Hareket tarafından yapılan açıklamada “Meclis Başkanlığı’nın tarafımıza gönderdiği yanıttan Cumhurbaşkanı’nın 2010 yılında yasada zorunlu olmasına rağmen mal beyanında bulunmadığı ve bunun da Başsavcılığın verdiği görüş nedeniyle bir anlamda haklı bulunduğu anlaşılmaktadır. Biz 2009 yılında sayın Eroğlu’nun Başbakan olurken yaptığı önceki beyanını kimin hangi hukuk kuralına göre yeterli bulduğunu, 2010 yılında Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yasanın gerektirdiği mal beyanını diğer seçilmişler gibi yapmadığı yönündeki bu bilginin doğruluğunu ve eğer doğru ise bu beyanın neden yapılmadığını öğrenmek istiyoruz” ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca Cumhurbaşkanlığına mal beyanı konusunda sorulan yazılı sorunun cevaplandırıldığı ve Cumhurbaşkanının bu beyanı yaptığı bilgisinin verildiği, ancak bu yanıtta bahse konu beyanın yasanın gerektirdiği şekilde 2010 yılına yapılıp yapılmadığının net olmadığı iddia edildi.
Toparlanıyoruz Hareketi, yasalarda açık hüküm olmamasına rağmen bazı kurumların takdir yetkisini kullanarak belirli bir makamda görev yapanları mal beyanı yapmaktan muaf tutmasını kabul edemeyeceğini vurguladı. Hareketten yapılan açıklamada ülkede hukukun üstünlüğü gerçek anlamda hayata geçirilmek isteniyorsa yürürlükteki hukuk kurallarından kimsenin muaf tutulmaması ve sadece öze ilişkin değil aynı zamanda usüle ilişkin kuralların da bütünen uygulanması gerektiğine dikkat çekildi.
Açıklamada Toparlanıyoruz Hareketi’nin Başsavcılık’tan gelecek cevabı en kısa sürede kamuoyu ile paylaşacağı ve konunun takipçisi olmaya devam edeceği de vurgulandı.
