Fakülteye bağlı hayvan hastanesinin başhekimi de olan Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 5 bin metrekare alandaki hastanede 2008 yılında bu yana 3 klinikte yılda ortalama 10 bin hayvana hizmet verdiklerini söyledi.
Küçük hayvan kliniğinde iki farklı alt bölümün bulunduğunu belirten Şentürk, bunlardan birinin “Egzotik Hayvan Kliniği”, diğerinin “Davranış Bozukluğu Kliniği” olduğunu ifade etti.
Son zamanlarda, evde bakılan kedi ve köpeklerde davranış bozukluklarının çok sık olduğunun görüldüğünü dile getiren Şentürk, hastaneye getirilen hayvanların bu tür sorunlarını gidermeye çalıştıklarını aktardı.
Şentürk, insanların sosyal hayattan koptukça kendisine ait dar bir alan oluşturmaya çalıştığını ve bunu yaparken elinin altındaki hayvanları da bu alana dahil ettiklerini bildirerek, “Sosyal hayattan kopan insanlar, özellikle kedi ve köpeklere evinde bakmaya çalışıyor. Bunlarla diyalog kurup sosyal hayatta yaşadıkları ve diğer insanlarla paylaşamadıkları sorunlarını, sıkıntılarını ve streslerini onlarla ilgilenerek gidermeye çalışıyor. Bu durum sonucunda evde gün boyu kapalı kalan kedi ve köpeklerde davranış bozukluklarının çok sık olduğunu görüyoruz” dedi.
YANLIŞ BESLEMEDEN KAYNAKLANAN HAYVAN HASTALIKLARI
Evlerde bakılan kedi, köpek gibi hayvanların yaşam sürelerinin arttığını vurgulayan Şentürk, buna bağlı olarak onlarda mikrobik hastalıkların yerini psikolojik veya kronik rahatsızlıkların aldığını belirtti.
Bu hayvanlarda, “ayrılık kaygısı” olarak bilinen anksiyete bozukluklarının çok sık oluştuğunu ifade eden Şentürk, şöyle konuştu:
“Yine insanlarda görülen depresyonun, köpek ve kedilerde de meydana geldiğini söyleyebilirim. Özellikle sürekli evde kalan köpekler, sahibi akşam eve gelene kadar tuvaletini tutmak zorunda kalıyor. Bu durum köpeklerde sadece davranış bozukluğu değil aynı zamanda hastalıklara yol açabiliyor. Bunun sonucunda köpekler, idrar kesesi ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklara yakalanabiliyor. Evde kalan ve yoğun stres yaşayan kedi ve köpeklerde kanser olgularında da artış meydana geliyor.”
Şentürk, evcil hayvanların bakımı ve beslenmesinde bazı hatalar yapıldığına dikkati çekti.
Kedi ve köpeklerin genetik olarak etçil hayvanlar olduğunu hatırlatan Şentürk, “Bu hayvanları, pişirdiğimiz ve damak tadımıza uygun yemeklerle beslemeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Söz konusu hayvanları, genetik yapılarına uygun olmayan gıdalar ya da hazır mamalarla beslemenin, onlarda birçok organ hastalığının yanında geri dönüşü olmayan bazı kanser türlerinin ortaya çıkmasına neden olabileceği uyarısında bulunan Şentürk, köpeklerde meme ve karaciğer tümörleri, kedilerde de akciğer ve karaciğer tümörlerini çok sık görmeye başladıklarını sözlerine ekledi.
