLI MADENCİLERİZ

Toplantıya katılan 97 yaşındaki Kıbrıslı Türk Hasan amca ve 91 yaşındaki Kıbrıslı Rum Menelaus’un “Biz birlikte mücadele eden Kıbrıslı Madencileriz” mesajı tüm salonda duygu dolu anlar yaşanmasına sebep oldu…

Kıbrıs Adası tarih sürecinde, hep bakır adası olarak anıla geldi. 4500 senedir bakır bir şekilde, Akdenizli Adamızı etkilemiştir. Adamızın ismi ile en güçlü teori, yine bakıra cevherine dairdir. Kıbrıs’ın bu zenginliği, tarih sürecinde onun, hem talihi hem de talihsizliği olmuştur. Kıbrıs’ın bu zenginliğine göz diken yabancılar, tarihinin çoğu evresinde onu hunharca sömürmüştür… Ada sömürülürken, elbette ki, bundan nasibini, halklar da almıştır…

Yürüttüğü sondaj çalışmalarının olumlu netice vermesinin ardından, 1916 senesinde resmi faaliyetlerine başlayan, Amerikan şirketi Cyprus Mines Corporation (CMC) 1975 senesine kadar, Ada ve Adalıların kaderi üzerinde tesirli olmuştur. Yarattığı büyük iş hacmi nedeniyle Dillirga köyleri, hatta Baf’tan gelen binlerce ihtiyaçlı aile, Lefke bölgesinde iş imkanına kavuşmuştur…

Bugün temiz havadan ve güneşten vaz geçip, yerin karanlığında emeğini satmak zorunda kalan maden işçilerinin gözünden geçmişe bakmaya çalışacağız…

Trodos’un karlı dağ doruklarından inen kar, her zaman serinlik ve tazelik getirmiyor.. Umut yanında, umutsuzluk, çare yanında, çaresizlik de yaşamın gerçekleri olarak karşımıza çıkabiliyor…

 

ORTAK MÜCADELE

Lefke Maden İşçileri Grevinin en önemli özelliği, Kıbrıslı Rum ve Türk maden işçilerinin, etnik köken, din ve dil farketmesizin, ortak amaçla, CMC Maden Şirketine ve İngiliz Sömürge Yönetimine karşı, ortak mücadele sergilemesidir. 1948 senesi, koşullarını düşünecek olursak, bunun büyük bir ceserat gerektiren, bir eylem olduğu gerçeği karşımıza çıkar. Bir başka deyişle, yerin derinliklerinden, gün yüzüne, onurlu bir  madenci duruşu… Sol değerlerle tanışıp, onun  ışığında, sermayeye karşı duruşun, en önemli sesi…

13 Ocak 1948 bu şanlı direnişin başlangıç günüdür. Skuriyoditsa ve Lefke’deki direniş, dört ay dört gün boyunca devam eder. Bu grev yaklaşık 1.300 Kıbrıslı Rum ve 700 Kıbrıslı Türk’ün katıldığı, Kıbrıs işçi sınıfının en uzun süreli ve en etkili eylemi olur. Dile kolay, daha iyi bir yaşam koşulları ve inançları uğruna 2.000 kişi, 125 gün boyunca özveriyle direnir… İzlediğimiz belgeselde anlatıldığına göre çok büyük maddi güçlüklere rağmen, grevden vazgeçmeyen maden işçileri toplumun dayanışma ruhu ile mücadelelerini sürdürürler. Bu inançla, grev kırıcılarının tüm müdahelelerini bertaraf etmeyi başarırlar. “Safları sıklaştırmak” bu olsa gerek…

Bu büyük başkaldırının  bir diğer önemli boyutu da,  maden işçilerinin eş ve çocuklarının da, bu onurlu mücadelenin içinde yer alarak, grev süresince düzenlenen nümayişlerde en ön safta yer almalarıdır… Böylesi bir dayanışma ruhu örneği, insanın tüylerini diken diken ediyor…

3 Mart 1948 günü Karadağ mahallesinde ve Ksero iskelesinde (Gemikonağı) grev yapan işçiler ile polis çatışır. Çıkan çatışmada, bazı işçiler yaralanır. Yaralananların yaraları Türk – Rum farketmesizn birlikte sarılır… Bazı işçiler ve eşleri tutuklanarak, mahkemeye çıkarılır. Ancak, örgütlülük artarak devam eder…

 

Grev 13 Ocak – 16 Mayıs 1948 tarihleri arasında gerçekleştirilir

Grev neticesindeki talep edilen kazanımlar, tam olarak elde edilmese de 1948 Maden İşçileri Grevi, Kıbrıs tarihine damga vurmuş, benzersiz bir deneyimdir… Kıbrıs işçi sınıfının en güçlü, en direngen sesi sayesinde, çalışma saatleri, iş güvencesi, sağlık tedavisi ve ödenekler ile ilgili haklarda iyileştirme sağlanır. İşçiler, 13 Ocak’ta başladıkları büyük mücadeleyi sonlandırarak dört ay dört gün sonra 16.Mayıs.1948 tarihinde, maden işçileri görevlerinin başına döner…

Yüzler yine kapkaradır… Tek görünen yerleri, sildikleri gözleri ve her şeye rağmen gülümsedikleri zaman görünen dişleridir… Menelaous’un konuşmasında vurguladığı şu cümle çok önemli; “Mücadelemiz, yer altında güneş görmeden çalışan, maden işçilerinin hakları içinde. 1948 de gösterilen bu benzersiz mücadele, günümüzde de örnek alınarak, gösterilmeli…”

Maden işçilerinin, yaşam umudu için, yerin kat kat derinliklerinde binbir zorluklarla çalışmak zorunda kaldıklarından, yitirdikleri gençlik ve sağlıkları geri gelmese de, geriye bıraktıkları büyük mücadele önünde hepimizin saygı ile eğilip, çıkarması gereken dersler var…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
1
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar