Başbakan Tufan Erhürman Facebook hesabından şöyle bir ileti paylaştı:
“Bugün (dün) fırsat bulduk ve Lefkoşa’da üç büyük marketi dolaşarak fiyat farklarını kendi gözlerimizle gördük. Örnek olarak colgate pro-çözüm bir markette 42,30 iken, bir diğerinde 59.90 TL. Dardanel zeytinyağlı ton balığı (ikili) bir markette 14,90 iken, bir diğerinde 25,99 TL. İkili Dardanel ton balığı bir markette hediyeli biçimiyle 14,99 iken, diğerinde hediyesiz 18,90 TL. Örnekler çoğaltılabilir. Ekonomi Bakanlığımız denetimlere devam ediyor ama ben de kendi gözlerimle görmek istedim. Serbest piyasada elbette fiyat farkı olabilir ama böyle bir dönemde fırsatçılığa asla göz yummayacağımızı bir kez daha altını çizerek belirtmek isterim…
Başbakan vakit ayırıp 3 büyük marketi dolaşmış, raf fiyatlarını incelemiş ve ürün ismi de vererek raflarda nasıl farklı fiyatlar oluştuğunu bizzat gözlemlemiş.
Başbakan “serbest piyasada fiyat farkı elbette olabilir” diyor.
Ve ekliyor: “Ama bu dönemde fırsatçılığa elbette göz yummayacağız…”
Bir kere şu kısmını ele almak gerekir.
Serbest piyasada yani liberal ekonomide bu denli fiyat farkı oluşmaz, oluşamaz. İzin vermezler.
Hele de temel tüketim maddelerinde.
Serbest piyasa “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” piyasası değildir.
En azından Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan müktesebata göre değildir.
Piyasayı dengeleyen güçlü kurumlar ve kurallar vardır.
Bu kurumlar ve kurallar sık sık devreye girer ve yoldan çıkana haddini bildirir.
En son örneği Almanya’da Mercedes olayında yaşandı.
Finansal açıdan rakiplerini zor durumda bırakacak bir sistem kurmaya çalışan Mercedes rekabet kurulu tarafından cezalandırıldı.
Kaldı ki bizim prematüre ekonomimizin de “serbest” mi olduğu veya liberal kurallara göre mi yönetildiği de tartışılır.
Bu konunun üzerinde niye durdum bilir misiniz?
Çünkü bu mantığın devamı şudur;
“Devlet özel şahıslar veya işletmeler arasında yapılan sözleşmelere karışamaz.”
Uuu öyle mi?
Karışır hem de dibine kadar karışır.
Sen bir yandan ekonominin kuralıdır diye birleşik faizle vatandaşın her kuruşuna el koyacaksın, sonra dönüp üstünden kur farkını çatır çatır alacaksın, vatandaş “maaşım borcuma yetmiyor” diye feryat edecek ama kulak tıkayacaksın.
İnsan hafızası unutma özürlü olabilir ama arşivler asla unutmaz.
Daha çok yakın bir geçmişte üstelik CTP’nin hükümet döneminde Maliye Bakanlığı, artan kurdan dolayı döviz borçları altında ezilen vatandaşları çok iyi korumuştu.
Bu konuyu önümüzdeki günlerde ele alacağız.
***
Neyse, Başbakanın marketleri dolaşması ve fiyatlarla ilgili bizzat gözlem yapması çok iyi oldu.
Yaptığı gözlemlerde fahiş fiyat uygulayanları tespit etmesi de isabetli oldu.
Vatandaş açısından en hayırlısı da şu oldu: “Başbakan “fırsatçılara asla göz yummayacağız” diyor.
Evet, vatandaşın Başbakandan tam olarak da beklediği budur.
Fırsatçılara asla göz yummasın ve daha fazla para kazanma hırsı olan fırsatçılar karşısında vatandaşı ezdirmesin.
Bence doğru yoldadır, inşallah yolun sonuna varır…
