Adam İstanbul’dan çıkıp geldi.
İstanbul’daki şaibeli işlerinin peşi sıra burada da şaibenin tam göbeğine demir attı.
Kelepir evleri ucuza kapattı.
Sonra kimsenin inanamayacağı bir fiyata ev satmaya başladı.
Sektör temsilcileri “bu fiyata ev olmaz” diye bas bas bağırmaya başladı.
Öyle ya hesap belli fiyat belli mutlaka bir çapanoğlu çıkacak.
Nitekim çıktı da.
Yönetenler sektörün uyarılarına kulak tıkadı.
Vatandaş “ucuz ev buldum” hayaliyle hücum etti.
Paralarını yatırdılar evlerine yerleştiler ama tapu alamadılar.
Paralarını yatırdılar inşaatın bitmesini sabırla beklediler ama o inşaatlar hiç bitmedi.
Ortada dönen para miktarı milyonlarca sterlin.
Adam yanına topladığı sözde gazetecilerle kendini dev aynasında görmeye başladı.
Sözde gazeteciler devlet dairelerinde iş takipçisi oldu.
Sözde gazeteciler yeri geldi tetikçi oldu.
Ve zararına basın sektörüne daldı.
Vatandaştan aldığı paralarla gazete çıkardı ev promosyonları yaptı.
Gazetesini bir silah gibi kullandı.
Kimse de çıkıp “bir dakika ne yapıyorsun” demedi.
Kıytırık politikacılar gazetede bir fotoğrafları çıkma uğruna kapısında sıraya dizildi.
Açgözlü gazeteciler bir yurt dışı gezisi için övgüler düzdü.
Adamın amacı garambolden voleyi vurmak, milyonlarca sterlin toplamaktı.
Amacına da ulaştı.
Şimdi ortada ne tetikçi olarak kullandığı sözde gazeteciler var ne de kapısında sıraya dizilen politikacılar.
Sadece, mahkeme koridorlarında sürünen mağdur vatandaşlar var.
Dişinden tırnağından biriktirdikleri ve adama kaptırdıkları paralarını geri almak için uğraşıyorlar.
Ve ne acıdır ki seslerini duyan yok.
***
Ve şimdilerde ikinci bir benzer vaka yaşanıyor.
Bu kez kumar paraları medyaya akıtılıyor ve Kıbrıs Türküne karşı operasyonlar yapılıyor.
Girne sahillerini parselleyen kumar baronları, başta Cumhurbaşkanı Akıncı olmak üzere çözüm isteyen herkese karşı aldı operasyonları yapıyor.
Bir uzlaşıya varmak için görüşme yapan Akıncı nerdeyse “vatan topraklarını satan” olarak lanse ediliyor.
Rum tarafındaki çözüm karşıtlarının sesleri medya baronlarının yayın organlarında yüksek sesle duyuruluyor.
Tüm bunların üstüne cüretlerini aşıp Kıbrıs Türküne hakaretlere varan konuşmalar yayınlanıyor.
Ve bir yetkili de çıkıp sormuyor: “Bir dakika ne yapıyorsun?”
***
Avrupa’da veya başka bir ülkede değil çıkarcı inşaat holdinglerinin veya kumar baronlarının, kimin haddine düşmüştür bir ülkeye dışarıdan gidip gazete – televizyon kurmak, yayınlamak ve algı operasyonları yapmak.
Bizde oluyor.
Çünkü burası sorma gir hanıdır.
Aciz ve pısırık yetkililer yüzünden…
