Vicdani ret… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazartesi, Nisan 29, 2024
Köşe Yazarları

Vicdani ret…

Erkekler, bir araya geldiklerinde en çok hangi konuda konuşurlar? Bu soruma karşılık değişik fikirler ortaya koyabilirsiniz ama sanırım ki bir anket yapsak ilk sırayı “askerlik anılarının” aldığını rahatlıkla sizler de kabul edersiniz. Askere gitmek, doğal olarak başlangıçta kimsenin, hoşlanarak yaptığı bir şey değildir. Ya da bu cümleyi “Çok az kimsenin hoşlanarak gittiği bir şeydir” diye düzelteyim. Bu realite dışında gerçek olan bir başka saptama daha vardır ki o da şudur: Askerlik bittikten sonra da o dönemi yaşamışlığın memnuniyetsizliği yine aynı ölçüde çok az insanda bulunur. Aslında o dönem hayata atılmadan önce ki son okul gibidir. Kısacası, ekonomik ve sosyal hayata giriş macerasının başlamadan önce eğitimin alındığı son yer olur askerlik.

Bir sürü değişik huy ve karaktere sahip insanla bir arada yaşamak ve buna adapte olmaya çalışmak bile kişilik gelişimi adına önemli bir deneyimdir. Ve inananın bunu asker ocağından başka bir yerde yaşama şansını bulamazsınız. Açıkçası ben kendi adıma yüksek tahsil dahil, eğitim hayatım boyunca edinmediğim birçok tecrübeyi askerlik yaşantım boyunca kazandığımı söyleyebilirim.
Vicdani ret olayını bu bakış açısınca kendimce irdeledim. Böyle bir hak benim zamanımda olsaydı, bu hakkı kullanır mıydım diye düşündüm ve “hayır” dedim. Kesinlikle kullanmazdım. Çünkü bu görevin mevcut yasalar çerçevesinde yapılması gerektiğine inananlardanım. Hatta ben bedelli askerlik olayının bile yanlış olduğunu düşünenlerdenim. Para karşılığı askerlik yapılmamasını hiç anlamış değilim. Kendimce bedelli askerliğe kızgınlığım bile vardır. Ne yazık ki bizde vicdani reddin yasası yok ama bedelliliğin var.
Anlayacağınız vicdani ret serzenişlerine karşı olumsuz bir tepkim yoktur. Bir insan, istemiyorsa eline silah almadan üniforma giymeden de vatani görevini tabii ki yapabilmelidir. Dünyanın çoğu uygar devletinde uygulandığı gibi, askerlik süresi boyunca uygun yerlerde görevlendirilip halk, toplum ve devlet yararına hizmet vermesi sağlanmalıdır. Bunun maddi ve manevi koşulları, oralarda yasalarla belirlenmiştir. Bizde eksik olan budur. Meclis bu koşulları belirleyici yasayı artık hazırlamakla yükümlüdür. Koşullar belirlendikten sonra vicdani ret hakkını kullanmak isteyenle hâlâ bunda ısrarlıysa da bu haklarını kullanmalıdırlar.
Benim inancım odur ki “Vicdani Ret Yasası” dünya standartlarında hazırlanırsa, bu hakkı şu anda kullanmak isteyenlerden birçoğu bile bu hakkı kullanmaktan vazgeçecektir.
Kısacası bu iş şiddetle, itip kakmayla, dövmekle çözümlenmez. Çözüm hukuk yolu ile olmalıdır. Çözümün yeri de mahkemeler hapisler değil meclistir. Elli zat-ı şahaneye duyurulur…


VE ŞİİR…
Dün, yani 9 Aralık Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin kuruluş günüydü. Bu vesile ile birliğin yayını olarak çıkan “Kıbrıslı Türk Doktor Şairler Antolojisi” kitabından Dt. Zekai Yeşiladalı’ya kulak veriyoruz:

BİR ÖMÜR YETMEZ
Kim demiş aşk biter sevda geçermiş.
İnan ki güzelim bu sevda geçmez
aşkı öldürmeye bir an yetermiş
seni sevmelere bir ömür yetmez
Gün değil, ay değil, geçse de yıllar
yine sana hayran, sana kurbanım
her çile, her keder beni seçse de
fedadır bir tanem sana bu canım

ANLAYAMADIKLARIM
Çin’in iki yüzüncü uydusunu attığı sırada, Türkiye’nin Antalya kentinde yapılan eğitim şurasında alınan kararları alanları ve kararları anlamakta zorlanıyorum.

Karikatür

 

OBJEKTİFİMDEN- ÇOCUK

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar