Yaşanan yer ve siyaset - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Yaşanan yer ve siyaset

Ahmet OkanAhmet Okan

Her kafadan bir ses çıkması gayet doğaldır. (Cümlenin sonuna hayret işareti koymuyoruz çünkü gerçekten şaşırıp hayret edecek bir şey yoktur.)

Her seçim döneminde bu tür gürültülere alışmış olmalı insanlar.


Ortalıkta derbeder gibi dolaşan Kıbrıs meselesinin gidişatı bir yana,  seçime katılacak adayların ayrı telden çalmaları memleketin gidişatına uygundur.

Eğer yaşadığınız bir kentte veya ülkede yapılar, yollar, caddeler, meydanlar kültürel ve tarihsel eserler uyum içindeyse ve genel olarak kent kendi özgün güzelliği, çekiciliği ve estetiği içindeyse, ha keza yaşanan yerler mimarisinden çevresine kadar bir kişilik belirtiyorsa, bize öyle geliyor ki, o yerdeki siyasette uyum daha çok görülebilir.

Bunun aksine, çevre denen bir şey kalmamışsa, meydanlar meydanlıktan çıktıysa, şehirler acayip beton yapılar nedeniyle çirkinleştirilip bir kişilikten uzaklaştırılmışsa, o yaşanan yerin ne sesi, ne müziği, ne rengi kalmışsa, elbette siyaset de bu uyumsuzluk içinde olup, beton gürültülere dönüşecektir…

Yürütülen siyaset çevremizdeki dağınık, düzensiz, plansız programsız belirmiş olan yerleşim yerlerine benziyor.

Bu beton yığınlarına bakıldığında ne hissedilirse, siyasete bakıldığında da o hissediliyor.

Kendi sokağından, mahallesinden, oturduğu yerden bir güzellik, bir haz, bir yaşama sevinci, bir sevgi, bir neşe hissetmeyenlerin, o sokaklardan, o mahallelerden, o yerleşim yerlerinden üretilen siyasi görüşlerden güzellik, doğruluk ve sempati kapması mümkün mü?

Çarpık ve karmakarışık hatta ne olduğu belli olmayan sokaklar, mahalleler ve kentler neyse, siyaset de odur.

Hayret edilecek bir şey yoktur…

Uyumdan kastettiğimiz şey, herkesin aynı fikirde olması değildir.

Tam aksine ayrı fikirler arasında uyum sağlanabilir; hani hep söylendiği gibi bir orkestrada her entürmanın aynı parçada ayrı şeyleri icra ettikleri fakat neticede uyumlu bir müziği ortaya çıkarttıkları gibi…

Çarpık çurpuk gelişen kentlerde ve nüfusunun bile belirlenemediği ülkelerde siyasetin akorlu bir şekilde, ayrı fikirler dahi olsa, kulağa hoş gelebileceği düşünülebilir mi?

Bir ülkede oturabileceğiniz, vakit geçirebileceğiniz parklar, bahçeler, meydanlar, yeşil alanlar yoksa siyasetin neresine bir güzellik bulaşabilir?

Sana sokağına bak demezler mi?

Oturduğun yere bak; terk ettiğin kentlere bak, demezler mi?

Belemiyoruz ama yaşanan bir yer yaşanmaz hale gelirse, siyasetinin de o paralelde gelişmekte olduğunu göstermiyor mu bu?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar