Yaşam ve zaman kavramını engelleyemediğimiz gerçeğiyle, iyi veya kötü zamanlarda yolculuğumuz devam ediyor. Heyecanımızla yeni bir bilinmez yıla doğru koşar adım girerken, yaşadıklarımızı değerlendirme zamanı bulamadan 2024’ü karşımızda bulacağız.
Bu durumu analiz etmek, değerlendirmek ve sonuçlar üzerinden yeni yılı planlama yapacak veri toplamak için meşru ve bağımsız otoritelerin hazırladığı ekonomi programı, istatistikler elle tutulur, gözle görülür somut verilerdir. 2024’ü karşımızda bulduğumuzda bu verilerle ne gibi bir tabloyla karşılaşacağız, kim bilir?
Sadece ekonomi başlığıyla değerlendirecek olsak bile, 2023’ün Kıbrıs Türk esnafına, zanaatkârına, emekçisine, üreticisine ve asgari yaşama mahkum bırakılan tüm kesimlerin tüm haklarında geriledikleri bir yıl olduğunu saklayamam.
Ekonomik sorunların çözümü için, öncelikle ekonomik politikaların gözden geçirilmesi gerekmektedir. Ekonomik politikalar, enflasyonu düşürmeye, işsizliği azaltmaya ve ekonomik büyümeyi hızlandırmaya yönelik olmalıdır. Bunun yanı sıra, özel sektörün desteklenmesi ve yatırımların teşvik edilmesi de önemlidir.
Ülkedeki düzensiz ve istikrarsız ekonomi, politika, işsizlik, nitelikli iş gücü kaybı, göçün artması, ülkedeki zenginleşmenin beton ekonomisi ve turizm üzerinden değerlendirilirken, tabanda yoksulluk göstergeleri her geçen gün artmaktadır.
Kıbrıs Türk Halkı 2023 yılında, siyasi belirsizlik açısından da zor bir yıl geçirmiştir. Bu durum, siyasi istikrarsızlığa neden olmaktadır.
Siyasi belirsizlik, ekonomimiz ve toplumumuz için ciddi bir sorundur. Ekonomimiz, siyasi belirsizlikten olumsuz etkilenmektedir. Toplumumuz, siyasi belirsizlikten dolayı huzursuzluk yaşamakta ve gelecek kaygısı duymaktadır.
Siyasi belirsizliğin sona ermesi için, Bunun yanı sıra, siyasi partilerin, ülkenin geleceği için ortak bir yol haritası belirlemesi gerekmektedir.
2023 yılı, Kıbrıs Türk Halkı için göç açısından da zor bir yıl olmuştur. Ülkemizden yurt dışına gidenlerin sayısı, önceki yıllara göre artmıştır. Bu artışın temelinde, ekonomik ve sosyal sorunların yanı sıra, siyasi belirsizlik de yatmaktadır.
Bu sonuçlar, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’lerin) daha da küçülebileceği yeni bir yıla girildiği anlamına gelmektedir. 2024 yılı işletmelerin geçmiş borçlanmalarını ödeyebilmek için ise ciro artırması gerekmektedir. Bunun için yeni kaynaklara ihtiyaç olduğu da başka bir gerçektir. Tüm bu gerçekliğin içinden hangi ekonomik akıl ile çıkılacağı bilinmeyen bir denklemdir.
Evet, ülkemizdeki karmaşaya ve çıkmaza alışmış azımsanmayacak bir dar gelirli kesim vardır. Bu kesim bu dertlerden şükrederek beslendiği ve kabullendiği bir gerçektir.
Bu anlayışın, hak aramadan, sorgulamadan, sonuç olarak her başına geleni kutsayan toplumlar yaşadıklarından ders çıkaramazlar.
Sonuç olarak, 2023 yılı Kıbrıs Türk Halkı için ekonomik ve sosyal açıdan zor bir yıl olmuştur. Hak aramaktan vazgeçmeyen, sorgulamaktan çekinmeyen toplumlar bu zorlukların üstesinden gelebileceği yeni yıllarada mümkündür.
