Korona tehlikesi tüm dünyayı ister istemez daha da yakınlaştırdı.
Korona ile ilgili haberler ve muhtemel gelişmeler artık her ülkenin medyasında geniş yer buluyor.
Özellikle aşı çalışmalarında tüm insanlık seferber oldu. Bu aşıyı bulmak için, üretildiği yere bakmadan, ülkeler aşı bulmaya çalışıyor.
Çin aşısı, Alman aşısı, Amerikan aşısı, İngiliz aşısı derken, ana sorunun aşının ismi değil, aşıyı temin edebilmek olduğu ortaya çıktı.
Birçok fakir ülke bu aşıları daha temin edememenin tedirginliğini yaşarken, Kuzey Kıbrıs , Türkiye üzerinden bu aşıların bir kısmını temin ederek, KORONAYA KARŞI toplumsal bağışıklık kazanmaya çalışıyor.
Ancak gerçek olan, Kuzey Kıbrısın daha en az 300 BİN aşıya acilen ihtiyaç duyduğudur.
Kuzey Kıbrıs’ta gerçek bir toplumsal bağışıklık ancak bu 300 BİN aşı daha temin edilirse, sağlanabilecektir.
Kendi kendine hiçbir alanda yetmeyen ve tamamıyla , her alanda Türkiye’ye bağımlı olan Kuzey Kıbrıs’ın , içinde bulunduğu koşullarda bu aşıları ESAS OLARAK Türkiye’den başka bir yerden temin etmesi mümkün değildir.
Kuzey Kıbrıs aşılama kampanyasını başarıyla tamamlayamazsa, ekonominin içinde bulunduğu koşullarda açılmaya çalışması, sadece yıkımı getirecektir.
Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye dışında da iyi ilişkiler kurması, burada yaşayan insanların gerek sağlık gerekse ekonomik bakımdan ayakta durabilmesi için önemli bir GEREKLİLİKTİR.
Türkiye bile tüm dünya ile yeni ilişkiler geliştirmeye çalışıyor.
Adalet alanında REFORM PAKETİ geçtiğimiz hafta açıklandı.
Önümüzdeki hafta da, EKONOMİK ALANDA REFORM PAKETİ açıklanacaktır.
Tüm bu paketlerin açıklanmasındaki ana politika AB ve ABD yatırımlarını Türkiye’ye çekmeye çalışmaktır.
Türkiye bu ülkelerden yeni kaynakları ve yatırımları ülkesine çekemezse, kendi kaynaklarıyla büyümeyi sürdürmesi mümkün değildir.
Bu durumda, BM nin önderliğinde toplanması kesinleşen 5 ARTI BİR Konferansında, Türkiye’nin BM ve diğer katılımcıların ön şartı olan İKİ BÖLGELİ FEDERASYON tezi yerine, İKİ DEVLETLİ tezde ısrar etmesi mümkün değildir.
Kuzey Kıbrıs yetkililerinin bu politika süprizine şimdiden hazırlıklı olmaları gerekmektedir.
Zaten İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Kıbrıs sorununa çözüm için başlama noktasını, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon modeli olarak nitelendirerek esneklik ve gerçekleştirme gerekliliğinden söz etti
Salı günü, gayrı resmi beşli konferans arifesinde, Avam Kamarasında İşçi Partisi milletvekili Pambos Charalambous’un Raab’tan İngiltere’nin Kıbrıs sorununa tek çözüm olarak iki bölgeli, iki toplumlu federasyona olan taahhüdünü teyit etmesini istemesi üzerine Bakan son dönemde Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini, Anastasiadis ve Kıbrıs Türk toplumu lideri ile görüşmesinde kendilerine başlama noktasının iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon olduğunu ilettiğini söyledi.
Türkiyenin, dünya ile yeniden iyi ilişkiler kurmaya çalışırken, BM ve diğer GARANTÖR ÜLKELERİN uzlaştığı bir formülün dışına çıkmasında ısrarcı olmasını KİMSE BEKLEMEMELİDİR.
