Onaylanma isteği bağımlılık yaratır mı? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Sağlık

Onaylanma isteği bağımlılık yaratır mı?

[dropcap style=”circle” bgcolor=”#0065ad”]G[/dropcap]ünümüzde birçok insan yaptığı eylemin başkası tarafından onaylanmasını beklemektedir. Yeni saç boyasının güzel görünmesi, giysisinin yakışması, yöneticisinin yaptığı işi beğenmesi veya sevdiği insanın çok daha fazla sevmesi gibi durumlarda onaylanmak iyi hissettirmektedir. Klinik psikolog, Timur Harzadın, onaylanma isteğinin çocukluktan geldiğini ve nasıl bağımlılığa dönüştüğünü anlattı.

Sağlıklı bir iletişimde bir konuda bilge birisinin onaylamasını duymayı istemek normal bir davranıştır. Yine de onaylanma sırasında çok yoğun pozitif duygulanım olması veya onaylanmama durumunda çok berbat hissedilmesi bunun bir bağımlılığa dönüştüğünü düşündürebilir.


ONAYLANMAYA BAĞIMLILIK ZAMANLA ANKSİYETE YARATIYOR

Onaylanma bağımlısı olan insanlar, diğer insanların düşüncelerine olması gerekenden çok fazla önem verir. Bağımlı bir kişi yaptığı bir davranışın veya hissettiği duygunun onaylanmadığı durumlarda sıkıntı hisseder. Zihinde başarısızlık, beğenilmemişlik, aptal olma veya değersizlik gibi duygular oluşur. Bu tarz duygulardan korunmak için zamanla mükemmelcilik, aşırı vericilik, sosyal ortamlardan kaçınma ve sürekli etrafını mutlu etme gibi davranışlar gelişebilir.

 

ONAYLANMA İHTİYACI PARTNER İLİŞKİLERİNİ ZAMANLA BOZABİLİYOR

Onaylanma ihtiyacında olan insanlar sevgilisinin veya eşinin onaylamasına çok daha fazla ihtiyaç duyar. Sevgili onu onayladığı, beğendiği zaman çok iyi hisseder. Tersi durumda ise değersizlik, yalnızlık gibi duygulara kapılır. Bu durum zamanla bir tarafı efendi, bir tarafı köle haline dönüşebilir. Bazı ilişkilerde ise sırf bu yüzden sık sık çatışma, küsme görülür. Zamanla ilişki sırf bu problem yüzünden sona erebilir.

 

ÇOCUKLUKTAKİ YETİŞME TARZI BU DAVRANIŞIN SEBEBİ OLABİLİR

Çocukluk döneminde anne ve babanın yeterince onaylamadığı, takdir etmediği bireylerde bu bağımlılık daha sıktır. Buna ilaveten çocuğu kendi gibi düşünmeye, kendi gibi hissetmeye zorlayan ebeveynler de buna sebep olabilir. Çocuğa zorla yemekyedirme, istemediği giysiyi zorla giydirme, zorla uyutma çocuğun ayrı bir kimlik oluşturmasına engel olur. Çocuğu duygusal olarak zorlama, başka bir duyguya geçmesini isteme de önemlidir. Ağlayan çocuğu zorla susturma, annenin onu babaya kızması için zorlaması, her şeye gülünmez gibi söylemlere maruz kalan bir çocuk, yetişkinlik döneminde sürekli olarak öteki insanların beyni ile meşgul olur. Öteki insan onun hakkında ne düşünüyor, ne hissediyor, onu seviyor mu, ona kızıyor mu gibi düşünceler zihinde sık sık oluşur.

 

SORUMLULUK DUYGUSUNU ARTIRMAK BU BAĞIMLILIĞI AZALTABİLİR

Daha fazla onaylanmak demek daha az sorumluluk almaktır. Böyle bir problemi olan bir kişi öncelikle basit durumlarda sorumluluk alabilir. Örneğin bir restoranda ne yemek yiyeceğini arkadaşına veya garsona sormasına gerek yoktur. Kafede çay mı kahve mi içeceğine kendisi karar verebilir. Kuaförün saçını güzel yaptığını hissediyorsa bunu arkadaşına sormadan durabilir. Basit konularda bunu hallettikçe önemli konularda onay almadan karar vermek daha kolay olacaktır.

Yetişkin bir zihin sorumluluk alabilirken, çocuk kalmış ve yeterince büyüyememiş bir zihinde onaylanma ihtiyacı daha fazla olmaktadır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar