ÇABA ARTABİLİR: Yunanistan’da gerçekleştirilen genel seçimlerde yaşanan sol rüzgarın ardından bunun Kıbrıs sorununa nasıl yansıyacağı konuşulmaya başlandı. Kıbrıslı bazı siyasetçiler Yunanistan’ın Syriza ile beraber çözüm için daha aktif bir çaba içerisine gireceği görüşünde birleşti
EKONOMİK DURUM ÖN PLANDA: Diğer yandan Syriza’nın ilk olarak Yunanistan’daki ekonomik çıkmazdan çıkmak için kolları sıvayacağı da ifade edildi. Sol düşünceye yakın siyasetçiler, Syriza’nın Annan Planı’na evet denilmesi yönünde destek verdiğini bu dönemde de barıştan yana bir tavır göstereceklerini düşündüklerini belirtti
İbrahim Toz
Syriza, Yunanistan’da önceki gün gerçekleştirilen genel seçimlerde ipi %36’lık oy oranıyla göğüsledi. Kıbrıs’ta bulunan üç garantör ülkeden biri olan Yunanistan’da yaşanan bu değişimin Kıbrıs sorununa etkilerini ve Avrupa’ya neler katabileceğini KKTC’de bulunan sol partiler ve bazı Cumhurbaşkanı adayları değerlendirdi.
Kuzey Kıbrıs’ın sol partileri ve Cumhurbaşkanı adayları, Yunanistan’da Syriza’nın kazanmasını yorumlarken Kıbrıs sorununa karşı öncelikli olarak bir adım beklemediklerini ifade ederek, “umut ediyoruz ki Yunanistan’daki sol rüzgar Kıbrıs’a da uğrar ve adada bulunan çözümsüzlük artık tarih olur” şeklinde konuştu.
İlk ziyaret Kıbrıs’a
Yunanistan’daki seçimlerin galibi, Syriza lideri Aleksis Tsipras Kıbrıs’ı ziyaret edecek.
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodoulidis, Yunanistan’da pazar günü gerçekleşen parlamento seçimlerini kazanan Radikal Sol İttifak Syrıza Başkanı Aleksis Tsipras’ın yakın gelecekte Kıbrıs’ı ziyaret edeceğini açıkladı.
Sözcü, Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ile Aleksis Tsipras’ın bir telefon görüşmesinde bulunduklarını ve yeni seçilen liderin mümkün olan en erken tarihte Kıbrıs’ı ziyaret etmesinin kararlaştırıldığını açıkladı.
Sözcü, yaptığı yazılı açıklamada, Anastasiadis’in pazartesi günü Radikal Sol İttifak’ın lideri Aleksis Tsipras ile bir telefon görüşmesinde bulunarak Pazar günkü Parlamento seçimindeki zaferinden dolayı tebrik ettiğini söyledi.
Çeler: Kıbrıs ile ilgili tutumunu zamanla göreceğiz
Toplumcu Demokrasi Partisi Girne Milletvekili Zeki Çeler, Syriza’nın bugüne dek Kıbrıs’la ilgili çok bir açıklamasının olmadığını ifade ederek partinin daha çok kendi iç sorunlarıyla ilgilendiğini ifade etti. Her ülkenin önce kendi iç siyasetini ve ekonomisini düzeltmesi gerektiğini belirten Çeler, bu sorunların çözülmesinin ardından Kıbrıs sorunu ile ilgilenmesi gerektiğini belirtti. Çeler, şu anda Syriza’nın Kıbrıs sorununa karşı nasıl bir tutum sergileyeceğini ise zamanla göreceklerini belirtti.
Soyer: İlişkileri yumuşatmalı
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer ise Yunanistan’da Syriza’nın kazanmasının oldukça heyecan verici bir hadise olduğunu ifade etti. Soyer, Yunan halkının ekonomik ve sosyal sorunları olduğunu kaydetti. Syriza’nın Türkiye-Yunanistan ilişkilerini düzeltmesini ve Kıbrıs Rum toplumunun Türkiye ve Yunanistan ile olan ilişkilerini yumuşatmasını umut ettiğini söyledi.
Kanatlı: Türkiye ile tam olarak uyuşmuyorlar
Yeni Kıbrıs Partisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı Syriza’nın farklı grupları ve yapıları referanduma karşı bir araya getiren bir oluşum içerisinde olduğunu ifade ederek oluşumun çok farklı gelenekten gelen örgütleri içerisinde barındırdığını söyledi. Syriza’nın Kıbrıs sorunu ile ilgili tutumunu şu an için yorumlamanın kolay olmadığını kaydeden Kanatlı, “Alexis ilk gezisini Kıbrıs’a yapacağını söyledi. Türkiye ile bir olup ortak bir çözüm yoluyla ilgili zorlayıcı unsur olmalarını beklemiyorum” dedi. Kanatlı, Syriza’nın Türkiye ile Kıbrıs konusunda tam olarak uyuşmadığını bildiklerini belirterek, “diğer liderlerden çok daha farklı bir yol çizeceğine eminiz. Kendilerine el verdiği oranda iki toplum arasındaki gelişmelere destek olacaklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İzcan: Syriza Kıbrıs sorunu için şans
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan ise Syriza’nın Yunanistan’daki radikal solu temsil ettiğini kaydetti. BKP’nin Syriza ile yakın ilişkileri olduğunu da ifade eden İzcan, Kıbrıs sorunundaki tavırlarının pozitif olduğunu söyledi. Annan Planı döneminde Syriza’nın referandumda evet denmesini desteklediğini de kaydeden İzcan, Yunan halkın solu iktidara getirmesinin, hem iç hem dış politikasına önemli etkileri olacağını düşündüklerini kaydetti. İzcan, Syriza’nın Türkiye ile yumuşamanın normalleşmesi ve Kıbrıs sorununda da Birleşmiş Milletler zemininde federal bir çözümü desteklediğini kaydetti.
Kıbrıs sorunu için Syriza’nın ciddi bir şans olduğunu da kaydeden İzcan, “Syriza Kıbrıs sorununda milliyetçi bir politika izlemiyor, halkların kardeşliği temelinde iş birliği temelinde sorunların çözümünü savunuyor. Kıbrıs sorununa Yunanistan’daki bu gelişmenin yansıması pozitif olacaktır” dedi.
Birinci: Kapitalist sistemin sorunlarına sistem içinde çözüm arıyorlar
Kıbrıs Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Mehmet Birinci, Syriza’nın bu haykırışı doğru hedefe yönlendiremeyeceği endişesini taşıdığını belirtti. Syriza’nın AB’den çıkma, Euro bölgesinden kopma gibi hedeflerinin olmadığını kaydeden Birinci, Avrupa Birliği emperyalistlerinin Yunanlı sermayedarların borcunu, halkın sırtına yüklemek gayreti içinde olduklarını belirtti. Geçmiş dönemde sosyal güvenlik sistemlerini ortadan kaldırma, maaşlardan daha da kesintiler yapma ve ücretleri daha aşağılara çekmenin hesaplarının yapıldığını kaydeden Birinci, bundan sonraki dönemde Syriza’nın kapitalist sistemin sorunlarına kapitalist sistem içinde çözüm aramaya çalışacağını söyledi.
Özersay: Syriza zorlanacak
Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay ise radikal sol bir partinin Yunanistan’da başa gelmesinin ekonomik ve toplumsal krizlerle bağlantılı olduğunu ifade etti. Özersay, Syriza’nın zaferinin ağırlıklı olarak toplumun kemer sıkma politikalarına karşı tepkisinden ortaya çıktığını belirtti. Syriza’nın kendi programında ortaya koyduğu bazı hususları hayata geçirmekte zorlanacağını düşündüğünü de söyleyen Özersay, Syriza’nın programında ortaya koyduğu tutumu hayata geçirmeye ısrarcı olması durumunda, Avrupa Birliği ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin ciddi bir çatırdamaya sürüklenebileceğini belirtti.
Özersay “Esas odaklanacağı konuların içerisindeki temel yapısal ekonomik sorunlar olması nedeniyle, Kıbrıs sorunun ve benzeri konuların çok da ön plana çıkacağı düşüncesinde değilim ancak ülke içerisinde ciddi bunalımlar yaşayan bazı yöneticilerin toplumun dikkatlerini ülkenin dış sorunlarına yönlendirerek sıkıntıların kaynağı ol
arak bir ötekileştirme ve dış düşman yaratma ihtiyacı hissedebileceklerini geçmişte gördük, Yunanistan örneğinde eğer böyle bir şey söz konusu olursa ötekileştirilecek olanın Avrupa Birliği ve başta Almanya olacağını gözlemliyorum” dedi.
Özersay, Syriza’nın Kıbrıs sorununa karşı olan tutumunu ise şimdiden kestirmenin mümkün olmadığını kaydetti. Güney Kıbrıs’taki ekonomik durum ve Kıbrıs Rum liderliğinin, Rum toplumunu ne kadar yönlendirebileceğinin Syriza’nın tutumundan çok daha önemli olduğunu kaydeden Özersay, Yunanistan’da yaşanan bir hükümet değişikliği ile Kıbrıs konusundaki devlet politikasının değişeceğine inanmadığını belirtti.
Akıncı: Kıbrıs sorununa katkı sağlamalı
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı ise Yunanistan’da yeni bir dönem başladığını ifade ederek Syriza’nın kazanmasının beklenen bir gelişme olduğunu belirtti. Yunanistan’da son yıllarda çok büyük bir ekonomik ve sosyal sorun yaşandığını kaydeden Akıncı, böylesi sorunların yaşandığı bir dönemde Syriza’yı yeni bir umut olarak halkın karşısına çıktığını belirtti.
Akıncı Syriza’nın galibiyetinin Kıbrıs sorununa da olumlu yansımasını umut ettiğini ifade ederek “Syriza’nın Kıbrıs’ta çözüme daha sıcak bakması beklentim var. Bunun gerçeğe dönüşmesini temenni ederim ama şunun altını çizmeliyim; Türkiye gibi Yunanistan da Kıbrıs sorununun çözümüne elbette katkı koyabilir ama en başta sorunu çözmesi gerekenler bu adada yaşayan toplumlardır. Bu adanın her iki toplumu çözüm doğrultusunda kararlılık sergilerlerse o zaman Türkiye ve Yunanistan’dan katkı elde edebilirler” diye konuştu.
Akıncı, Kıbrıs’ta her iki toplumun da çözüm ihtiyacını hissetmesi gerektiğini belirterek halkların bu ihtiyaçtan kaynaklanan çerçevede çözüm doğrultusunda hareket etmesi durumunda Türkiye ve Yunanistan’dan katkı sağlayabileceğini kaydetti.
