Üreterek var olmak! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Üreterek var olmak!

Toplumlar üretken oldukları oranda onurlu olabilirler.

Üretmeyen toplumlar onurlarını savunma konusunda sıkıntı yaşarlar.
Onurlu olmanın yolu çok çalışıp üretmekten geçer.
Hem de her alanda…
Üretirken rekabet edebilmekten geçer…
Üretmek kolay değildir.
Meselelere üretim odaklı bakabilmek de…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tüketim ve bölüşüm odaklı yaşam modeli terk edilmelidir.
Bunun olabilmesi için de öncelikle siyaset yapma anlayışı değişmelidir.
Yapanla yapmayanın, üretenle üretmeyenin ayırt edileceği bir sisteme geçilmelidir.
Mevcut koşullarda siyasetçi ile vatandaş arasında ekonomik akıldan uzak, sağlıksız bir ilişki biçimi mevcuttur.
Bu ilişki biçimi üzerinden oluşturulan sistem sürdürülebilir değildir ve artık kendi kendisini tüketmiştir.
Bu ülkede onurlu bir duruş ortaya konulmasından yana olan herkes, öncelikle bir durum tespiti yapmak durumundadır.
Ülkenin içine sürüklendiği durumun nedeni özetle 1974 sonrası egemen olan siyaset yapma anlayışıdır.
Bu anlayışın oluşmasında elbette ki Türkiye’deki siyasi iktidarların da etkisi ve işbirlikleri olmuştur.
Ancak bu düzenin oluşumunun sorumlularından olan Türkiye’deki siyasi anlayış değişmiştir.
Orada beğenir ya da beğenmeyiz, yeni bir siyasi anlayış mevcuttur.
Bizde ise siyasi anlayışın değişimine karşı çok ciddi bir direniş söz konusudur.
‘Türkiye versin biz burada dağıtalım ve dağıtarak elde edeceğimiz gücü kendi siyasi konumumuzu güçlendirmek ve iktidarımızı baki kılmak için kullanalım’ anlayışı siyasetteki etkisini sürdürmektedir.
Ülkede süreç içerisinde siyaset arenasında isimler değişmekte, ancak bu bile sistemin kendisini koruyacağı şekilde gerçekleşmektedir.
Sonuçta üretime değil, bölüşüme dayalı yapı, belli odakların gücünü koruyacak şekilde devam etmektedir.
Ve nedense halk bu durumun kendi geleceğini tehdit eder bir kritik eşiğe geldiğini görememektedir.
Kişilere bağımlı yapıların geleceği olamaz.
Bu ülkenin geleceği, topyekun bir değişimin gerçekleşmesi ile güvenli bir şekilde oluşabilir.
Mevcut yapının sorumlularına, kısır değerlendirme ve öngörüsüzlük sonucu “kurtarıcı” diye sarılarak onurlu yarınlar arayışına girmek akılcı bir yol değildir.
Ama görünen o ki, kişisel hırs ve hesaplar, konjonktürel gelişmelere bağlı olarak ortamın birileri tarafından beceri ile kullanılabilmesi, meselelerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini engellemektedir.
Bunun sonucunda da toplumda topyekun bir akıl tutulması yaşanmakta, sapla saman birbirine karıştırılmaktadır.
Halbuki pragmatik olmak ve toplumsal çıkarlarımızı koruyacak yönde adımlar atmak zorundayız.
Kimya okuyan herkes bilir. Turnusol kağıdını asidik ya da bazik ortamlara batırdığınız zaman ortaya farklı bir renk çıkar.
Bu renk farkı bize ortamın asidik mi, bazik mi olduğunu gösterir.
Gelinen aşamada Kıbrıs Türk halkı olarak ihtiyacımız doğru durum tespitleri yapmaktır.
Yaşanan gelişmeleri doğru okuyup, onurlu ve güvenli yarınlara gidebilecek doğru yolu belirlemektir.
Bunun için öyle çok derin analizlere ya da değerlendirmelere ihtiyaç yoktur.
Etrafınıza bir bakın yeter.
Gençler bu ülkeden göçüp gitmeye, ekonomik sıkıntı artmaya devam ederken, bu sistemin devamında ısrar akılcı değildir. Bir de bu sistemin yaratıcılarından çözüm beklemek mümkün değildir.
“Türkiye versin, bizim ne yapacağımıza karışmasın, az verirse biz birilerini bağırtır daha fazlasını alırız” anlayışı ile buraya kadar!
Ülkenin sürüklendiği kritik eşikte onurlu bir şekilde bu ülkede var olabilmenin ve gelecek arayabilmenin yolu üretmekten ve çok fazla çalışmaktan geçer.
Ve elbette ki siyasi anlayışı değiştirmekten.
Sorunların nedenini doğru görüp, sorumlulardan çözüm beklemekten vazgeçmekten.
Özetle aklımızı başımıza almalı ve meselelere rasyonel çözümler üretmeye başlamalıyız.
Yoksa işimiz hiç de kolay değil.
Onur lafla ya da sloganlarla korunmaz.
Üretmeden tüketmek ekonomik olarak sürdürülebilir değildir.
Kısacası Kıbrıs Türkü gelinen aşamada meselelere üretim odaklı bakmaya başlamalı, ilişkiler ekonomik akıl temelinde şekillenmelidir.
Ekonomik akla ters olacak hiçbir şey yapılmamalıdır.
Dağıtım ve bölüşüm odaklı yaklaşımlarla siyaset yapma dönemi artık kapanmalıdır.
Onurlu bir şekilde var olmak buna bağlıdır…


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar