Varmış Gibi… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Varmış Gibi…

Ahmet OkanAhmet Okan

Atatürk İlkokulu’na doğru yol aldım.

Sağlı sollu evlerin kapıları açık, sündürmeleri görünmekte.


İbrahim Çolakoğlu’nun bakkaliyesine varınca içeri daldım.

Bir kara sakız, bir de Nestle süt aldım.

Diyeceksiniz ki,

İbrahim Çolakoğlu hayatta mı?

Hayattaymış gibi yaptım…

Öğrenciler tam sınıflara dağılırken yetiştim.

Okulun sağ tarafındaki merdivenlerden yukarıya çıktım.

Yenicami yönünde koridorda ilerledim.

Müzik öğretmeni Merdiye Hanım derse başlamak üzereydi.

Flütümü hazırlayıp, derse başladık.

Diyeceksiniz ki o okul, o öğretmen, o müzik dersleri mi kaldı?

Kalmış gibi yaptım…

Bandabuliya her zamanki gibi kalabalıktı.

Bisikletime çantayı yerleştirip önce kasaba uğradım.

Kasap Macila’dan kıyma ve terb aldım,

Ferahsat amcadan sebzelik ve banana.

Diyeceksiniz ki, bunlar yaşıyor mu?

Yaşıyormuş gibi yaptım…

İkindi vaktiydi mevsim sonbahar havalar güzel.

Saat dört dolaylarıydı Bedevi Pastanesinde oturdum.

Kuru pasta ve çay söyleyip arkadaşların gelmesini bekledim.

Ertesi gün imtihan vardı edebiyata çalışacaktık.

Diyeceksiniz ki, Bedevi Pastanesi mi var artık?

Varmış gibi yaptım…

Bileti önceden almıştım.

İki film birden oynuyordu biri kovboy filmi yabancı ve renkli, diğeri Yeşilçam siyah beyaz.

Vakit geldiğinde numaraya bakıp yerimi buldum.

Film aralık verdiğinde bir kafes (peksemet) bir de Bel Kola aldım.

Diyeceksiniz ki sinemalar mı kaldı, Bel Kola mı kaldı?

Kalmış gibi yaptım…

Köşklü Çiflik’i geçip Kanlı Dere’ye gittim.

Yalnızdım canım sıkılıyordu.

Derenin bir köşesine geçip oturdum.

Kuşların da canı sıkılıyordu ötmüyorlardı bir terslik vardı havada.

Sonra akan dereyi seyrederek ferahladım.

Diyeceksiniz ki Kanlı Dere akıyor mu?

Akıyormuş gibi yaptım…

Mücahit elbiselerini giyip acele Kışlaya gittim.

İkindi vaktiydi mevsim bahardı hâlâ kışlık elbiseleri giyiyorduk.

Bandonun provaları vardı herkes oradaydı.

Kız Lisesi’nin 19 Mayıs provalarına hazırlanacaktık trompetimi alıp yerime oturdum.

Diyeceksiniz ki Kız Lisesi çoktan kapatılmadı mı?

Kapatılmamış gibi yaptım…

Çoronik dükkanın önünde Osman Gezer karşıda.

Karanfilli Cemal Dayı arabaları yıkıyor keyfi yerinde,

Fotoğrafçı Ümit’in dükkanı kalabalık,

Dondurmacı Aylakçı da gelip Köse’nin önüne kuruldu.

Baktım Sarayönü’nde herkes yerli yerinde.

Diyeceksiniz ki gördüklerin tam bir hayal.

Doğrusu,

Görürmüş gibi yaptım…

Bayram’da Çağlayan’daydık önce felafelciye uğradık.

Köylerden kasabalardan gelenler vardı yürümek mümkün değildi,

Londra Pastanesinde masalar doldu soluğu Çocuk Bahçesinde aldık,

Mevsim sonbahar geceleyin az biraz üşütmekte,

Kaldırımlarda kahve ile nargile içenlerin keyfi yerinde,

Taksim Pavyonunda topçuk oynayan çocuklar gürültülü,

Jukebox’ta Animals’dan şarkılar sinemadan yükselen seslere karışmakta.

Diyeceksiniz ki,

O eski Bayram yerleri mi kaldı Çağlayan mı var?

Yoktur elbet.

Varmış gibi yaptım.

Sonra yanıma yaseminci çocuk yanaştı elindeki yaseminlerden uzattı bir kız çocuğuydu yüzü çilli,

Parasını verdim bir tane aldım,

Diyeceksiniz ki o yaseminci çocuklar mı kaldı?

Ne bileyim,

Kalmış gibi yaptım…

(Eski Kent Üzerine Düşlemeler’den, 2015)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar