DNA’LARIMIZ FARKLI: Başbakan Kalyoncu UBP’nin hükümetten çekilme gerekçelerini tutarsız olarak değerlendirdi. Kalyoncu: Su konusunda hükümet programı çerçevesinde hareket ettik yalnız kaldık. Protokolden haberimiz yok denmesi anlamsız. Bakanlarının müsteşarları da heyette yer aldı. Esas sorun DNA’larımız farklı
PROTOKOL HASSASİYETİ: Talat: Bu şartlarda partimiz, ekonomik program ve mali protokol konusunda taşınan hassasiyetlere sahip olmayan herhangi bir hükümet oluşumunda yer almayı uygun görmemektedir
KOMPLOLARDA YER ALMAM: DP Genel Başkanı Denktaş: UBP ile hiçbir görüşmem olmadı. Perde gerisinde de biri görüşmedi. Hükümet bitmeden görüşmem dedim. Komplolarda yer almadım almam. Bu aşamadan sonra her opsiyona açığız
“İMZACI OLMAM”: TDP Genel Başkanı Özyiğit: Pakete imza atacak bir hükümette yer almam. Kurulacak hükümetin amacı önemli ama bu meclis yapısı da tamam değil. Halkın önünü açmak lazım
TEK SEÇENEK SEÇİM: HP Genel Başkanı Özersay: Bu aşamadan sonra tek seçenek erken seçimdir. Anayasa referandumu sonrasında parlamento meşruiyetini yitirdi. Biz seçime hazırız
UBP Parti Meclisi’nin hükümetten çekilme kararının ardından siyaset yeniden hareketlendi. Siyasi Partiler son durumu değerlendirmek üzere yetkili kurullarını toplantıya çağırma hazırlığı yaparken, ilk değerlendirmeleri partilerin Genel Başkanları yaptı. Değerlendirmelerin ortak noktası ise mevcut parlamentodan yeni hükümet formülleri çıkabileceği yönünde. Koalisyon ortakları ilk olarak meclis aritmetiğinde yeni formül arayacak. Cumhuriyet Meclisi’nde yer alan 4 siyasi parti de erken seçimin de bir alternatif olduğu görüşünde. Halkın Partisi, gelinen noktayı geç kalmış erken seçime gidilmesi için bir fırsat olarak değerlendirdi.
Talat: Her seçenek masada
CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, UBP’nin kararının parti içinde değerlendirmeye başladıklarını ancak tüm seçeneklerin masada olduğunu söyledi. “Şimdilik parti içinde ilk değerlendirmeyi yapıyoruz” diyen Talat, gerekmesi halinde MYK’nın ve diğer yetkili kurulların da değerlendirme yapacağını ifade etti. “Bu aşamada ya UBP bizsiz bir hükümet deneyecek veya biz UBP’siz” diyen Talat, erken seçim dahil her seçeneğin masada olduğuna vurgu yaptı.
Talat: Hükümeti bozan seçim hükümetini kurar
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, partisinin, “hükümetin bozulmasına karar verenlerin, bu Meclis’ten ülkeyi seçime götürecek bir hükümeti çıkarma sorumluluğunu da üzerlerine aldıkları kanaatinde olduğunu” vurguladı.
Talat, “Bu şartlarda partimiz, ekonomik program ve mali protokol konusunda taşınan hassasiyetlere sahip olmayan herhangi bir hükümet oluşumunda yer almayı uygun görmemektedir” dedi.
Talat, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin, kuruluşundan bu yana bir yandan Kıbrıs sorununun iki toplumlu, iki kesimli, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı bir federasyon formülüyle çözülebilmesi, diğer yandan Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönettiği, eşitlikçi, özgürlükçü ve adil bir yapının kurulabilmesi amacıyla yoğun mücadele verdiğini ve hiçbirini dışlamadan ve ötekileştirmeden toplumun tüm kesimlerini bu mücadeleye ortak kılmaya çalıştığını kaydetti. Talat, son olarak Ulusal Birlik Partisi ile kurulan koalisyonun da bu çabaların ürünü olduğunu ifade etti.
“Yalnız bırakıldık”
Talat, yazılı açıklamasında şunları dile getirdi:
“Hükümetin görevde olduğu süre içerisinde Cumhuriyetçi Türk Partisi, yukarıda belirtilen hedeflere bağlı kalarak çalışmalarını sürdürmüş, ancak önce koalisyon ortağımızın kurultayı, ardından Türkiye’den temin edilen su ile ilgili yaşananlar ve son olarak da ekonomik program ve mali protokol çerçevesinde ortaya çıkan sorunlar ve bu sorunlarla mücadelede yalnız bırakılmış olmamız, hedeflere ulaşmak konusunda ciddi güçlükler yaratmıştır.
Gelinen noktada Ulusal Birlik Partisi Parti Meclisi’nin aldığı hükümetten çekilme kararı, sunulan gerekçeler hiçbir şekilde tatmin edici olmasa da, elbette saygı ile karşıladığımız bir karardır.
“Ancak seçim hükümeti kurulabilir”
Bu noktadan sonra Meclis’in bugünkü kompozisyonu ile yeni bir hükümet kurulması matematiksel olarak mümkün görülse de, kurulacak herhangi bir hükümetin bir seçim hükümeti niteliği taşıyacağı açıktır.
Seçildiği partiden istifa eden milletvekillerinin durumu toplum nezdinde siyasete duyulan güvenin daha da azalmasına yol açmışken, bu milletvekillerinin dışarıdan destekleyeceği bir azınlık hükümetinin ülkenin ihtiyaç duyduğu reformları yapabilmesi, ülkede her gün daha da fazla azalan siyasete duyulan güveni yeniden tesis etmesi mümkün değildir.
PM Pazartesi günü toplanacak
Partimizin önümüzdeki dönemdeki tavrının belirlenmesi için Parti Meclisimiz Pazartesi akşamı toplantıya çağrılacaktır. Ülkenin içinde bulunduğu bu hassas dönemde Sayın Cumhurbaşkanı ve müzakere heyetinin yürütmekte olduğu müzakerelere en yoğun biçimde destek vermeye devam edeceğimizden ve Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme iradesinden ödün verilmesinin ve özgürlükçü, eşitlikçi ve adil bir yapıya ulaşılması hedefinden sapılmasının engellenmesi konusunda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya her zamanki gibi hazır olacağımızdan kimse kuşku duymamalıdır.”
Kalyoncu: Gerekçeler tutarsız
Başbakan Ömer Kalyoncu, atılacak adımların parti içinde değerlendirileceğini söyledi. Koalisyon ortağının hükümetten çekilme kararında gerekçe olarak gösterdiği konuları da değerlendiren Başbakan Kalyoncu, su konusunda hükümet programı çerçevesinde hareket ettiklerini ancak, ortakları tarafından yalnız bırakıldıklarını söyledi. Türkiye ile müzakere edilen Protokolden haberimiz yok denmesi anlamsız bulduğunu ifade eden Kalyoncu, protokol görüşmelerinde UBP’li bakanların müsteşarlarının da yer aldığını anımsattı. Kalyoncu, “Haberimiz yok demeleri doğru değil” dedi.
“Esas sorun DNA”
İki partinin DNA’larının farklı olduğunu kaydeden Kalyoncu, “biri bataklığı kurutma peşinde diğeri tek tek sivri sinek avlama derdinde. UBP’nin zihniyet değişmesini bekledik olmadı. Onlar tek tek sivri sineklerin peşinde” dedi
Denktaş: Komplolarda yer almadım almam
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ise, bağımsızların desteğinde UBP-DP koalisyonu için önceden anlaşıldığı yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti. “Komploların içinde yer almadım almam” diyen Denktaş, UBP ile hiçbir görüşmesinin olmadığını vurguladı. “Ne resmi ne gayrı resmi perde gerisinde biri görüşmem olmadı. Hükümet bitmeden görüşmem dedim” diyen Denktaş, gelinen aşamadan sonra her opsiyona açık olduklarını kaydetti.
“Onlar UBP’nin kontrolünde”
Bağımsızların desteğinde UBP-DP hükümetine sıcak bakıp bakmadığının sorulması üzerine ise Denktaş, “Onlar benim kontrolümde değil. Onlar UBP’nin kontrolünde, nasıl hareket ederler bilmem” dedi. CTP-DP-TDP formülüne ilişkin soruyu da yanıtlayan Denktaş, “Bu iş daha çok taze, göreceğiz. Ama şunu net olarak söyleyeyim her opsiyona açığım” şeklinde konuştu.
Özyiğit: İmzacı olmam
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, UBP’nin hükümetten ayrılma kararının ardından durum değerlendirmesi yapmak üzere Parti Meclisi’ni Pazartesi günü toplantıya çağırdığını söyledi. CTP-DP-TDP hükümeti ihtimalinin sorulması üzerine Özyiğit, kurulacak hükümetin amacının önemli olduğunu, ekonomik pakete imza koyacak bir hükümette yer almayacaklarını vurguladı. “Bu meclis yapısı tamam değil. Halkın önünü açmak lazım” diyen Özyiğit, erken seçime daha sıcak baktığını ima etti.
Özersay: Tek seçenek seçim
UBP’nin Hükümetten çekilme kararını açıklamasının ardından en net tavrı, en son kurulan siyasi parti olan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay sergiledi. Mevcut parlamentonun Anayasa referandumu sonrasında meşruiyetini yitirdiği görüşünü yineleyen Özersay, bu aşamadan sonra tek seçeneğin erken seçim olduğunu savundu. Halkın Partisi’nin erken seçime hazır olduğunu, yasal zorunluluk olan ilçe kongrelerinin tamamlandığını, kurultayın da iki üç hafta içinde yapılabilecek düzeyde olduğunu söyledi.
